Neü'den Nurettin Veren Açıklaması
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), 10 Nisan 2017 tarihinde üniversitede konferans veren Nurettin Veren’in zehirlendiği yönündeki iddialara yönelik yazılı açıklama yaptı.
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), 10 Nisan 2017 tarihinde üniversitede konferans veren Nurettin Veren'in zehirlendiği yönündeki iddialara yönelik yazılı açıklama yaptı.
NEÜ'den yapılan yazılı açıklamada, " Nurettin Veren'in kendisinin 'zehirlenmesi' ile ilgili yazdığı köşe yazısında ve medya kuruluşlarında yer alan açıklamaları üniversitemizi ve görevlilerini töhmet altında bırakmıştır. Açıklamaların itham ve iftira içermesinden dolayı kamuoyunun doğru bilgilenmesi için kendisinin üniversitemizde bulunması esnasında yakınında bulunan kişilerin görüş ve ifadelerine de başvurularak aşağıdaki açıklamayı yapma gereği hasıl olmuştur" denildi.
Açıklamada, "Nurettin Veren kendisinin de konferansında ifade ettiği üzere; YÖK'ün, FETÖ meselesinin üniversitelerde geniş kitleler tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi, birer tez ve araştırma konusu olarak ele alınması ve ona uygun akademisyenlerin yetiştirilmesi düşüncesi kapsamında konferans vermek üzere Genç Siyaset adlı öğrenci topluluğu faaliyeti kapsamında üniversitemize davet edilmiş ve 10 Nisan 2017 Pazartesi günü Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinde (SBBF) konferans vermiştir. Nurettin Veren SBBF'ye 14.30 civarında ulaşmış ve kendisi program saati olan 15.00'e kadar dekanlık makamında misafir edilmiştir. Konya'ya gelişinden dönüşüne kadar kendisine, beraberindeki oğlu Orhan Doğan'a ve koruma polisine araç tahsis edilmiş ve görevli şoför refakat etmiştir. Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker TÜBA sempozyumu için şehir dışında bulunmasından dolayı programa katılamamıştır. Öğle yemeği ikramı esnasında Nurettin Veren rektör yardımcılarına 'kendisini iyi hissetmediğini', 'ağır bir yemek almak istemediğini' söylemiştir. Daha sonra yine kendi talebiyle kendisine 'ağır' bir yemek olan 'fırın kebabı' ve maden suyu ile tatlı ikram edilmiştir. Zehirlendiğini iddia ettiği SBBF konferans salonuna giderken Nurettin Veren'in pardösüsü dekanlık makamında bulunan askıya, oğlu Orhan Doğan tarafından asıldığı için konferans bitiminde kendisi ve yanındaki şahıslar dekanlık makamına çıkmışlardır. Nurettin Veren'in ifade ettiği gibi, arada beş-altı kilometre mesafe olan rektörlük binasına gitmesi, götürülmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş'a konuşmacının yemeğe götürüleceğinin belirtilmesi üzerine Dekan Buluş, kat ve ikram görevlisi Fatma Bal'a mesaisi bittiği için fakülteden ayrılabileceğini söylemiştir. Nurettin Veren'e nezaketen, yemekten önce çay, kahve içip içmeyeceği sorulduğu zaman ise 'kahve içebileceğini' söylemiştir. Bu nedenle evine gitmekte olan kat görevlisi telefonla geri çağrılmıştır. Bu arada, kahvesini nasıl alacağını sormak üzere gelen görevliye, Nurettin Veren'in lavaboda bulunmasından dolayı, oğlu 'babam kahveyi orta şekerli içer' demiştir. Daha sonra kat görevlisi Fatma Bal, tüm konuklar için aynı cezvede yaptığı kahveleri getirmiş ve Dekanlık makamında bulunan Nurettin Veren, oğlu ve koruma polisi, Dekan Abdulkadir Buluş ve Rektör yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu'ya mutat usullerle servis yapmıştır. Kimse kahvesini tepsiden almamış; kahveler görevli tarafından herkesin sehpasına servis edilmiştir. Kahveler bittikten sonra, aracın başında yaklaşık 10-15 dakika bekleyen ve aslında kendisine Nurettin Veren'i akşam yemeğine götürme talimatı verilen Şube Müdürü Mehmet Karaveli Dekanlık odasına gelmiş; Veren'in yemeğe gitmek istemediğini, kendisini aç hissetmediğini ifade etmesi üzerine yemek programından vazgeçilmiştir. Akabinde, görevlendirilen araçla kendisi, oğlu ve koruması havaalanına hareket etmişlerdir" ifadeleri yer aldı.
"Bu suçlamaları kabul etmek mümkün değildir"
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"15 Nisan 2017 günü gece geç saatlerde ulusal bir televizyon kanalında Nurettin Veren'in katılmış olduğu canlı programda muttali olduğumuz olayla alakalı olarak Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker kendisini saat 22.34'te telefonla aramak suretiyle hem geçmiş olsun dileklerini iletmiş hem de açıklamalarının gerçekle ilgisi bulunmadığını kendisine ifade etmiştir. Nurettin Veren'in 18 Nisan tarihli kendi köşe yazısında bundan bahsetmemesi de manidardır. Hangi sebeple, ne şekilde rahatsızlandığını bilmediğimiz Nurettin Veren'in farklı medya kuruluşlarında üniversitemizi ve görevlilerini itham edici ifadeler kullanması, kurumumuzun maddi ve manevi itibarını zedeleme noktasına getirmiştir. Bu suçlamaları kabul etmek mümkün değildir. Bir günlük misafirimiz olan Sayın Nurettin Veren'in nerede rahatsızlandığını bilmemiz mümkün olmamakla birlikte kendisine acil şifalar diliyoruz. Şu an itibariyle Nurettin Veren'in suçladığı ve emniyet yetkililerine şikayetçi olduğunu medya üzerinden ifade ettiği personelimizle ilgili adli bir işlem yapılması söz konusu olmamakla beraber; konuyla ilgili üniversitemizde başlatılan idari inceleme tamamlanmış, ilgililerin ifadeleri alınmış, iddiaların gerçekle uzaktan yakından alakası olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Konya Cumhuriyet Başsavcılığına da bilgi aktarımı gerçekleştirilecektir. Tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla kamuyouna saygı ile duyurulur." - KONYA