Müdürlüğünü Sevsinler!

Türkiye'nin en önemli tarım alanına sahip olan Şanlıurfa'da betonlaşma tehdidi devam ediyor. Bir yandan birinci sınıf tarım arazilerine imar izni veriliyor bir yandan da kaçak yapılara göz yumuluyor.
Bir yandan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kamu spotları yayınlayıp tarım arazilerinin betonlaşmamasını istiyor bir yandan da en yetkili kurum olarak bir yaptırım uygulamıyor. Bu konuda en yetkili kurumlardan birisi olan Tarım Reformu Genel Müdürlüğü bile önlem almak yerine Harran konusunda sadece itiraflarda bulunuyor. Yeni Şafak'ın yaptığı habere göre, Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Gürsel Küsek, tarım arazilerine imar izni verilmemesinin tarıma büyük katkı sağlayacağını ifade ederken, aynı konuşma içerisinde Şanlıurfa'daki 4,5 milyon hektarlık Harran Ovası'ndaki birinci sınıf tarım arazilerine imar izni verildiğini itiraf etti.

TEPKİ SAYISI URFA'DA AZ AMA SERT OLDU

"Şanlıurfa'nın stadyumunu bile tarım arazisinin üzerine inşa etmişler" diyen Küsek'e Şanlıurfa'da tepki var. Gazete İpekyol'a konuşan TMMOB'a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, "Biz Gürsel Küsek Bey'le kez görüştük. Kendisi de bu işin sorumlusu aslında. Toprak Reformu Genel Müdürü çünkü. Neden bu bir an önce hızlandırılmadı?" diyerek tepkisini ifade etti. Gazeteci-Yazar Sabri Dişli ise, "' İsrail Harran'dan toprak alıyor' derler. Fakat bizim imara açtığımız alan 4,5 milyon hektar. İsrail'in arazisi 2,5 milyon hektar. Yani İsrail'in iki katı tarım arazisi yok oldu." şeklinde tepki gösterdi.

KÜSEK: STADYUM BİLE TARIM ARAZİSİNDE

Ankara'da yaptığı bir konuşmada, Toprak Koruma Kanunu'na göre tarım arazilerine kesinlikle tarım dışı kullanım izninin verilmediğini anlatan Dr. Gürsel Küsek, " Türkiye'de artık tarım arazilerine kesinlikle inşaat izni verilmeyecek. Tarım arazisine inşaat izni vermek, bir ormanı ateşe vermek gibidir. Maalesef bunu halen anlamayan hainler var. Örneğin, yıllar önce Şanlıurfa'daki 4,5 milyon hektarlık Harran Ovası'ndaki birinci sınıf tarım arazilerine imar izni verilmiş. Şanlıurfa'nın stadyumunu bile tarım arazisinin üzerine inşa etmişler. Bu yüzden Türkiye'de 78 milyon hektar tarım arazisinin heba olmaması için, yeni çıkarılan toprak kanunu çok önemlidir. Türkiye'de tarımın verimli olması için toprak toplulaştırma çalışmalarını hızla devam ettiriyoruz" dedi.

