Haberler

Muhafız Alayı Darbe Girişimi Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada sanıklar, yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla dinlenen, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Muhafız Alayı'nda vatani görevini yapan tutuksuz sanıklardan İ.D, askerlere akşam saatlerinde tatbikat yapılacağının söylendiğini ve alarm verilmesinden sonra otobüslere bindirilerek TRT'ye götürüldüklerini söyledi.

İ.D, TRT yerleşkesine geldiklerinde bir komutanın, herkesin tedbirli bir şekilde otobüsten aşağıya inmesi ve kimsenin emirsiz ateş etmemesi emrini verdiğini belirterek, "Karşılaştığımız özel harekat polisleri darbe yaptığımızı söyledi. Bu sırada polis havaya bir el ateş etti. Daha sonra Sinan ve Recep uzman 'Biz buraya darbe yapmaya gelmedik. Sizin bu yaptığınız terbiyesizlik' dedi. Ondan sonra başka bir komutanımız bizi oradan uzaklaştırdı." diye konuştu.

Binanın bulunduğu alanın sonuna doğru 4-5 kişiyle götürüldüğünü anlatan İ.D, şunları söyledi:

"Polislerle komutanlar konuşmaya devam etti. Bekliyoruz artık ne olacak, bitecek diye. Bir şey de anlamıyoruz. Komutanlarımızdan biri ile bir polis konuşuyordu. İzlediğim kadarıyla söyleyeyim. En son bir yere doğru kaçışmaya başladılar ama nereye kaçtıklarını bilmiyorum. Sonra havaya doğru baktım. Bir helikopter tepemizden böyle döndü. TRT nizamiyesinin ön tarafına birkaç mermi attı. Bir çatışma başladı. Daha sonra sela sesleri, tezahüratlar... Artık baya bunaldık. Asker mi darbe yapıyor, polis mi darbe yapıyor kimse bilmiyor."

İ.D, bu olayların ardından telsizden 'Toplanın' emri geldiğini ve alaya döndüklerini, sonraki günlerde polislerin Muhafız Alayı'ndaki üst rütbelileri ve erleri tutukladığını kaydetti.

İ.D, hakkındaki FETÖ/PYD mensubu olduğuna ilişkin iddiaları kabul etmedi.

"Helikopter ateş açmaya başlayınca darbe olduğunu anladık"

Tutuksuz sanık İ.A ise Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda komando birliğinde vatani görevini yaptığını belirterek, 15 Temmuz günü nöbetten geldiğinde bir üsteğmenin akşam tatbikat olacağını duyurduğunu beyan etti.

TRT yerleşkesine gittiklerinde komutanların, askerlerin etrafa dağılmalarını istediğini anlatan İ.A, "Helikopter ateş açmaya başlayınca darbe olduğunu anladık. Polis yanımıza yanaşmaya çalışıyordu. Bize uygun bir şekilde yaklaşınca bilgi aldık. Polis bize 'Darbe yapıyorsunuz kimseyi vurmayın, ateş açmayın' dedi. Biz de alt devreleri uyardık, teslim olalım diye. Çünkü karşı taraftakiler bize ateş ediyor ama üzerinde Türk bayrağı var. Biz, onlara nasıl kurşun sıkarız." ifadelerini kullandı.

Diğer tutuksuz sanıkların savunmalarının ardından duruşma yarına bırakıldı.

Kaynak: AA / Güncel
title
Close