Muş'ta İki Kardeşin Boğulduğu Gölette Ağıtlar Yakıldı
Muş merkeze bağlı Güzeltepe köyünde serinlemek için gölete giren bir çocuk ve kendisini kurtarmaya çalışan ablasının boğulduğu gölette ağıtlar yakıldı.
Muş merkeze bağlı Güzeltepe köyünde serinlemek için gölete giren bir çocuk ve kendisini kurtarmaya çalışan ablasının boğulduğu gölette ağıtlar yakıldı.
Merkeze bağlı Güzeltepe köyü Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı Muş Kız Yurdu'nun bulunduğu bölgede serinlemek için gölete giren Halil Kantaş (8) ve kendisini kurtarmaya çalışan abla Şahadet Kantaş (13) boğulmuştu. Olayın üzerinden 4 gün geçtikten sonra çocuklarının boğulduğu göletin üzerine giden acılı anne Halise Kantaş, ağıtlar yakarak çocuklarının ölümüne sebebiyet verenlerin cezalandırılmasını istedi. Fakir bir aile oldukları için çocuklarının keçi ve koyunların önüne gittiğini ve haber alamayıp boğulduklarının haberini aldıklarını ifade eden anne Kantaş, güçlükle ayakta durmaya çalıştı. Yetkililere seslenen anne Kantaş, "Bu kuyuyu kazarken ya bir bekçi tutacaktı ya da komşulara ve bize haber verseydi yada kapatsaydı. Buranın yol olduğunu insanların, hayvanların geçtiğini biliyorlardı. Benim çocuklarımda biri 13 yaşında biride 8 yaşındaydı ve bende fakir olduğum için keçi ve koyunların önüne çoban vermiştim. Niye kendi menfaatlerini biliyorlar, bunun suçlusu kimse hesabını verecek" dedi.
"BU GÖLETİ KAZAN VE KAZDIRAN HERKES HESAP VERMELİ"
Kuyuları kazıp öyle bırakıldığını belirten Halil ve Şahadet Kantaş'ın amcası Bayram Karakaya, "Buradan hafriyat çekmişler yol yapmak için. Bu kuyuları kazıp bırakıp gitmişler. Bunu böyle yaptıklarında boğulan çocukların babası Özel İdareye gidiyor, bilgilendiriyor. İşte burada kuyu kazılmış ve bu kuyuları kapatın diye. Bir gün bizim çocuklar burada boğulur diye gidip bir gün önce söylemiş. Ertesin gün çocuklar hayvanların peşinden gelmiş ve serinlemek için kuyuya giriyor. 10 yaşındaki erkek çocuk boğulma tehlikesi geçirirken ablası da atlıyor onu kurtarmak için maalesef ikide boğuluyor. Bunun hesabını versinler. Devlet olsun, İl Özel İdaresi olsun, burayı kazan, kazdıran, taşıyan taşeron olsun buy hesabı ödesin. Bunların ciğeri yanmış başkalarınki yanmasın" dedi.
İki yeğenin boğulmasına üzülen teyze Gülistan Bozkurt, ailenin perişan olduğunun kaydederek şunları söyledi; "Burayı kapatması lazımdı, yada suyu boşaltması lazımdı. Böyle kazmışlar, kimsenin haberi yokmuş, gidip evlerinde oturmuşlar kimse haberdar etmemiş. Çocuklardır, köydür, herkes dağa da bağa da gidiyorlar. İnsan böyle yapar mı. O evde iki cenaze kalktı. Anne, baba, kardeşler hep perişan oldular" dedi.
İki kardeşin boğulduğu göletlerde inceleme yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Muş Şube Başkanı Av. Tarık Güneş, "Yol yapımında kullanılmak üzere stabilize malzemesi almışlar ve toplam 4 adet mezar gölet kazmışlar. ve bura ile ilişkin hiçbir önlem alınmamış, kapatılmamış, insan ve hayvan can güvenliği için herhangi bir önlem alınmamıştır. Birkaç evvel önce iki gencecik çocuk hayatını kaybetti. Adli soruşturma devam ediyor ve yeni açıldı. Bizde buradan takipçisi olacağımızı söylüyoruz. Burada ağır bir ihmal söz konusu, umarız sorumlular cezalandırılır en azından adalet yerini bulur" dedi.
"ŞAHADET TAKDİR ALAN BİR ÖĞRENCİMDİ"
Kardeşini kurtarmaya çalışırken boğulan 4. sınıf öğrencisi Şahadet Kantaş'ın öğretmeni Yunus Irklı ise, "Şahadet takdir alan bir öğrencimdi. Hayat doluydu, çok iyiliksever çok yardım sever biriydi. Yani, yaşamadan ziyade hep başkalarını yaşatma yörüngelerini yaşardı. En sonunda kendi kardeşi için kendi canından vazgeçti, son nefesini şehit olarak verdi" şeklinde konuştu.
Daha sonra göletin başına toplanan acılı aile ve köy halkı ağıtlar eşliğinde tekrar köye geri döndü.
23 Haziran tarihinde Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı Muş Kız Yurdu'nun bulunduğu bölgede serinlemek için gölete giren Halil Kantaş (8) boğulma tehlikesi geçirdi. Kardeşinin boğulma tehlikesi geçirdiğini fark eden abla Şahadet Kantaş (13) gölete girdi. Ardından iki kardeş boğularak hayatını kaybetmişti. - MUŞ