Msb ve İçişleri'nde Çalışan İşçilerin Başlattığı Yürüyüş Ankara'da Sonlandı: "Bu İşe 30 Yılını Veren, Nitelikli, İşçilerin Ustası Gidiyor.
Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’na bağlı askeri fabrikalarda ve tersanelerde ücretlerin düşük olduğu gerekçesiyle yürüyüş başlatan Türk Harb-İş Sendikası üyesi işçiler, Ankara'ya geldi. Türk Harb-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya, “Verdiğimiz mücadele aslında sevdiklerimizin, çocuklarımızın karınlarını insan onuruna yakışır bir şekilde doyurma mücadelesidir. Bugün geldiğimiz noktada çalışan üyelerin büyük bir kısmı, kiralarını ödemekte ciddi zorluklar çekiyor. Bu işe 30 yılını veren, nitelikli, kalifiyeli, işçileri bilen, işçilerin ustası gidiyor. Bir yerde kurumsal hafızamız gidiyor. Beka sorunundan bahsediliyor ama asıl beka sorunu bu” diye konuştu. Türk Harb-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Selim Ulusoy ise “Vergide adalet olsun. İnsanca yaşamak istiyoruz” dedi. Askeri üniformaların dikildiği Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne bağlı dikimevinde çalışan Mehmet Yüzügüzel ise “İstanbul'daki bir kira 15 bin lira, o da kırsal yerlerde 15 bin liradan aşağı yok. 22 bin lira ile insanlar nasıl geçinecek? Bu bir mucize. 2000 yıllarda maaşımız 26 çeyrek altın yapıyordu, şimdi 7 tane çeyrek altın bile yapmıyor. Kayıplarımız ortada” diye konuştu.
Haber: CEYLAN SAĞLAM- Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'na bağlı askeri fabrikalarda ve tersanelerde ücretlerin düşük olduğu gerekçesiyle yürüyüş başlatan Türk Harb-İş Sendikası üyesi işçiler, Ankara'ya geldi. Türk Harb-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya, "Verdiğimiz mücadele aslında sevdiklerimizin, çocuklarımızın karınlarını insan onuruna yakışır bir şekilde doyurma mücadelesidir. Bugün geldiğimiz noktada çalışan üyelerin büyük bir kısmı, kiralarını ödemekte ciddi zorluklar çekiyor. Bu işe 30 yılını veren, nitelikli, kalifiyeli, işçileri bilen, işçilerin ustası gidiyor. Bir yerde kurumsal hafızamız gidiyor. Beka sorunundan bahsediliyor ama asıl beka sorunu bu" diye konuştu. Türk Harb-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Selim Ulusoy ise "Vergide adalet olsun. İnsanca yaşamak istiyoruz" dedi. Askeri üniformaların dikildiği Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne bağlı dikimevinde çalışan Mehmet Yüzügüzel ise, "İstanbul'daki bir kira 15 bin lira, o da kırsal yerlerde 15 bin liradan aşağı yok. 22 bin lira ile insanlar nasıl geçinecek? Bu bir mucize. 2000 yıllarda maaşımız 26 çeyrek altın yapıyordu, şimdi 7 tane çeyrek altın bile yapmıyor. Kayıplarımız ortada" diye konuştu.
Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'na bağlı askeri fabrikalarda ve tersanelerde çalışan personelin ücretlerinin düşük olduğu gerekçesiyle Türk Harb-İş Sendikası üyelerinin Ankara'ya doğru başlattığı yürüyüş, bugün TÜRK-İŞ binası önünde sonlandı. Geçinemediklerini söyleyen ve "Bıçak, kemiğe dayandı" diyen işçiler, ellerinde "Milli savunma işçisi hakkını istiyor", "Biz bu maaşlarla ancak kağıt uçak tamir ederiz", "Ne madalya ne takdir, hakkımız olanı istiyoruz" yazılı dövizleri taşıdı.
"CİDDİ ANLAMDA VERGİ PROBLEMİMİZ VAR, CİDDİ ANLAMDA GELİRLERİMİZ İLE İLGİLİ PROBLEMLERİMİZ VAR"
Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, şunları söyledi:
"Biz bugün TÜRK-İŞ'in önüne geldik. Uzun zamandır Milli Savunma Bakanlığı askeri iş yerlerinde çalışan işçilerin sorunlarını dile getirmeye çalışıyoruz. Özellikle kalifiye personellerin ihmal edildiği bir ortamdayız. Ciddi anlamda özlük haklarımızda, maaşlarımızda geçim sıkıntısı çekmeye başladık. Bunlarla beraber de kalifiyeli işçilerimizin iş yerlerimizden, kamu iş yeri olmamıza rağmen, ayrılışını izliyoruz. Bu ülkemizin adına da kendi iş yerlerimiz adına da ciddi anlamda büyük problem. Başkanlar kurulumuzun geçtiğimiz hafta almış olduğu karara istinaden bugün Ankara'da olmak üzere Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Adana, bütün illerimizden yürüyüşe geçtik. Bugün TÜRK-İŞ'in önüne geldik. Bugün de üyelerimizin sorunlarını anlatmak için TÜRK-İŞ'teyiz. Derdimizi anlatacağız, zaten anlatıyoruz da... Acilen sorunlarımıza çözüm arıyoruz, çözüm istiyoruz. Çünkü ciddi anlamda vergi problemimiz var, ciddi anlamda gelirlerimiz ile ilgili problemlerimiz var. Özlük haklarımız ile ilgili problemlerimiz var ve biz bu yılın başında kamuda memurlara verilen, diğer kesimlere verilen zamların hiçbirinden yararlanamıyoruz.
