Nefsi Arındırmak İçin Dünya ile Bağlantılarını Kesiyorlar
Konya'da ramazan ayının son 10 gününde itikafa giren yüzlerce kişi, başta tarihi camiler olmak üzere birçok ibadethanede nefisleriyle başbaşa kalıp, dünya işlerine ara verdi Bayrama kadar günlerini camilerde ilim, namaz, zikir ve diğer ibadetlerle geçirenler; yeme, içme, uyuma gibi ihtiyaçlarını da camide karşılıyor.
ABDULLAH DOĞAN - Mevlana şehri Konya'da ramazan ayının son 10 gününde yüzlerce kişi camilerde itikafa girerek, dünya ile ilişkilerini kesti.
Bir camide ibadet niyetiyle durmak anlamına gelen ve ramazanın son on gününü kapsayan itikafın, Hazreti Muhammed'in ramazanlarda yaptığı ibadetlerden olduğu biliniyor.
İtikafın şartları; niyet etmek, oruçlu olmak, 5 vakit cemaatle namaz kılınan camide yapmak olarak sıralanıyor. Kadınlar ise cami yerine evlerinde namaz kıldıkları odada itikafa girebiliyor.
Bu sünnetin esasları arasında sadece hayırlı şeyler konuşmak, Kur'an-ı Kerim, hadisler ve peygamberlerin hayatlarına ait kitaplar okumak, temiz elbiseler giymek ve güzel koku sürünmek yer alıyor.
Yeme, içme, uyuma gibi ihtiyaçlarını camide karşılaması gereken kişilerin itikafı, bunlar için dışarı çıkarsa bozuluyor. Sadece tuvalet, abdest gibi gereksinimler için buradan çıkılabiliyor. Günah içermeyen sözleri konuşmakta ise herhangi bir sakınca bulunmuyor.
İtikafa girilen camilerde renkli görüntüler
Ramazanın dolu dolu yaşandığı şehirlerin başında gelen Konya'da da itikaf vazifesini yerine getirebilmek için İl Müftülüğü, kent genelinde 701 camiyi tahsis etti.
Selçuklu ve Osmanlı dönemi camilerinin yanı sıra Mevlana Müzesi yakınındaki ibadethanelerin de itikaf için sıklıkla tercih edildiği kentte, yüzlerce kişi dünya ile bağlantılarını keserek, Allah'a "yakın" olmayı hedefliyor.
Vakit namazlarını kılmak için camiye girenler; köşelere çekilmiş, tespih çeken, kitap ve Kur'an-ı Kerim okuyan, uyuyan insanlarla karşılaşıyor.
"İtikaf, dünya ile bağlantıyı koparma denemesidir"
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, itikafın; ezan okunan ve kamet getirilen bir mescitte veya ibadethanede gerçekleştirilen ibadet olduğunu söyledi.
Ramazanın son on gününde girilen itikafın, Peygamber Efendimizin hayatı boyunca terk etmediği sünnetlerinden biri olduğunu vurgulayan Çeker, "İtikafa girmek, Peygamberimizin üzerinde çok durduğu bir ibadettir. Sünnet-i Müekkede'dir" dedi.
Çeker, itikafın ibadete odaklanma anlamına geldiğini belirterek, camide yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
"Mescit veya cami dışına çıkılması yasak, sair ihtiyaçları dışarıdan birisi halledebilir. Yeme, içme gibi ihtiyaçları dışarıdan getirdiğimiz kuru gıdalarla karşılıyoruz. Zaten burada amaç; yiyip içmek değil. Kulun kendisiyle baş başa kalıp, nefis muhasebesi yapmasıdır. İtikafa ramazanın 20. iftarında girilir, son iftarda da ise itikaf biter. Toplam on gün süren itikaf, dünya ile bağlantıyı koparma denemesidir." - Konya