Muş ve Bitlis'te Malazgirt Zaferi Heyecanı

ŞENER TOKTAŞ / İBRAHİM YALDIZ - Bitlis'in Ahlat ile Muş'un Malazgirt ilçelerinde 26 Ağustos'ta düzenlenecek Malazgirt Zaferi'nin 947. yıl dönümü etkinliklerinin yapılacağı alanlarda hummalı çalışmalar devam ediyor.

Urartulardan Osmanlı'ya birçok medeniyetin izlerini taşıyan ve kültür turizmi açısından önemli bir destinasyonu olan Ahlat'ta, Malazgirt Zaferi kutlamaları kapsamında Malazgirt ruhu yeniden yaşatılacak.

İlçenin Çarho mevkisindeki 400 dönümde Han Otağı'nın (büyük otağ) yanı sıra 30 çadır ve çocuk oyun alanları kurularak sportif faaliyetlerin yapılacağı alanların oluşturulması için hazırlıklar sürüyor.

Ahlat'ta yağlı, karakucak ve şalvar güreşleri, at biniciliği, okçuluk yarışmaları ve atlı okçuluk faaliyetleri gibi birçok etkinlik 3 gün boyunca vatandaşlarla buluşturulacak.

Dünyadaki üç "Kubbet-ül İslam" (İslamiyet'in kubbeleri) yerinden biri olan, Türklerin Anadolu'ya girişinin kapısı ve "Anadolu'nun tapusu" olarak bilinen Ahlat, Malazgirt ruhunun yeniden yaşatılması için 3 gün boyunca birbirinden güzel etkinliklere ev sahipliği yapacak.

Malazgirt'te 100 bin kişi ağırlanacak

Tarih ve kültür açısından büyük önem taşıyan Malazgirt'te ise 70 dönümde 100 bin kişiyi ağırlayabilecek kapasitede inşa edilen "Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı"nda çalışmalar aralıksız sürüyor.

Danişmentgazi Mahallesi'nde oluşturulan milli park içerisinde şadırvan, giriş takısı, 250 metre uzunluğunda fetih yolu, namazgah, 100 bin kişilik merasim, hitabet ve ikram kontrol alanları, protokol dinlenme birimi, 8 helikopter sahası, protokol ve 250 otobüslük otopark ile tuvaletler yapılıyor.

Sultan Alparslan'ın Türklere Anadolu'nun kapılarını açtığı Malazgirt'te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çok sayıda davetlinin de katılacağı kutlama programı ve etkinliklerin daha görkemli yapılması için çalışmalar aralıksız devam ediyor.

"Gelecek nesillere böyle bir miras bırakmanın gayretindeyiz"

Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı'nda yürütülen çalışmaları inceleyen Muş Valisi Aziz Yıldırım, bu alanı yetiştirebilmek için bütün kurumların el ele verdiğini belirtti.

Malazgirt Zaferi'nin 947. yıl dönümünü ikinci bayram olarak kutlayacaklarını anlatan Yıldırım, şunları söyledi:

"İnşallah bunu hep birlikte bir bayram tadında ve bayram coşkusuyla kutlarız ama önümüzdeki yıldan itibaren burada çok güzel bir panoramik müze göreceğiz. Aynı İstanbul'daki Panorama 1453 gibi. Burada Çanakkale'deki gibi bir alan göreceğiz. Vatandaşlarımızın 365 gün gelebilecekleri, günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir alan göreceğiz. Sadece 26 Ağustos'a has bir günlük alan yapmıyoruz. 365 günü dolu dolu yaşayabilecekleri alan yapıyoruz. Öğrencilerimiz, büyüklerimiz ve gençlerimiz buraya gelecek ve atalarının Anadolu topraklarını yurt yaptığı savaşın zaferin kazanıldığı yerleri görecek. Bunun için gayret ediyoruz. Gelecek nesillere böyle bir miras bırakmanın gayretindeyiz."

"Gençlerimiz gelecekten her zaman umutlu olmalı"

Vali Yıldırım, milli park içerisinde namazgah da inşa edildiğini belirterek, Sultan Alparslan'ın savaşa çıkmadan önce bütün askerini cuma namazına topladığını, namazın ardından dua ederek askerleri motive edecek güzel bir konuşma yaptığını hatırlattı.

