Muharrem Erbey Niye İçeri Girdiğimizi, Neden Bırakıldığımızı Halen Bilmiyorum

Kck ana davasında 4.5 yıl tutuklu kaldıktan sonra geçen hafta tahliye edilen İnsan Hakları Derneği (İHD) eski genel başkan yardımcısı ve Diyarbakır eski şube başkanı avukat Muharrem Erbey, Niye içeri girdiğimizi, niye içeride kaldığımızı, neden bırakıldığımızı, diğer arkadaşların neden içeride kaldığını halen bilmiyorum. Yargılama tuhaf şekilde yürüyor. 5 yıl içeride olup ifadesi alınmayan insanlar var dedi.

KCKTM soruşturma kapsamında 24 Aralık 2009 tarihinde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve 4.5 yıldır tutuklu yargılanırken geçen hafta tahliye edilen avukat Muharrem Erbey, Diyarbakır'da basın toplantısı düzenledi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde 4.5 yıl tutuklu kaldığını belirten Erbey, Sanırım en uzun süre tutuklu kalan kişi olarak tarihe geçeceğim. Ama bu ne kadar doğru olduğumuzu gösteriyor. Bizler doğru olana inandığımız çalışmalardan dolayı tutuklandık. İddianamenin tamamında yasa dışı veya illegal bir çalışma yoktu. Tümüyle mağdurun yanında yer aldığımız için tutuklandık. Benim nezdimde insan hakları savunucularına gözdağı vermeye çalıştılar. Muhalif kimliğe sahip insanların tutuklandığını görmekteyiz. Türkiye'de hiçbir dönem bu kadar despotik bir yönetimle karşı karşıya kalmamıştık. Ben hakimle konuşurken 'İnsanlarla yüksek sesle bile konuşmadım' dedim. Bırakın şiddeti, silaha başvurmayı, ben insanlarla yüksek sesle konuşmayı bile kendime zul saydım. Biz her ortamda şiddeti reddettik. Devletin içindeki bazı güvenlik güçlerinin yasa dışı davranışlarını belgeleyen ve giderilmesini amaçlayan bir kurumduk. Biz devleti tümden karşımıza alan bir söylemle faaliyet yürütmedik diye konuştu.

CEZAEVİNDE ARINDIĞIMI HİSSETTİM

Yaptıkları çalışmaların temelinde insanlık ve insanlara yardım etmenin bulunduğunu belirten Erbey, Bunun dışına asla çıkmadık. Benim hakkımda bir tane soruşturma olmadığı halde tutuklanıp 4.5 yıl cezaevinde kaldım. Özgürlüğünden, hakkından mahrum kalmış insanlara kimlik ayrımı yapmaksızın, siyasal tercihini sormaksızın yüreğimizi açtık. Birileri bizi hedef haline getirmeye çalıştı. Bunların tümü benim açımdan büyük bir değişim, dönüşümdü. Cezaevi bana çok şey kattı. Arındığımı hissettim, daha güçlü hale geldim. Dünyayı, hayatı daha yakından tanıma fırsatı buldumdedi.

HASTA TUTUKLULAR MÜZAKERE KONUSU OLMAMALI

Cezaevindeki hasta tutuklularla ilgili çalışmalar yapacağını belirten Erbey, Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanun ve Türk Ceza Kanunu hasta tutukluların derhal salıverilmesini öngörüyor. Şu an yasalar, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlal ediliyor. Onların tahliye edilmesi gerekirken, siyasal egemen otorite onları zorla içeride tutuyor. Hasta tutukluların asla devam eden müzakerenin konusu olmaması gerekiyor. Her gün ağrı kesici ve diazem ile duranlar var. Hasta tutukluların yasalara aykırı şekilde zorla siyasi bir rehine ve koz olarak tutulduğunu belirtmek istiyorum. Arkadaşlarımız çok ağır hastalıklarla karşı karşıyalar. Arkadaşlarımızın çoğu ağır hasta dedi.

NİYE İÇERİ GİRDİĞİMİZİ HALA BİLMİYORUM

Çok sayıda siyasetçi arkadaşlarının hala cezaevinde olduğunu ifade eden Erbey, Onların da tahliye edilmesi gerekiyor. Onların ve bizim dosyamız arasında hiçbir fark yok. Niye içeri girdiğimizi, niye içeride kaldığımızı, neden bırakıldığımızı,diğer arkadaşların neden içeride kaldığını hala bilmiyorum. Yargılama tuhaf şekilde yürüyor. 5 yıl içeride olup ifadesi alınmayan insanlar var. İnanılmaz bir kaos ve hukuksuzlukla karşı karşıya olduğumuzu ifade edebilirim. Basit bir yürüyüşle insanlar 15-20 yıl hapis alabiliyor. Tüm bunlar içimizde büyük bir yara açıyordedi.

5 YILDA İÇERİDE ÖĞRENDİKLERİMİ 40 YILDA DIŞARIDA ÖĞRENEMEZDİM

Cezaevi sürecinin kendisi için çok besleyici olduğunu belirten Muharrem Erbey, 40 yaşında cezaevine girdim, 45 yaşında çıktım. Bu 5 yılda içeride öğrendiklerimi 40 yılda dışarıda öğrenemezdim. Dışarıda inanılmaz hızlı bir hayat var. Ben birkaç gündür kendime gelebilmiş değilim. Çünkü çok hızlı yaşıyoruz. İçeride ise çok stabil yaşıyorsunuz. Kendinize dönüyor, tanıma fırsatı buluyorsunuz. Eskiden dervişler, alimler inziva mağaralarına çekilirlerdi. Dünya nimetlerinden uzaklaşmadıkça asla dünyayı anlama imkanımız yoktur. Cezaevinde kendime ve çocuklarıma az zaman ayırdığımı anladım. Hayatın mucizelerle dolu olduğunu gördüm. Barbarca herşeyi tüketen bu modern kapitalist düzenin bizi birbirimize nasıl yabancılaştırdığını anladım. Cezaevi süreci hayatın çok anlamlı, derin yaşanabileceğini bana öğretti. Roman yazmayı düşünüyorum. Cezaevinde ötekileştirme üzerine uzun tarihi bir roman yazdım ve İngilizce öğrendim. Çok eğitici ve öğretici oldudedi,