Mumcu: Anayasa Tartışmalarının Temelinde "Sevr mi Lozan Mı" Var
TBMM Başkanvekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, İzmir'in Foça İlçesi'nde, 'İçimden Geçen Zaman' adlı kitabını imzalayarak, söyleşiye katıldı.
TBMM Başkanvekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, İzmir'in Foça İlçesi'nde, 'İçimden Geçen Zaman' adlı kitabını imzalayarak, söyleşiye katıldı. Söyleşi sonunda soruları da yanıtlayan Mumcu, adli uygulamalar, anayasa değişikliği gibi konulara da değinerek tüm sorunların özünde 'Sevr mi Lozan mı?' denkleminin olduğunu söyledi.
Foça Belediyesi tarafından Reha Midilli Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinliğe CHP İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, Foça Belediye Başkanı CHP'li Gökhan Demirağ, bazı belediye meclis üyeleri ve Foçalılar katıldı. Güldal Mumcu, eşi Uğur Mumcu cinayeti ardından hukuki süreç ve mücadelesini anlattığı 'İçimden Geçen Zaman' adlı kitabı hakkında en çok sorulan soruların "Neden daha önce yazmadınız?" ve "Nasıl bu kadar ayrıntılı hatırlıyorsunuz?" olduğunu belirterek, aradan geçen 20 yıl içerisinde bilinen ve bilinmeyen pek çok konu hakkında bilgi verdi. Olayın hemen ardından yakınları ve dostlarının ısrarıyla olanları kasete okuyarak kaydettiğini, ilk kez 2000'li yılların başında bu kitabı oluşturmaya çalıştığını belirten Mumcu sonunda kamuoyu ve okurlarla buluşturabildiğini belirterek şunları söyledi:
"Yakalananlar arasında bir gözcü ve eylemi yapan vardı. Ama bombayı yapan kod adı 'Cihad 'olan Oğuz Demir adlı kimya mühendisi hala bulunamadı. Sivas olaylarını yapan da yıllarca herkesin yanı başında, şehrin ortasında yaşamış. Ölünce ortaya çıktı. Bizimki de öyle olacak gibi. Erki elinde bulunduran insanlar her zaman adil, hukuğa uygun davranmalı. Ancak emirle hareket eden adalet, yerine gelmez. Bugün de öyle bir durumdan geçiyoruz. Devlet içinde bir yapılanmadan kastımız kontrgerilladır. Şimdi de aynı yapılanma vardır. Şimdi deniliyor ki bu derin yapılanmayla mücadele ediyoruz. Birçok insanı hapse atıyorlar. Fakat iktidarın aynı şekilde bu derin yapılanmanın bir enstrümanı olarak olayları yürüttükleri de çok açık. Bunu net olarak Hrant Dink cinayetinde görüyoruz. Bu nasıl bir mücadeledir ki olay sırasındaki vali şimdi içişleri bakanı oldu. O derin yapılanma her zaman devam ediyor. Ergenekon'da da balyozda da bunu görüyoruz. Hepsinde de gerçeği öğrenemiyoruz. Ama bu arada insanların hayatı gidiyor. Yaşamları, özgürlükleri gidiyor. Boş yere ıstırap çektiriliyor. İçişleri Bakanlığı sırasında Sadettin Tantan bana 'Mafya diye bir şey yoktur. Mafya mali oligarşinin ayakçısıdır' dedi. Bundan ne çıkarırsanız çıkarın. Son zamanlarda çok konuşulan şeyler var ya; PKK terörü, ulus devlet, federasyon, sınırlarımız, anayasa. İşte bunlar için 1989 yılında Uğur şöyle yazmış. Sevr mi, Lozan mı?"
Daha sonra soruları yanıtlayan Güldal Mumcu, istenen anayasa veya yasalar çıkarılsa bile adaleti sağlayacak hakimlerin emir ve talimatla hareket etmeleri, vicdanlarının sesini duymamaları, hukuğun gereğini yerine getirmedikleri takdirde adaletin sağlanamayacağını söyledi. Mumcu, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, anayasanın 90'ıncı maddesini uygulamayan hakimler hakkında hiçbir soruşturma açmadı. Ama Deniz Feneri savcısı söz konusu olunca işlem yapıp görevinden alıyor" dedi.
Söyleşi sonrası Güldal Mumcu 'İçimden Geçen Zaman' adlı kitabını imzaladı. - İzmir / Foça