Naksan Holding Davası
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "para kasası" olduğu iddia edilen Naksan Holding'e yönelik davada 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "para kasası" olduğu iddia edilen Naksan Holding'e yönelik davada 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.
9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, "silahlı terör örgütü yönetme, terörizmin finansmanı hakkında kanuna muhalefet, suç gelirlerinin önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama ve vergi usul kanununa muhalefet" suçlarından cezalandırılması talep edilen Naksan Holding'in eski Yönetim Kurulu Başkanı tutuklu sanık Cahit Nakıboğlu ve oğlu Taner Nakıboğlu ile tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Cahit Nakıboğlu'nun diğer oğlu tutuksuz sanık Emre Nakıboğlu, atılı suçlamaları kabul etmeyerek şirketin sıkıntı yaşaması üzerine taşınmazların bankaya ipotek gösterilip kredi çekilerek şirkete aktarıldığını söyledi.
Mahkeme Başkanı Murat Çolak'ın hangi tarihte sorusuna sanık, "2015 yılı içerisinde 20 milyon lira değerinde taşınmazı ipotek verdim. Malları kaçırmak gibi bir amacım olsaydı ipotek vermek yerine satardım. Amcamlar da benzer şekilde taşınmazlarını bankaya ipotek gösterip kredi çekerek şirkete aktardı." dedi.
Silahlı terör örgütüyle bağlantısı olmadığını savunan Emre Nakıboğlu, "Örgütün silahlı terör örgütü olduğunu da 15 Temmuz darbe girişimiyle öğrendim. Bizi de kullanıp kandırdıklarını fark ettim. Suçsuzum." dedi.
Cahit Nakıboğlu'nun eşi tutuksuz sanık Ferhan Nakıboğlu, 1972 yılında Cahit Nakıboğlu'yla evlendiğini, 4 çocuğu olduğunu ve eşinin işlerini evde hiç anlatmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Cahit, 1991 yılında şirketin anonim şirket olacağını, kanun gereği 5 ortak olması gerektiğini ve sayı yetmediği için birinin de benim olacağımı söyledi. Ortaklık ilişkim bundan ibarettir. Ben ne hisse miktarını bilirim ne de ortaklığımın hangi şirkette olduğunu bilirim. İşlerin hepsine eşim karar verir. Daha sonra sağlık sorunları nedeniyle işleri önce kardeşi Osman'a (firari sanık), sonra da Amerika'da okuyan Taner Nakıboğlu'na devretti."
Sanığın, eşinin sağlık sorunlarını anlatması üzerine Mahkeme Başkanı Çolak, kendisini uyararak üzerine atılı suçlar yönünden savunma yapmasını istedi.
Taşınmazların satış geliri Bank Asya'ya
Ferhan Nakıboğlu, 2014 yılında ailesinden kalan taşınmazı 50 bin liraya sattığını anlatarak, parayı farklı bir bankaya yatıracakken yanında kimliği olmadığı için yatıramadığını ve ertesi günü tesadüfen Bank Asya'ya yatırdığını, bu nedenle kira ve benzeri gelirlerin bu hesaba geldiğini söyledi. Sanık, bankanın terör örgütü elebaşına ait olduğunu bilmediğini savundu.
Tutuksuz sanık Hakan B, Taner Nakıboğlu'nun yanında çalıştığını ve hesabındaki "burs" olarak belirtilen 300-400 lira tutarlarındaki para transferlerinin Taner Nakıboğlu adına öğrencilere gönderilen burslar olduğunu ifade etti.
Kendi hesabı masrafsızlık tanımlı olduğu için bu transferlerin bu hesaptan yapıldığını ileri süren Hakan B, hesaba yatırılan paraların da şirket çalışanları tarafından yapıldığını ileri sürerek, suçsuz olduğunu söyledi.
Arif Ç. ise daha önce Naksan Holding'de dokumacı olarak çalıştığını ve güvenlik sertifikası olması nedeniyle daha sonra Osman Nakıboğlu'nun (firari sanık) villasında özel güvenlik olduğunu dile getirdi.
Ferhan Nakıboğlu'na ait taşınmazların devri
Kendisinden istenen getir götür işlerini yaptığını belirten Arif Ç, Ferhan Nakıboğlu üzerindeki 9 taşınmazın devrini gerçekleştirdiğini söyledi.
Mahkeme başkanının devir işlemlerinin hangi tarihlerde yapıldığını sorması üzerine sanık, 2016 yılı içerisinde olduğunu ancak tam tarihlerini hatırlamadığını ifade ederek, "Bana satışın yapılacağı söylenir, ben de gider devir işlemini yaparım. 'Kaça satıldı?' ya da 'Arsanın yeri nerede?' Bilmem." dedi.
Tutuksuz sanık Ali T, iddianamede bahsi geçen havale işlemlerini işverenin talimatıyla yaptığını kaydederek, şunları ifade etti:
"Benim maaşım asgari ücretin üç katıydı ancak bankaya 2015 yılında bin 600 lira, 2016 yılında 2 bin 200 lira yattı. Geri kalanını elden alıyordum. Bu nedenle anlaşmazlık nedeniyle ayrıldım. Bununla ilgili açılan dava da devam etmektedir."
Başkan Çolak'ın sanığın ikametinde ele geçirilen evrakı sorması üzerine Ali T, yaptığı her işlemin kaydını tuttuğunu, Osman Nakıboğlu'nun hesap sorduğunu ve ele geçirilen evrakın da şirket evrakları olduğunu öne sürdü.
Cahit A. da askerden dönünce Taner Nakıboğlu'nun sekreteri olarak işe başladığını ve hesabına yatırılan paranın noter işlemleri için olduğunu öne sürdü.
Kod ismi iddiası
Kod ismi iddialarına ise Cahit A, Cahit Nakıboğlu ile aynı ismi taşıdığı için iş yerinde sorun yaşandığını ve bu nedenle Nakıboğlu'nun isteği üzerine şirkette "Samet" ismini kullandığını söyledi.
Bunun üzerine söz alan Cahit Nakıboğlu, Cahit A'nın dedesinin, babasının yanında çalıştığını, isminin de kendisinden dolayı verildiğini ancak sorun yaşanınca bu şekilde çözüm bulduğunu savundu.
Kamil A. da atılı suçlamaları reddetti. Mahkeme Başkanı Çolak'ın Cumhurbaşkanı ve hükümeti karalamaya yönelik paylaşımlarını sorması üzerine sanık Kamil A, paylaşımları kendisinin yapmadığını öne sürdü.
Naksan Holdingin eski çalışanı diğer tutuksuz sanıklar da suçsuz olduklarını ve hesap hareketlerinin verilen talimatlar gereği olduğunu iddia etti.
Duruşma yarına ertelendi.