Mumcu'dan Erdoğan'a Veryansın
Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, Partisinin Anavatan Adı Altındaki Son Grup Toplantısında Başbakan Erdoğan'a ve Hükümete Sert Eleştirilerde Bulundu.
Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin Meclis grup toplantısında Başbakan Erdoğan'a ve hükümete sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'ne yönelik sözlerini eleştiren Mumcu, "bunlar önce otobüsü duvara çarpıyorlar ondan sonra duvarı suçluyorlar" diye konuştu. Hükümete "yapmayın, ülkeyi ateşe veriyorsunuz" diye seslenen Mumcu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'nun, açıklamayı Yüce Divan salonunda yaptığına dikkat çekerek "Şimdi bunlar birden yumuşayacaklar. Mesajlar yumuşayacak, beylik laflar edecekler" dedi.
Anavatan Partisi'nin hem ANAVATAN ismi altında hem de 22. dönem parlamentosundaki son grup toplantısında konuşan Genel Başkan Erkan Mumcu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kürsüye gelişinde milletvekilleri ve partililer tarafından uzun süre ayakta alkışlanan Mumcu, görünürde son grup toplantısını yaptıklarını belirterek "ama bana öyle geliyor ki seçimden önce biz bir kez daha burada buluşuruz" dedi. Çok büyük umutlarla başlayan bir Meclis döneminin endişelerle ve korkularla noktalandığını belirten Mumcu, Meclis'te Anayasa değiştirecek çoğunluğa sahip bulunan AKP hükümetinin 5 yıl boyunca, bu avantajını değerlendiremediğini ve şimdi iktidar değilmiş gibi davrandığını söyledi. Hükümetin işbaşına geldiğinde 3 yıl istediğini, yoksulluk ve yolsuzluğun ortadan kalkacağı iddiasında bulunduğunu hatırlatan Mumcu, "İşsizlik artarsa yoksulluk ortadan kalkar mı? Hayır. Peki bu hükümet yolsuzluğu ortadan kaldırmak için bir şey yapmış mı? Hayır. Cumhuriyet tarihinin yolsuzluğa en fazla bulaşan hükümeti budur. Savcıların baskıdan kurtulacağı, yargının delil toplayacağı günler gelecek ve bunlardan hesap sorulacak. Sürekli alavere-dalavere. Özelleştirmelerde, İmar'da, belediyelerde haddi hesabı olmayan yolsuzluklar... Bütün bunların hesabı sorulacak. Hesap günü yaklaşmış olmalı ki hükümet ve hükümetin başı müthiş bir telaş içinde sağa sola saldırıyor" dedi.
SÜREKLİ KAVGA SONRA MAĞDUR EDEBİYATI
Hükümetin sürekli kurumlar arası mutabakat lazım dediğini ancak sürekli kavga ettiğini belirten Mumcu, "önce kavga ediyorlar sonra mağdur edebiyatı" dedi. İktidarın ANAVATAN ve CHP'yi demokrasiden kaçmakla suçladığını ifade eden Mumcu, hükümete "milleti kandırmayın, yalan söylemeyin" diye seslendi.
ERDOĞAN'A AÇIKOTURUM DAVETİ
Mumcu Grup konuşmasında, yaşanan gelişmeler konusunda Başbakan Erdoğan'ı televizyonda açıkoturum yapmaya çağırdı. Cumhurbaşkanlığı sürecini de değerlendiren Mumcu, "'Adayım kardeşim Abdullah Gül' demek demokrasi, Cumhurbaşkanını halka seçtirmek demokrasi değil, öyle mi... Ağzına demokrasi lafı alırken azıcık saygılı olur insan. Gelin bu Anayasayı değiştirelim diyen biz değil miyiz? İki sene önce 'Cumhurbaşkanını halk seçsin ne gerekirse yaparız' diyen benim. Kimse ciddiye olmadı. Şimdi bize geldiler" dedi. Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde kendisine yaptığı ziyarete de değinen Mumcu, şunları söyledi:
"Meclis'e gelecek misiniz dediler, adayınız belli mi diye sorduk. Ama kız istemeye geliyorlar, soruyoruz hangi oğlunuza alacaksınız diye. Belli değil hangi oğullarına alacakları. Gelin halk seçsin dedik. Başbakan, bu mümkün değil dedi. Türk demokrasisi üzerinde Anayasa mahkemesi içtihadı bulundurmayın dedik bizi dinlemediler. Sonunda Gül'le birlikte birkaç isme daha aday olma şansı tanıyın. Muhalefete sizin emrettiğinizi yapmaya mecbur bir robot gibi davranmayın. Şimdi bu millete bunu demokrasi diye satarken hangi vicdanla yapıyorlar. Memlekette bu adayın belirlenmesinde demokrasinin işlediğine inanan bir Allahın kulu var mı?"
