Mustafa Adıgüzel: Ameliyat Masasında Adi Tıbbi Malzemelere Mecbur Bırakılan O Hasta, Aslında Merkez Bankası'ndan Kaçırılan 128 Milyar Doların...
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Adıyaman’daki bir hastanede apandisit ameliyatının ardından hastasına dikiş atmaya çalışan hekimin sağlam ip bulamadığını gösteren videoya ilişkin, “Ameliyat masasında sağlam ve kaliteli malzemeler yerine adi tıbbi malzemelere mecbur bırakılan o hasta, aslında neyin bedelini ödüyor? Cengiz’in affedilen vergi borçları ile ertelenen kamu borçlarının ve Merkez Bankası’nın arka kapısından kaçırılan 128 milyar doların bedelini ödüyor” dedi.
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Adıyaman'daki bir hastanede apandisit ameliyatının ardından hastasına dikiş atmaya çalışan hekimin sağlam ip bulamadığını gösteren videoya ilişkin, "Ameliyat masasında sağlam ve kaliteli malzemeler yerine adi tıbbi malzemelere mecbur bırakılan o hasta, aslında neyin bedelini ödüyor? Cengiz'in affedilen vergi borçları ile ertelenen kamu borçlarının ve Merkez Bankası'nın arka kapısından kaçırılan 128 milyar doların bedelini ödüyor" dedi.
Mesleği hekimlik olan Mustafa Adıgüzel, bugün yaptığı açıklamada, emekli bir hastanın reçeteyle aldığı iki ilaç için 192 lira fark ödemesini ve Adıyaman'daki bir hastanede apandisit ameliyatının ardından hastasına dikiş atmaya çalışan hekimin sağlam ip bulamadığını gösteren videoyu değerlendirdi. Adıgüzel, şunları söyledi:
"Bugün sağlıkta gelinen noktayı, -biri eczane diğeri ameliyathane- iki örnekle göreceğiz. Bir emekli vatandaşın, raporlu ilaçları için, tek bir reçetede iki tane ilacı için ödediği fark ücreti 192 TL. Öyle az kullanılan pahalı ilaçlar da değil. Hemen her tansiyon hastasının kullandığı ilaçlar. İşte reçete, işte faturası. Kıt kanaat geçinilen bir ülkede bir emekli vatandaş, hem de raporlu ilacına tek reçete için 192 TL ödüyorsa bu devlet, sosyal devlet değildir.
"DOKTOR HASTANIN AMELİYAT YARASINA DİKİŞ ATACAK. AÇILAN HER İP ÇÜRÜK 67. İPTEN SONRA NİHAYET BİR TANE SAĞLAM İP BULUNUYOR VE BU DURUMU TUTANAK ALTINA ALIYORLAR"
Yine, Adıyaman'da bir ameliyathane. Bir apandisit ameliyatı var. Ameliyat bitmiş, doktor hastanın ameliyat yarasına dikiş atacak. Açılan her ip çürük. Patır patır kopuyor. 67'nci ipten sonra nihayet bir tane sağlam ip bulunuyor ve bu durumu tutanak altına alıyorlar. Ameliyathane, hasta ismi, tarih, saat, hepsi var. İsterse Sağlık Bakanı arasın da söyleyeyim ona. Sonra 'dikiş neden tutmadı, ameliyat yarası neden iltihap kaptı' veya 'ameliyat yarasından neden fıtık oldu', değil mi?
Ameliyat masasında sağlam ve kaliteli malzemeler yerine adi tıbbi malzemelere mecbur bırakılan o hasta, aslında neyin bedelini ödüyor? ya da bir önceki örnekte o emekli vatandaş, 'reçete farkı' diye aslında neye para ödüyor? Şu bilinsin ki her ikisi de aynı şeye para ödüyor. Her ikisi de bu hükümetin yandaşlarının, Cengiz'in affedilen vergi borçları ile ertelenen kamu borçlarının ve Merkez Bankası'nın arka kapısından kaçırılan 128 milyar doların bedelini ödüyor.
"BU SAĞLIK BAKANI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BAŞARISIZ SAĞLIK BAKANI'DIR"
Şimdi diyorum ki bir doktor milletvekili olarak; bunları, bu yine doktor olan Sağlık Bakanı'na bir sorayım. Ana biliyorum ki bu sorularımda da tıpkı daha önce sorduğum 200'e yakın soru gibi cevapsız bırakılacaktır. Bu Sağlık Bakanı Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş geçmiş en başarısız Sağlık Bakanı'dır. Ama başarılı olduğu alanlar da vardır. Dezenformasyonda maharetlidir. Sağlık Bakanı değil adeta 'dezenformasyon bakanı'dır. Sağlıkta ticarette maharetlidir. Ülkem ve insanlarımızın anayasal sağlık hakkı için temennim, Sağlık Bakanı'nın artık Erdoğan'a ve yanlış politikalarına sadakat yerine millete ve meslektaşlarına ettiği yemine sadık kalmasıdır."