Mustafa Destici: 12 Eylül Darbesi'nin Karanlık Gölgesi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 45. yılında darbenin etkilerini ve geçmişteki sorunları vurguladı. Darbe sonrası Türkiye'nin uluslararası ilişkilere dönüşümünü ve içindeki çatışmaları eleştirdi.

(ANKARA) - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, " 12 Eylül Darbesi ; öncesi, darbe dönemi ve sonrasıyla, şartları oluşturulmuş bir darbedir. O döneme dair pek çok provokasyon, suç ve komplo, bugün hala aydınlatılamadı" dedi.

BBPi Genel Başkanı Mustafa Destici, 12 Eyül 1980 askeri darbesinin 45'inci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, özetle şu görüşlere yer verdi:

"12 Eylül 1980'de yapılan darbenin üzerinden 45 yıl geçti. Darbeler ve darbe girişimleri ülkemize çok şey kaybettirdi. Yakın dönem Türk tarihini tarafsız bir bakış açısıyla değerlendirdiğimizde, bugün yaşadığımız problemlerin ve pek çok alanda geri kalmışlığımızın nedenlerinin ilk sıralarında, darbelerin, darbe girişimlerinin ve ara rejimlerin geldiği sonucuna ulaşıyoruz. 12 Eylül 1980 tarihini, ülkemizin ve milletimizin yaşadığı karanlık günlerinden biri olarak hatırlıyoruz.

"Darbenin ardından Türkiye, ABD ve Avrupa için açık pazara dönüştü"

12 Eylül Darbesi; öncesi, darbe dönemi ve sonrasıyla, şartları oluşturulmuş bir darbedir. O döneme dair pek çok provokasyon, suç ve komplo, bugün hala aydınlatılamadı. Türkiye'nin yabancı istihbarat örgütlerinin oyun alanına döndüğü ve binlerce evladını kaybettiği dönemin mağduriyetlerinin yanında, o dönemde bünyemize sokulan ve bedellerini hala ödediğimiz hastalıkların; din, mezhep, bölge, ideolojik ve etnik kökenlere dair farklılıkların çatışma zemini haline getirilmesi, bugün hala tamamı ile çözemediğiniz problemler olarak önümüzde duruyor. 12 Eylül günü, Türkiye'de, anayasa ve hukukun yanında, millet iradesi, demokrasi, insan hakları askıya alındı. Yaşadığımız ara dönemden sonra Türkiye, ABD ve Avrupa için hiçbir kuralı, kısıtlaması, barajı olmayan bir açık pazar haline dönüştü. Yunanistan'ın NATO'ya dönüşü örneği gibi, bugün hepimizin 'aleyhimize' olduğuna dair görüş birliği içinde olduğumuz, dış politikaya dair, çok sayıda, ekonomik, askeri ve siyasi karara imza atıldı, büyük tavizler verildi. Türkiye çok uzun bir dönem, siyasi, ekonomik, askeri ve sosyal istikameti ABD tarafından belirlenen bir ülkeye dönüştürüldü.

"Siyasi tutuklulara uygulanan işkence uzun yıllar devam etti"

Siyasi tutuklulara uygulanan işkence uzun yıllar devam etti. Bugün için belki inanması zor gibi geliyor ama Mamak Askeri Cezaevi'ndeki sistematik ve ağır işkencelerin bitirilmesi için, tutuklu aileleri ile birlikte, Türkiye'nin başkentinde, Ankara'da açlık grevi yaptığımızda, tarihler 1987'yi gösteriyordu. 12 Eylül'den sonra bizi en çok yıpratan hususlardan biri, o dönemden bize miras kalan, suni, yıkıcı, zaman zaman şiddetle kaşınarak kanatılan ve hala yaraları kapanmayan; Alevi – Sünni, dindar – laik, Türk - Kürt çatışmaları oldu. Hain ve kanlı terör örgütü PKK, o dönemin sonuçlarından biri olarak, hala, vatandaşlarımızın hayatlarını, milletimizin kaynaklarını, ekonomimizi, huzurumuzu, güvenliğimizi, sosyal barışı, dış ilişkilerimizi tahrip etmeye devam ediyor. Millet olarak ciddi bir muhasebeye, camia olarak ise hatıralarımızı yaşatmaya, hatıralarımıza sarılmaya, ortak hikayemiz, ortak acılarımız, ortak sevdalarımız, ortak ideallerimizin etrafında bir araya gelmeye ihtiyacımız var."

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title