Başbakan Erdoğan'ın muhalefet için cumhurbaşkanlığı sürecinde "çelik çomak oynuyorlar" dediğini hatırlatan Erkan Mumcu, Başbakan'ın Anayasa değişikliği paketini Cumhurbaşkanının 15 gün bekletmesine yönelik eleştirilerine de tepki gösterdi. Mumcu, "Cumhurbaşkanının 15 Mayıs'a kadar seçileceği belliydi, kendileri bekletmedi mi? Şimdi Cumhurbaşkanı 15 gün bekletince tepki gösteriyor, suistimal diyorlar. Sen bekletince demokrasi oluyor da Cumhurbaşkanı bekletince niye suistimal olsun" dedi.-
ÖNCE ÇARPIYORLAR SONRA DUVARI SUÇLUYORLAR
Başbakan Erdoğan'ın huzuru bozmak için elinden geleni yaptığını ve sürekli hakaret ettiğini savunan Erkan Mumcu, Erdoğan'a "Yargıya hakaret etmenin ne lüzumu vardı. İki sene önce biz dediğimizde Anayasayı değiştirseydin ya da 3 aydır tartışılıyordu, 367'ye çözüm bulsaydın bütün bunlara gerek kalmazdı. Siz otobüsü götürüp duvara çarpıyorsunuz, sonra da duvarı suçluyorsunuz. Bunlar ne hız limitine uyuyorlar ne yol şartlarına, laylaylom, tam gaz duvara gidiyorlar. Duvarın tabiatı duvardır. İstediğin kadar görmedim de, duvar işte. Milletin huzurunu artık bozma, akıllı ol" diye seslendi.
Hükümetin milletin kutuplaştırmak için her şeyi yaptığını da savunan Mumcu, İzmir'de atılan sloganlara Erzurum'dan yanıt verildiğini belirterek "Ne yapacağız, İzmir'le Erzurum'u birbirinden mi ayıracağız" diye sordu. Kutuplaşmadan medet umanlar olduğunu ifade eden Mumcu, hükümetin "bedava demokrasi kahramanlığı" yaptığını söyledi.
ERDOĞAN'A SORULAR
Grup konuşmasında Başbakan Erdoğan'a sorular da yönelten Mumcu, şöyle konuştu:
"Abdüllatif Şener'in eşinin başı açık mı örtülü mü? Baykal bile Şener aday gösterilirse oy vereceklerini söyledi, biz haydi haydi verirdik. Niye onu aday göstermediniz? Yok ille de üçlü çekirdeğin karar verdiği biri olacak. Sadece Çankaya'ya çıkacak kişinin kılık kıyafeti mi sorun? Üniversitelerde başörtüsü sorununu çözdün mü? Çözmedin. Baykal'la gizli bir görüşme yaptın. Başbakanlık pazarlığı yaptın. YÖK reformu çöpe gitti, bana dedin ki 'seni kenara alalım, idareyi de mahir arkadaşlarla yürütelim', bütün bunlar ortaya çıkmayacak sanmasınlar."
HÜKÜMET ÜLKEYİ ATEŞE VERİYOR
Hükümetin uyguladığı politikalarla ülkeyi ateşe verdiğini savunan Mumcu, millete ise "kutuplaştırma, kamplaştırma oyununa alet olmayın" diye seslendi. Mumcu, Başbakan'a "seçim öncesi dokunulmazlıkları da kaldıralım" çağrısında bulundu. Mumcu, "Sen nasıl istiyorsan öyle kaldıralım. Şartsız evet diyoruz. Ama yapamazlar. Çünkü kendilerinin ve kadrolarının verilemeyecek çok hesabı var" diye konuştu.
ŞİMDİ BİRDEN YUMUŞAYACAKLAR
Hükümetin kurumlar arası mutabakat sözüne karşılık Anayasa Mahkemesi ile de kavga ettiğini kaydeden Mumcu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan gelen açıklamaları da değerlendirdi. Mumcu, "Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yüce Divan salonunda yaptı açıklamalarını. Şimdi bu açıklamadan sonra birden yumuşayacaklar, mesajlar yumuşayacak. Beylik laflar edilecek" dedi. Hükümetin tavrını çocuk oyununa benzeten Mumcu şöyle konuştu:
"Hani çocukken oynanır, biri kapıdan bakar, küfreder, hadi gelsene der. Ben çok yaşadım, kalkar gidersin, kapıyı kapatır. Bir daha, bir daha aynı şey olur. Bunların tavrı da o. Kapıdan bakıyorlar, sonra kapatıyorlar. Ama kapıyı kırarlar, binayı da yerle bir ederler. Yapmayın. Bir padişahın söylediği gibi 'ya devlet başa ya kuzgun leşe' Başta devlet olmazsa kuzgun leşinize çöker demektir. Devletin dengeleri ile oynamayın. Milleti çok tehlikeli bir zihinsel yarılmaya sürüklüyorlar. Din mi devlet mi? Çok yazık olur. Milletime de sesleniyorum, dininizi yaşabilmenizin güvencesi devletinizdir. Devleti kötülemenin kimseye yararı yok. Erkan Mumcu askerin sözcülüğüne soyundu diyecekler ama kimsenin benim sözcülüğüme ihtiyacı yok. Ben diyorum ki, bu devletin temel direklerini yerinden oynatmayın, yoksa çatı çöker. Siz kapının arkasında saklanırken sokakta kavgaya giren biz oluyoruz. Önce kafa tutan sonra var mı ağabeyimle bana yan bakan diyen olmayın" (ANKA)