Muğla-Yarsav Başkanı Tarhan: Padişahlığı Savunanlar Var

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, anayasa değişikliğiyle padişahlık sisteminin geri getirilmeye çalışıldığını öne sürerek, "Tek adam sistemi oluşturulmaya çalışılıyor. Darbeci bir anlayış var, toplumu zehirliyorlar. Vahşi dinleme ve röntgenlemeyle korku imparatorluğu oluşturdular. Şantaj veri bankaları kurdular. Yargıyı partizanlaştırmak istiyorlar. Cemaatleri koruyorlar. Bu değişiklik paketi çözüm değil sorun yaratır, çöpe atılmalı" dedi.

Muğla Barosu tarafından Muğla Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Türkiye Gerçekleri ve Anayasa Değişikliği' konulu sempozyumda, YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) eski Başkanı Erdoğan Teziç, Anayasa Mahkemesi eski Sekreteri Bülent Serim ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Nemci Yüzbaşıoğlu birer konuşma yaptı. CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, Muğla Belediye Başkanı CHP'li Osman Gürün, Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik, hukukçular, avukatlar ve çok sayıda öğrencinin izlediği sempozyumun açılış konuşmasını yapan Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, "Bu anayasa değişikliği ile yüksek yargı yürütmenin kontrolü altına alınmaya çalışılıyor. Biz hukukçular olarak bu anayasa değişikliğini uygun görmüyoruz. Halk oylamasından geçemez. Halk hakimi peygamber postuna oturtur. Halk peygamberin kontrol altına alınmasını kabul edemez. Halkın hekime ve askere saygısı vardır. Kimsenin onların üstüne baskı yapmasına izin vermez. Bu bir demokrasi meselesidir bu değişiklikle hukuk yok sayılıyor" dedi.

YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan ise 'Uluslararası Hukuk Dünyasında Yüksek Yargı Konseylerinin Oluşumu Deneyler ve Öneriler' konulu bir sunum yaptı. Ön hazırlık çalışmalarıyla yargının yıpratıldığını, demokrasi dışı bir sistem oluşturulmak istendiğini vurgulayan YARSAV Başkanı Tarhan, "Anayasa değişikliği için önce hazırlık hareketleri başlatıldı. Yargıçlar dinlenerek bir korku imparatorluğu yaratıldı. İnsanlar vahşi metotlarla dinlendi ve röntgenlendi. 12 Eylül darbe döneminde olduğu gibi halkın sağlıklı bilgilendirilmesi önlendi. Halkın yargıya güvenini azaltmak için çalışmalar yapıldı. Bu hazırlıkların ardından anayasa değişikliği paketi gündeme getirildi. Yargıyı partizanlaştırarak kendi parti yargılarını oluşturmak istiyorlar. Demokrasi dışı bir sistem yaratılmak isteniyor. Türkiye'de bugün yapılmak istenen 2006 yılında Sırbistan'da yapıldı. Sırbistan'da demokratikleşme için anayasa yenilendi. Sırbistan kendi yargıç ve savcılar ordusunu yarattı. Hukukla alakası olmayanlar yargıç ilan edildi gerçek yargıç ve savcıların üçte biri tasfiye edildi. Bu anayasa paketinde de Sırbistan örneğinde olduğu gibi tuzaklar var. Tüm yargı sistemi Bakanın isteğine ve teftişine tabi olacak. Bu durumda hangi özgür karar alınabilir" diye konuştu.

Tarhan, tek adam yönetimi oluşturulmak istendiğini savunarak, şunları söyledi:

"Televizyonda hep aynı insanlar çıkıyor. Anayasa değişikliğini övüyorlar. Bunlar darbeci anlayışın ürünüdür. Toplumu zehirleyen açıklamalar yapıyorlar. Bugün tüm yasal güçleri parti devleti üzerinde, bir kişinin elinde toplama sonucunu doğuracak nitelikli değişiklikler yapılmaya çalışılıyor. Açık açık ama kibarca başkanlık sistemini getirmeyi hedefliyorlar, bu yöntem de tek adam olma hevesini gösteriyor. Bir sonraki anayasa değişikliği için zemin hazırlıyorlar. Ne yapılıyorsa bir parti için yapılıyor, ülke için yapılmıyor. Parti devleti yaratılması için anayasa değiştiriliyor. Çok korumak ve kollamakla yükümlü oldukları cemaatler için çalışıyorlar. Röntgenleme ve dinlemeyle şantaj veri bankaları oluşturdular. İnsanların özel yaşamlarını, günlük sohbetlerini tetikçi televizyonlarda ve internet sitelerinde yayınlatıyorlar. Herkesi böyle susturacaklarını sanıyorlar. Tek tek susturmanın zor olduğunu anlayınca da anayasa değişikliğiyle yargıyı topyekün yok etmeyi planladılar."

YARSAV olarak oyunu bozacaklarını ifade eden Başkan Tarhan, anayasa değişikliği paketinin prova olarak kalacağını ve gerçekleşmeyeceğini savundu. Tarhan, "Türk toplumu padişahlık hevesinin artık farkında. Bu oyun bozuluyor. Halk, sonu gelmez uydurma tefrikalardan, mağdur edebiyatı yapan ancak her gün zenginleşen bu yapıdan sıkıldı. Biz de anayasanın değişmesini istiyoruz. Ama bu anayasa değişikliği paketi sorunları çözmez daha da büyütür. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu değerleri üzerinde oynanıyor. Anayasa değişikliği paketini ölümüne savunanlar Cumhuriyetin kuruluş değerlerine saldıranlarla aynı kişiler. Padişahlığı savunanlar var. Cumhuriyetle hesaplaşmak isteyenler dolu dizgin çalışıyor. Cemaatleri siyasal ve parasal yönden soruşturmak isteyen Cumhuriyet Savcıları engellenmeye çalışılıyor. 87 yıllık Cumhuriyetle 8 yılda hesaplaşma cesaretinin kaynağı Erzurum- Erzincan hattındadır. Bu anayasa değişikliği paketi çöpe atılmalı" görüşünü dile getirdi.