Haberler

Mülteci Sorununu AB Gündemine Taşıdı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir'in ev sahipliğini yaptığı Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi (COR) Türkiye Çalışma Grubu toplantısının gündemini Başkan Aziz Kocaoğlu'nun sözleri belirledi.

Mülteciler sorununa dikkat çekerek Türkiye'nin yalnız bırakılmamasını isteyen Başkan Kocaoğlu, "Suriye'nin bu hale gelmesinde kimin ne kadar rolü varsa, bu mülteci sorununa o kadar katkıda bulunması bence en adil çözümdür" dedi.

Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi (COR) Türkiye Çalışma Grubu toplantısı İzmir'de yapıldı. İki oturum halinde gerçekleşen toplantının açılış bölümünde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun sözleri, Komite'nin gündemini de belirledi. Başkan Kocaoğlu'nun çığ gibi büyüyen mülteci sorunu konusunda Türkiye'nin yalnız bırakılmaması yönündeki daveti üzerine Çalışma Grubu Başkanı Jean-Luc Vanraes, konunun Avrupa Birliği gündemine taşınması adına toplantıda ele alınmasını önerdi. Almanya ve Polonya adına katılan komite üyelerinin bu konudaki önerilerini sorması üzerine yeniden söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları dile getirdi:

"Mülteci krizinde Türkiye, olanaklarının da üstünde katkı koyarak, bugüne kadar 8.5-9 milyar Euro para harcamış durumda. Ama ülkemiz 2,5-3 milyon nüfusu tek başına sindirebilecek, ekonomisinde absorbe edebilecek, istihdam yaratabilecek bir durumda değil. Sadece insani bakış açısından değerlendiriyor, sahip çıkmaya çalışıyor. Suriye'nin bu hale gelmesine yol açan politikada kimin ne kadar etkisi ve rolü varsa, onun da bu mülteci sorununa o kadar katkıda bulunması bence en adil çözümdür. Emeğe ve işgücüne ihtiyacı olan Avrupa ülkelerinin biraz daha katkıda bulunması gerekiyor. Türkiye zaten kucağında bulduğu sorunla boğuşmaya çalışıyor. Maalesef Ege Denizi mülteci kabristanına döndü. Buna kimsenin yüreğinin dayanması mümkün değil."

Külfeti paylaşmak..

Konuşmacılardan Türkiye Belediyeler Birliği temsilcisi Emekli Vali Zekeriya Şarbak da, Avrupa ülkelerinin ancak mülteci akınının kapılarına dayanmasıyla sorunun farkına vardığını belirterek, "külfetin paylaşılması" gerektiğini söyledi. Şarbak, sorunun böyle bir platformda ele alınıyor olmasının umut verici olduğunu da sözlerine ekledi.

"Tam üyelik şart"

Toplantının önemli bir gündemi de Türkiye'nin AB üyeliği oldu. Komite üyesi Heinz Lehmann'ın Türkiye'nin doğusu ile batısı arasındaki farklılıkları öne sürerek, "tam üyelik" yerine "stratejik ortaklık" statüsünün gündeme alınması önerisine karşı çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Türkiye büyük bir ülke. Bölgesel farklılıklar varsa da, ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine AB'ye girecek potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. 'Stratejik ortaklık' yerine diğer ülkeler gibi 'tam üye' olma görüşünü savunuyorum" dedi.

Son imza hep Ankara'da

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, Polonya temsilcisi Adam Banaszak'ın "yerinden yönetimle" ilgili sorusu üzerine üzerine de şunları söyledi:

"Yerele yetki vermeden sadece görev verilmesi, gerekli mali kaynakların aktarılmaması, son imzanın mutlaka Ankara'ya bırakılması ve yerel yönetimin mensup olduğu partiye göre imkan sağlanması nedeniyle çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak mesaimin büyük bölümünü merkezi yönetimin bize çıkardığı zorluklarla uğraşarak geçiriyorum. Avrupa Birliği'ne tam üyelik istiyorum ama yerel yönetimlerin de mutlaka güçlendirilmesi gerekiyor. Son imzanın Ankara'ya bırakılması nedeniyle kaynağını bulduğumuz, yapılmasının gerekli olduğuna inandığımız projeleri hayata geçirirken zorluk çıkıyor."

Valilerin belediye meclislerinin aldığı kararları denetlemesinin de ayrı bir sorun yarattığına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, "Bir noktadan sonra İzmir'de planlamayla ilgili bütün Meclis kararları İzmir Valiliği tarafından yargıya götürülmeye başlandı. En son 170 küsur dava oldu. Aynı dönemde sordum; valilikler tarafından Ankara Belediyesi'ne 3, İstanbul Belediyesi'ne ise sadece 1 dava açılmış. Yani uygulamanın siyasileştirilmesidir problem olan. Büyükşehir Yasası'nın çıkarılması, görev alanının genişlemesi, sorumluluğun genişlemesi bunların hepsi doğru. Ama bir büyükşehir belediyesi, yatırım yapmak, örneğin tramvay yapmak isteğiyle projelerini Ankara'ya gönderdiğinde A belediyesi 1 haftada, 15 günde planlamadan izin alabilirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi 2 seneyi aşkın bekliyorsa, burada bir problem var demektir. Madem tramvay yapma yetkisi Büyükşehir Belediyesi'ne verilmiştir, kaynağını bulduktan sonra mağdur olmasını engelleyecek yasal düzenlemeler yapılması gerekir. Evet, merkezi idarenin daha fazla olanakları var ama okul müdürleri bile ihtiyaçları için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin kapısını çalmaktadır. Yasal görevimiz olmamasına rağmen okullara biz destek oluyoruz."

Kaynak: Bültenler / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title