Mursi'nin yargılanması
Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyeleri, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin yargılanmasını protesto etti.
Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyeleri, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin yargılanmasını protesto etti.
Mursi'nin yargılanmasına tepki amacıyla 5 Ocak Meydanı'nda toplanan platform üyeleri bir süre slogan attı. Okunan Kur'an-ı Kerim'in ardından platform adına açıklama yapan Serdar Gürbey, cuntacıların Mursi'nin şahsında İslami hareketi tasfiye etmeye etmeye çalıştıklarını söyledi.
Bu tür senaryolarla İslami hareketin bitirilemeyeceğini darbecilerin öğreneceklerini belirten Gürbey, Mursi'nin İslami hareketi temsil ettiğini, yargılayanların ise 60 yıldır Mısır'ı darbeyle, baskıyla, işbirlikçilikle tahakküm altında tutan despotların varisleri olduğunu ifade etti.
Gürbey, Mursi'nin, esir alınmış olsa da teslim olmayı reddederek tüm dünyaya ve gelecek nesillere bir Müslüman'ın baskı ve zor karşısında izzetli duruşunun ne olduğunu gösterdiğini vurgulayarak ''Mısırlı Müslüman kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olduğumuzu, zalimlere karşı bugüne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ettiğimizi duyuruyor, Rabbimizden kardeşlerimize sabır ve güç vermesini, ayaklarını sabit kılmasını diliyoruz'' dedi.
Mursi'nin değil, insanlığın yargılandığını belirten Gürbey, açıklamasını şöyle sürdürdü:
''Mısır tarihinde ilk kez geçerli bir seçimle başa gelmiş olan Mursi'yi eşkıya usulüyle kaçıranların bugün yargıç pozisyonuna geçip adalet sağlayıcılığına soyunmaları anlamsızdır. Mursi, halen resmi Cumhurbaşkanıdır. Mursi'nin dik duruşu, Şeyh Ahmet Yasin'in siyonist devlet karşısındaki tavrına benzemektedir. Cuntanın mahkemeleri geçersizdir. Halk ayaklanmaları ile diktatörler devrilip yerine İhvan kökenli yönetimler iktidara gelince, siyonist İsrail ve onun destekçisi emperyal güçler, bunu kendi kirli menfaatleri için bir tehdit olarak görmeye başladılar. Bu nedenle her türlü oyuna başvurdular. Bir oyun tutmayınca bir başkasına yöneldiler. Bunlar da olmayınca bu sefer içerideki laik, seküler, milliyetçi, ulusalcı, liberal, sol ve eski rejim kalıntılarını, medyayı, orduyu, ülkeyi sömüren sermaye çevrelerini ve yargıyı devreye soktular. Bu oyun Gezi Parkı ve Taksim dolayısıyla Türkiye'de, Tahrir Meydanı ile Mısır'da, şimdilerde ise Tunus'da denenmeye çalışılmaktadır.''