Musul Olaylarının Sorumlusu Baskıcı Yönetim

2011'den bu yana Maliki'nin diktatörleştiğini ve mezhepsel politikalarla Irak'ı iç savaşa sürüklediğini savunan Haşimi Reuters'e verdiği demeçte: "Ülkemde ne oldu derseniz, Maliki'nin Sünnilere yönelik baskıları sonucu çaresiz insanlar isyan etti, bu kadar basit" diye konuştu.

Irak'ta yaşanan şiddet olaylarının sadece IŞİD'den ibaret olmadığını ve daha geniş bir Sünni Arap direnişinin hareketini geçtiğini belirten Haşimi çarpıcı açıklamalarda bulundu. 2 yıl önce Sünnilerin, artık Maliki baskılarına dayanamayıp ayaklanmaya başladığını belirten Haşimi şunları söyledi:

"IŞİD'i savunmuyorum. Ancak Maliki'nin Sünnilere yönelik baskısı sonucu 2 yıldır devam eden bir Sünni isyanı var. IŞİD'in eylemleri de bunun bir devamı. Maliki, 'terörle mücadele' bahanesiyle Sünni toplumunu adeta yok etmeye çalışıyor. Maliki'nin Sünnilere karşı dışlayıcı tutumu Sünni gençlerin demokrasiye olan inancını kaybetmesine ve IŞİD'e katılmasına neden oldu"

Sünnilerin terörist gibi muamele gördüğünü belirten Haşimi Irak'ta yaşananları değerlendirdi:

"Bir yerden bir yere gitmek için gün içinde yolda kontrol noktalarından geçiyorsunuz, askerler hangi aşiretten olduğunuzu soruyor. Sünni aşiretiyse hakaretle başlıyor gün. Resmen sıkıyönetim uygulanmasa da pratikte OHAL benzeri bir yönetim var. Geceleri insanların evine baskınlar yapılıyor. Hapishanelerde işkence var. Son dönemde cezaevlerinde kadınlara tecavüz vakaları arttı. Ordu ve güvenlik güçleri sadece Şiilerden oluşuyor ve genç insanlar Şii değilse ne orduya girebiliyor ne de devlette herhangi bir iş bulabiliyor. Okulda burs bile yok. Bizim bölgelerde hiçbir altyapı yatırımı yok. Dolayısıyla sırf tecavüz hadiselerinden dolayı kadınlar artık IŞİD'i destekler noktasına geldi. CondoleezzaRice'nın anılarında Maliki'nin tutumunu görebilirsiniz. Rice, Maliki'nin orduya sadece Şiileri almasına "inanamadığını" anlatıyor. Mesela Irak F16'lar aldı. 1000 kişi pilot ve teknisyen olarak ABD'ye eğitime gönderildi. Amerikalılar baktı ki tek bir Sünni, Kürt, Hıristiyan yok aralarında. Hepsi Şii."

8 Mayıs 2012 tarihinde Irak hükümetinin başvurusu sonunda Uluslararası Polis Teşkilatı (Interpol) tarafından yakalanması için Kırmızı Bülten yayımlanan ve ertesi gün Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın "Türkiye olarak başından beri destek verdiğimiz Tarık El-Haşimi'yi iade etmeyiz" açıklamasından sonra 30 Temmuz 2012'de Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından kendisi için oturma izni verilen Haşimi İstanbul'da yaşadığı evden uluslararası topluma çağrıda bulundu:

"Şii dini lider Ayetullah Ali el-Sistani'nin Cuma namazında Şiileri silahlanmaya çağırması ateşi daha da körükledi. Sünni Araplardan buna bir tepki olacaktır. Mezhep çatışmasına doğru sürükleniyoruz. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplumu akan kanı durdurmaya davet ediyorum"