ÖZTÜRKMEN: ADANA VEYA ANTEP'TE SİZİ HAPSE ATARLAR

Bulunduğu her ortamda tarım arazilerinin hızla betonlaşması tehlikesine dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, "Harran Ovası, Suruç Ovası, Ceylanpınar Ovası bunların mutlaka ama mutlaka büyük ova statüsüne getirilip tarım arazisi olarak kullanılması lazım. Fakat şu anda Harran Ovasında 2009 uydu verilerine ve fotoğraflarına göre 20 bin dekar arazi tarım alanı dışına çıkarılmış. Köy dışında olanlar bunlar. Biz istiyoruz ki, Harran Ovasında tarımın en iyi yapıldığı yerlerde imar olmasın, betonlaşma olmasın. Biz Gürsel Küsek Bey'le de birkaç kez görüştük. Kendisi de bu işin sorumlusu aslında. Toprak Reformu Genel Müdürü çünkü. Neden bu bir an önce hızlandırılmadı? Ben her oraya gidişimde bir sürü tarım arazisinin yok olduğunu görüyorum. Bu da içler acısı bir olay. Bizim bunları bir an önce büyük ova statüsüne koymamız lazım. Mutlaka ama mutlaka tarım dışında betonlaşma izni vermemek lazım. Türkiye'nin dört bir yanında toprak koruma kanunu var. 5403 bütün Türkiye'nin her tarafında geçerli. Şanlıurfa'da 3083 ile çakışıyor. Dolayısıyla toprak koruma kurulu burada görev yapmıyor, görev yapamıyor. Ben de onun bir üyesiyim. Aslında bunun bir an önce giderilmesi lazım ki, siz bugün gidip bir Adana'da, bir Antep'te vallahi bir metre beton dökseniz, sizi anında içeri atarlar. Sizi cezaevine koyarlar. Çünkü böyle bir kanun var. Ama maalesef bir türlü işletilmedi. Şu anda ben eminin ovada 35-40 bin dönüm alan betonlaşmıştır. Bizim hızlı bir şekilde ovadaki betonlaşmaya dur dememiz lazım. Ben her platformda da söylüyorum. Biz Harran'da gidip güzel evlerde otururuz, gidip Tektek Dağlarında tarım yaparız. Toprak taşırız oraya. Çünkü bu kadar güzel topraklarımızın yok olması hainliktir. Biz gelecek nesillere bırakacak toprak bulamayacağız böyle giderse." diye konuştu.

DİŞLİ: İSRAİL'İN İKİ KATI ARAZİ GİTTİ

Yazdığı yazılar ve sosyal medyadaki paylaşımlarıyla betonlaşmaya karşı duran Gazeteci-Yazar Sabri Dişli ise, tehlikenin daha büyük olduğunu ifade ederek, GAP Vadisi ve Osmanbey Yerleşkesi arasında kalan birinci sınıf tarım arazilerinin de imara açılacağı iddiasında bulundu. Dişli, "Şanlıurfa'nın 1/100.000 planında Konuklu'yla başlayan küçük bir alan imara açılmıştı. Daha sonra bu alan çok fazla genişletildi. Gözlerini bu sefer GAP Vadisi ile Osmanbey Kampüsü arasında kalan birinci sınıf tarım arazilerine diktiler. Biz başından beri şehrin tamamının bu konuya odaklanması konusunda uyarılarda bulunduk ama kimse bizi pek dinlemedi. Çevre düzeni planında şu anda Kızlar Köyü falan da açılacak. Yani bu işin önüne geçilmediği taktirde çocuklarımız bir gün bize şunu soracak, 'Harran betonlaşırken sen ne yaptın baba?' ve bizim verecek cevabımız olmayacak.

Semra Kutluay denilen mühendislik şirketi bir apartman planının olacağı alana bir kent almış. Sadece bizim ilin değil birçok ilin ihalesini almış. Bu hanımefendi buraya geldiğinde bu 1/100.000 plandaki tarım arazilerini açıkladık." şeklinde konuştu.

'DUR DİYECEK HİÇ KİMSE YOK'

Tarım arazileri için götürülen sulama kanallarının da betonlaşmayla çeliştiğini kaydeden Dişli, "İşin en enteresan yanı tarım arazilerin içinden bir de sulama kanalları geçiyor. Sulama kanalının yanına nasıl imar izni verildiğine dair bir soru kafamızda oluşuyor. 350 bin liraya koca bir kentin planını alıyorsun ve günden güne bu tarım arazileri 1/100.000 plan içinde kentsel dönüşüm alanı ilan ediliyor. Buna dur diyecek hiç kimse yok. Ama gün gelecek yapılanları herkes anlayacak. 'İsrail Harran'dan toprak alıyor' derler. Fakat bizim imara açtığımız alan Toprak Reform Genel Müdürü'nün dediğine göre 4,5 milyon hektar. İsrail'in arazisi 2,5 milyon hektar. Yani İsrail'in iki katı tarım arazisi Şanlıurfa'da betonlaştı." dedi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)