MuuM'dan Temelini Geleneksel Mimariden Alan Çağdaş Tasarımlar
MuuM, hem iç mekanlarda hem tekil yapı düzeyinde hem de kentte nefes alan boşluklar tasarlıyor.
Bütün projelerinde kamu adına kazanımlar elde etmeye çabalayarak insan odaklı tasarım yaklaşımıyla fark yaratıyor.
Ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü mimari ve iç mimari projelere sahip Y.Mimar Murat Aksu ve Y.Mimar Umut İyigün ortaklığındaki MuuM, tasarımlarında insanı odak alan, sürdürülebilir ve çağdaş bir tavır sergileyerek tek bir yapıdan büyük ölçekli planlama projelerine kadar çeşitlenen mimari ve iç mimari tasarım hizmetleri sunuyor. Avlu, taşlık, cumba gibi geleneksel mimari öğeleri kullanarak çağdaş ve yenilikçi çözümler sunan MuuM, fonksiyonel, estetik ve sosyal sorumlu çevreler üretmek amacıyla tasarım sürecinde konunun etki alanındaki tüm kesimleri dikkate alıyor.
Ele aldığı bütün projelerde kamu adına kazanımlar elde etmeye çabalayarak "İnsan odaklı çevreler yaratmak" mottosuyla hareket eden MuuM, yapıların içerisinde nefes alan boşluklar yaratıyor. Böylelikle mekan kalitesini artırıyor, kullanıcılar için daha yaşanabilir mekanlar tasarlıyor ve kent içerisinde de nefes alan boşluklar yaratıyor.
Tasarımlarının ana ilkelerini; yapıldığı yerel kültüre uyumlu, somutlaştığı döneme uygun olması ve zamanın getirdiği çağdaş talepleri cevaplıyor olması olarak ifade eden MuuM, yapıların daha sürdürülebilir, doğaya daha az etki edecek şekilde tasarlanması konusunda teoriler geliştirmeye ve bunları işlerinde uygulamaya çalışıyor. Bu bağlamda geleneksel mimarinin kavramlarını, şemalarını, detaylarını referans olarak kullanan MuuM, çağın şartlarıyla yorumladığı bu öğeleri geçmişten bugüne ve bugünden geleceğe taşıyor.
Hem dünyadaki hem de yereldeki mimari, teknolojik, sektörel gelişmeleri takip eden ve dünyada doğru olan bir şeyin burada da doğru olacağının söz konusu olmadığını düşünen MuuM, bütün bu araştırmalarını bir potada eriterek, kendi evrensel doğrularını buluyor.
Mekanın Bir İletişim Aracına Dönüşmesi: Türkiye Noterler Birliği Binası
Projelerinde mutlaka bir avlu ya da hacimsel boşluk yaratmaya çalışan MuuM, geleneksel mimari öğelerin modernize edilerek yeniden yorumlanması gerektiğini, en doğru çözümlerin yerel öğeler üzerinden yeniden kurgulanarak oluşturulabileceğini söylüyor. Böyle bir bakış açısıyla 2003 yılında Türkiye Noterler Birliği Merkez Binası Proje Yarışması'nda dört kişilik bir ekiple birinci olan MuuM, avlu etrafında gelişen, geleneksel kervansaray plan şemasının modern bir yorumu olarak ele aldığı yapıda kullanıcılar için çağdaş ve verimli bir çalışma ortamı sağlamayı hedeflemiş.
Tasarım felsefesinin temeli kullanıcıları için bir "iletişim ortamı" olması üzerine kurulan Türkiye Noterler Birliği Binası'nda iç ve dış mekanlar arasındaki bağlantılar noterler ve toplum arasındaki iletişimi güçlendirirken aynı zamanda, sosyal bir çalışma ortamı yaratmış.
Kurgunun temel unsurlarından birisi olan ve dış mekanlardaki zenginliğin iç mekanlarda da devamlılığını sağlayan "iç bahçe", yeşil unsurlarla desteklenerek toplantı salonu fuayesi, sergi holü, kafe-restoran bağlantı köprüleri ve galeri boşluklarından oluşan bir bütün olarak tasarlanmış. Bahçe ile kapalı alanlar arasında bir geçiş alanı tanımlayan "iç bahçe", çalışma mekanları ile sosyo-kültürel mekanlar arası görsel ve eylemsel kademelenmeyi sağlarken aynı zamanda da, verimi arttırıp çağdaş bir çalışma ortamının elde edilmesine katkı sağlamış.
Kente Nefes Aldıran Küçük Bir Kent Parçası: Avlu 138
Projelerinde gün ışığı, doğal havalandırma, yerel ürünler ve doğal malzeme kullanımını çok önemseyen MuuM ekibi, ölçekten bağımsız olarak tasarladıkları her şeyi bir kentsel peyzaj unsuru olarak görüyor. Nispeten küçük bir parselde de olsa, kentsel dönüşümün yoğunlaştığı bir bölgede tasarladıkları Avlu 138 de bu tür kaygılarla ele aldıkları; yatırımcı, tasarımcı ve uygulayıcı uyumu ve işbirliği ile insan odaklı bir çevre oluşumunda pay sahibi olması açısından çok önemli bir proje.