AK Partili Şirin Ünal'ın evinde ölü bulunan Nadira'nın ağabeyi: Kardeşimin vücudunda darp izleri vardı

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın yaşadığı evde çalışan ve intihar ettiği iddia edilen Nadira Kadirova'nın ağabeyi Muhammed Ali Kadirova, kardeşinin vücudunda darp izleri olduğunu ve otopside cenazesine zarar verildiğini iddia etti.

Kardeşinin intihar etmediğini söyleyen Muhammet Ali Kadirova sözlerine şöyle devam etti:

"Olay gecesi Şirin Ünal'ın beni araması üzerine evine gittiğimde polisler ve savcı oradaydı. Savcı, 'Bakma kötü olursun' dedi ve ısrarlarım sonucu bir polis memuruna 'Cep telefonu ile çekilen fotoğrafları göster' dedi. Fotoğraflarda kardeşimin yüzü kanlar içindeydi. Ardından Adli Tıp Kurumu'na gittiğimde yine izinle kardeşimi gördüm. Yüzünde bulunan kan izleri temizlenmişti."

"MERMİ GİRİŞLERİNİN ETRAFINDA YANIK İZLERİ YOKTU"

BirGün gazetesinden İsmail Arı'nın haberine göre, "Bir insan silahı göğsüne dayayarak ateş ettiyse nasıl yanık izi olmaz?" diye soran Kadirova "Mermi girişlerinin etrafında yanık izi yoktu. Kardeşimin önce darp edildiğini, kafasına sert bir cisimle vurulduğunu ve ardından uzak mesafeden ateş edilerek öldürüldüğünü düşünüyorum" diye konuştu. Ağabey Kadirova ayrıca, "Kardeşime 'Fuhuş yapıyordu' denilerek iftira atıldı. Bir süre önceye kadar korkuyordum ancak artık korkmuyorum. En fazla kardeşimin yanına giderim. Kardeşimi Özbekistan'a götürdüğümüzde otopsi yaptırmak istedik. Bizlere 'Otopsi yapılacak bir yeri kalmamış' dediler. Kardeşimin bedenine zarar verilerek ne amaçlandı? Ne gizlenmeye çalışılıyor?" diye konuştu.

ADLİ TIP UZMANI: AVUKATLAR OTOPSİ KAYITLARINI İSTEYEBİLİR

Otopsi esnasında Kadirova'nın bedenine zarar verildiği iddialarına ilişkin adli tıp uzmanı Şebnem Korur Fincancı, "Otopsi işlemi fotoğraflar ve videolar ile kayıt altına alınır. Avukatlar talep ettiği takdirde bu görüntülere ulaşabilir. Otopside iç organlar çıkarılır, incelemeler yapılır ve karın boşluğuna yerleştirilir. Ayrıca otopsi işleminde çoklu örnekler ile çalışılır. Yani üst laboratuvara yeni bir inceleme talebinde bulunulabilir. Otopsi görüntüleri olmadan yorum yapmak çok sağlıklı olmaz ve yorum yapmak için ciddi bir inceleme gerekiyor" dedi.

BÜYÜKELÇİLİK BİLGİ ALDI

Özbekistan Büyükelçiliği yetkililerin cuma günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gittiği ve bilgi aldığı öğrenildi. Büyükelçilik yetkilileri görüşmeyle alakalı ilerleyen günlerde açıklama yapabileceklerini ifade etti.

Nadira Kadirova'nın, Ünal'ın evinde çalışma izni olmadan kaçak olarak çalıştığı, sigortasının yapılmadığı iddia edildi.

KAFASINA SERT BİR CİSİMLE VURULDU

"Bir insan silahı göğsüne dayayarak ateş ettiyse nasıl yanık izi olmaz?" diye soran Kadirova "Mermi girişlerinin etrafında yanık izi yoktu. Kardeşimin önce darp edildiğini, kafasına sert bir cisimle vurulduğunu ve ardından uzak mesafeden ateş edilerek öldürüldüğünü düşünüyorum" diye konuştu. Ağabey Kadirova ayrıca, "Kardeşime 'Fuhuş yapıyordu' denilerek iftira atıldı. Bir süre önceye kadar korkuyordum ancak artık korkmuyorum. En fazla kardeşimin yanına giderim. Kardeşimi Özbekistan'a götürdüğümüzde otopsi yaptırmak istedik. Bizlere 'Otopsi yapılacak bir yeri kalmamış' dediler. Kardeşimin bedenine zarar verilerek ne amaçlandı? Ne gizlenmeye çalışılıyor?" diye konuştu.

