Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Villası için ağaçların kesildiği iddia edilmişti! Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Muş - Demokrat Yargı Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can: ´27 Nisan

Muş - Demokrat Yargı Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can: ´27 Nisan
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Muş'ta Düzenlenen Panelde Konuşan Demokratik Yargı Derneği Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can, Şimdiye Kadar Yapılan Anayasaların Halk Tarafından Benimsenmediğini Savundu. Doç. Dr. Can, "27 Nisan Muhtırası Bir Anayasal Suç. Bu Muhtıra Hala İdari Birimin İnternet Sitesinden Çıkarılmış Değil. TCK'ya Göre Anayasal Düzeni ve Anayasal Düzenin İşleyişini Engelleme, Bunları Ortadan Kaldırma Suçu. Müebbetlik Suç" Dedi.

Muş'ta düzenlenen panelde konuşan Demokratik Yargı Derneği Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can, şimdiye kadar yapılan anayasaların halk tarafından benimsenmediğini savundu. Doç. Dr. Can, "27 Nisan muhtırası bir anayasal suç. Bu muhtıra hala idari birimin internet sitesinden çıkarılmış değil. TCK'ya göre anayasal düzeni ve anayasal düzenin işleyişini engelleme, bunları ortadan kaldırma suçu. Müebbetlik suç" dedi.

Alparslan Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Mevcut anayasa ve anayasa gereksinimi' konulu panele konuşmacı olarak Demokrat Yargı Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can, gazeteci Gülay Göktürk ile Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdoğan katıldı. Halkın temsilcileri tarafından değil, devlet tarafından yönetildiğini söyleyen Doç. Dr. Osman Can, "27 Nisan muhtırasını nasıl yaşadığımızı çok iyi biliyoruz. Bu muhtıra aynı zamanda yargıya verilmişti. Bu muhtıra bir anayasal suç. Bu muhtıra hala idari birimin internet sitesinden çıkarılmış değil. TCK'ya göre anayasal düzeni ve anayasal düzenin işleyişini engelleme, bunları ortadan kaldırma suçu. Müebbetlik suç. İkinci olarak askeri ceza yasası açısından bir suç. Türk Silahlı Kuvvetleri İçhizmet Kanunu ki bu kanun bir darbe kanunudur. Orada bir siyasal beyanat ve yazı yazmak vs. suç. 27 Nisan bildirisi birçok boyutu ile suç" diye konuştu.

Yasama, yürütme ve yargı erkini bir şekilde halka bağlamak gerektiğine dikkati çeken Doç. Dr. Osman Can, Yasamanın seçimle göreve geldiğini, yürütme organının da bir şekilde halka dayandığını bildirdi. Ancak üçüncü erk olan yargının halkla bağlantısının kurulmadığına işaret eden Doç. Dr. Can, şunları söyledi:

"Halk adına yetki kullanan hükümetlerin yargı erki karşısında hiçbir yetkisi yok. Anayasa mahkemesi, ordu vesaire bunların hiçbirinde halk yok. Bunlara da ayrılıklar ilkesi diyemeyiz. Bu devlet içerisinde devlet yaratmadır. Başka bir şey daha vardır o da hukuk devleti daha önce kanun devletiydi. Yani insanın yüzü kızarır. Bütün darbelerin ardından aynı şey söylendi. Hukuk devletinden söz edebilmek için Hukuk devleti dediğimiz iskeletin ulusal idareye dayanması lazım. Hukuk normunun aramızdaki uyuşmalıkları çözmek için yine bizim tarafımızdan üretilen bir norm olmalı ki hem adaleti sağlasın hemde özgürlüklerimizin garantisi olsun. Bizim irademize dayanmadığı müddetçe adaleti sağlama imkanı yoktur. Özgürlüklerimizin garantisi olma imkanı da yoktur. Böyle bir durumda hukuk devletinden bahsedebilmek için biraz utanmak gerekir."

TBMM'de görüşülen anayasa taslağında generaller yüce divanda yargılanabileceklerini kaydeden Doç. Dr. Can, daha önceleri bir general ya da genelkurmay başkanını yargılama yetkisine sahip olunmadığını bildirdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title