Sultan Alparslan ve askerlerinin, o günün süper devleti olarak tanınan, yenilmez denilen ve kendilerinden üstelik dört kat daha fazla askeri olan Bizans İmparatorluğu'nu, 2,5 saatte yenerek muvaffak olduğunu anımsatan Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bizim için önemli olan budur. Bunu gençlere anlatmalıyız. Gelecekte de gençlerimiz kendilerinin ne büyük bir devlet ve kendilerinin ne kadar güçlü insanlar olduğunu anlasınlar. Kendilerine olan güvenleri bir kez de artsın, tazelensin. Günümüz dünyasında ülkeler birbirleriyle güç savaşına giriyor. Güçlü bir ülkeyiz. Bin yıldan da fazla bir devletiz. Gençlerimiz gelecekten her zaman umutlu olmalı. Geçmişimizde yaptıysak gelecekte de çok daha fazlasını güzel şekilde yapabiliriz. Buna herkesin emin olması gerekir. Gençlerimize özellikle bunu anlatmalıyız."

"Bölgenin yeniden dirilişine vesile olacak bir ihya çalışmasıdır"

Etnospor alanında incelemelerde bulunan Ahlat Belediye Başkanı Mümtaz Çoban da AA muhabirine yaptığı açıklamada, 23-25 Ağustos'ta Ahlat, 26 Ağustos'ta ise Malazgirt'te olmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla "1071 kutlamaları"nı gerçekleştireceklerini söyledi.

"Burası Selçuklu yurdu. Bu vesileyle Selçuklu'nun bize Anadolu'yu armağan ettiğini unutmayan vefalı bir nesil olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz." diyen Çoban, şunları kaydetti:

"Okçular Vakfı aracılığıyla Bilal Erdoğan Beyefendi ile Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı Haydar Yıldız'ın gayretleriyle burada otağımızı kurarak etkinliklerimizi hayata geçireceğiz. Etnosporlarımız arasında bulunan yağlı, karakucak ve şalvar güreşleri, at biniciliği, okçuluk yarışması ve atlı okçuluk faaliyetlerini 3 gün boyunca halkımızla buluşturacağız. Burada kalıcı bir alan kuruyoruz. Ahlat bin yıl önceki başkentimiz. Tarih ve kültürümüzle milleti buluşturmanın gayretindeyiz. Cumhurbaşkanımızın himaye ve himmetleri bu bölgenin yeniden dirilişine vesile olacak bir ihya çalışmasıdır. Tüm Türkiye'yi ve İslam alemini, Kubbet-ül İslam'a davet ediyoruz. Birliğimize ve dirliğimize vesile olacak bir çalışmayı hayata geçireceğiz."

400 dönümde Han Otağı'nın yanı sıra 30 çadır kurduklarını, her etkinlik için de ayrı alanlar oluşturduklarını dile getiren Çoban, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile gerçekleştirdikleri projeyle 4 bin yıllık kültürel zenginlik olan 50 ilin el sanatlarının da burada sergileneceğini bildirdi.

"Muhteşem bir destinasyon çalışmasına girdik"

Bu etkinliklerin bölge turizminin kalkınmasına ve dirilişine vesile olacağına dikkati çeken Çoban, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımıza, Bilal Erdoğan, Haydar Yıldız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerine emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İlimiz ve bölgemiz için muhteşem bir destinasyon çalışmasına girdik. Ahlat 210 dönümde 8 bin abidenin sergilendiği bir alan ve alemi İslam'ın en büyük külliyesi. Kültür ve medeniyetimizle buluşmaya imkan oluşturan bir yer. Burada kardeşliği, birliği ve dirliği yaşatırken, sadece İslamların değil, gayrimüslimlerin de çok rahat gelip kucaklaşacağı, buluşacağı, bizleri tanıyacağı bir alanı da ortaya koyuyoruz, geçmişle buluşturuyoruz. Selçuklu ruhunu baki yaşatacağız. Buradaki etkinliklerle Selçuklu ruhu baki olarak dirilecek. Milletimizin dirilişine vesile olacağına inanıyoruz, öyle de çalışacağız."