KAYITLAR İNCELENEBİLİR

Otopsi esnasında Kadirova'nın bedenine zarar verildiği iddialarına ilişkin BirGün'e konuşan Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı, "Otopsi işlemi fotoğraflar ve videolar ile kayıt altına alınır. Avukatlar talep ettiği takdirde bu görüntülere ulaşabilir. Otopside iç organlar çıkarılır, incelemeler yapılır ve karın boşluğuna yerleştirilir. Ayrıca otopsi işleminde çoklu örnekler ile çalışılır. Yani üst laboratuvara yeni bir inceleme talebinde bulunulabilir. Otopsi görüntüleri olmadan yorum yapmak çok sağlıklı olmaz ve yorum yapmak için ciddi bir inceleme gerekiyor" dedi.

ELÇİLİK BAŞSAVCIYLA GÖRÜŞTÜ

ÖZBEKLER EYLEM BAŞLATMIŞTI

AK Parti Milletvekili Şirin Ünal'ın evinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova'nın ölümünün aydınlanması için Özbekler sosyal medyadan kampanya başlattı.

Özbekler, paylaştıkları videolarla da olayın üzerinin kapatılmaya çalışıldığını iddia ederek olaya tepki gösterdi. Sosyal medya üzerinden kampanya başlatarak ellerinde Türkçe "Kadirova olayında adalet istiyoruz" yazılı kağıtlar ile video ve fotoğraflar paylaştı.

NADİRA KADİROVA KİMDİR?

Kadirova, 23 yaşında Özbek vatandaşı genç bir kadındı. Dört yıl önce Türkiye'ye yerleşmişti. Yaklaşık bir yıldır AKP milletvekili Şirin Ünal'ın Çankaya'daki evinde bakıcı olarak çalışıyordu. Ünal'ın eşi hastaydı ve Kadirova onunla da ilgileniyordu. Yakınlarının verdiği bilgiye göre Kadirova, Türkiye'de üniversite okuyabilmek için para biriktiriyordu ve yakın gelecekte üniversite sınavına hazırlanmak için kursa başlayacaktı. Hayatının ilerideki dönemlerinde Türkiye'de kalmak ve evlenmek istiyordu. Hakkında bilgi sahibi olanlar genç kadını, "ailesi tarafından çok sevilen, özgüven sahibi ve güzel bir kadın olarak" tanımlıyor.

ÖLÜM OLAYI NASIL YAŞANDI?

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı açıklamaya göre olay, 23 Eylül Pazartesi akşamı saat 21.00 sıralarında meydana geldi.

Emniyet, yaşananı intihar olarak tanımlandı ve yaşandığı sırada Ünal'ın, Ünal'ın eşi ile kızının ve evin diğer yardımcısının da evde bulunduğu belirtti.

Açıklamada, "Olay yerinde yapılan teknik ön incelemede intihar harici herhangi bir şüpheli durum müşahede edilmemiş, ayrıca Müntehire'nin odasında intihar eğiliminde olduğuna dair bulunan geçmiş tarihli notlar da dahil tüm bulgular soruşturma dosyasına eklenmiştir" ifadeleri de yer aldı.

Nadira'nın ağabeyi Muhammet Ali Kadirova, çeşitli medya kuruluşlarına yaptığı açıklamada, olaydan beş dakika önce Şirin Ünal'la görüştüğünü belirtti:

"Olay olmadan beş dakika önce milletvekili Şirin Ünal beni aradı. Bana 'Silahım kayboldu' dedi. Şirin Ünal Bey, 'Kız kardeşin alıp sana mı götürdü' diyecek sandım. O sırada tabancayı almış, odasına kilitlemiş. 'Açmaya çalışıyoruz' dedi. O esnada Şirin Ünal Bey'in kızı Duygu Ünal, kapıya vuruyordu, bağırış, çağırış ses geldi. O esnada telefon kapandı.

"Hemen taksiye atladım, olay olan eve geldim. Olay olmuş ateş atılmış. Polis ekipleri beni içeri sokmadılar. 'Kardeşim nerede' dedim. 'Hastaneye götürüldü' dediler. Taksiye atladım, Bilkent Şehir Hastanesi'ne geldim. 'Beni içeri sokun, ben onun ağabeyiyim' dedim. Beni içeri sokmadılar. Sonra içeriden doktorlar çıktı 'Başınız sağ olsun' dediler, orada bittim ben."