"BÜTÜN TERÖR ODAKLARINA KARŞI CAYDIRICI GÜÇ OLAN BİRLİKLERİN İŞLERİNİ YAPAN İŞÇİLERE ŞU ANDA BU RAKAMLARA ÇALIŞTIRMANIN ARTIK İMKANSIZ HALE GELMİŞ DURUMDA"
Son 12-13 ayda asgari ücretin 5 bin 500'den 17 bine geldiği ortamda 21 bin 22 bin çalıştırılmak durumunda bırakıldık. Bizim savunma sanayinde çok ciddi anlamda tankları yürüten, denizde yüzdüren, uçakları uçuran ve düşman odaklarına karşı, bütün terör odaklarına karşı caydırıcı güç olan birliklerin işlerini yapan işçilere şu anda bu rakamlara çalıştırmanın artık imkansız hale gelmiş durumdadır. Gerek özel sektörde olsun gerek vakıflarda olsun tüm kuruluşlardan teklifler alınmakta ve bu işçilerimize ciddi anlamda kaybetmekteyiz. Biz bu duruma acilen çözüm bulunmasını istiyoruz.
"BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞ DURUMDA"
Maaş anlamında ciddi bir baskı olduğunu söyleyebilirim. Üyelerimizin tamamı bu geçim sıkıntısı yüzünden evlerine ekmek götürememe nedeni ile alanlara çıktılar. Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Biz sadece kendimiz için değil, hem ülkemiz için yetkililere seslenmek istiyoruz hem de geçindirmek zorunda olduğumuz ailelerimiz, yakınlarımız için söylemek istiyoruz. İş yerlerimizde çok ciddi problemler var ama ana problemimiz şu anda geçim sıkıntımıza bir çözüm bulunsun. Ocak ayında diğer kamu işçilerden de farklı durumda. Kamuoyunun bildiği yanlış var, biz verilen hiçbir zamdan yararlanamıyoruz. En yakın zammımız mart ayında olacak, yüzde 10 olacak. Enflasyon farkından alabileceğimiz 5 puanla yüzde 15 zam alacağız. Onun akabinde eylül ayında enflasyon tahmini olarak belki yüzde 10 daha alacağız. O kadar. 2024 yılı için öngörülen ve dayatılan zam oranı yüzde 24-25 civarında. Ne 8 ay önce imzalanan kamu çerçeve protokolünün bir hükmü kalmıştır ne de ondan sonra toplu iş sözleşmeleri ile yapılan sözleşmelerin bir hükmü kalmıştır. Buna çözüm bulunmadığı takdirde iş yerlerimizin de zora gireceğini görüyoruz ve uyarıyoruz. Biz geçinemiyoruz."
"VERDİĞİMİZ MÜCADELE ÇOCUKLARIMIZIN KARINLARINI İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR ŞEKİLDE DOYURMA MÜCADELESİDİR"
Türk Harb-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ise şunları dedi:
"Türkiye'de yaşam şartlarının ağırlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Verdiğimiz mücadele aslında sevdiklerimizin, çocuklarımızın karınlarını insan onuruna yakışır bir şekilde doyurma mücadelesidir. Bugün geldiğimiz noktada çalışan üyelerin büyük bir kısmı, kiralarını ödemekte ciddi zorluklar çekiyor. Söylemleri değişiyor, bakış açıları değişiyor. Sendikalara olan bakış açıları değişiyor. TÜRK-İŞ'e özellikle bakış açıları değişiyor ama bu aldığımız eylem kararı Türkiye işçi sınıfının toparlanma süreci ile ilgili çok ciddi ve anlamlı bir karar. Bununla ilgili arkadaşlarımız ciddi beklenti içerisinde. Çok basit, biz 2015 yılında almış olduğumuz ücretin karşılığını istiyoruz. Asgari ücretin 2.5 katıydı; şu anda 1.4 katı. 2014-2015 yılıyla kıyasladığımızda 45 bin lira bandından bahsediyoruz. Bu da uçuk bir rakam değil.
"PAKİSTAN'A MİLYARLARCA DOLAR GİRDİ SAĞLAYABİLEN BİR KURUMDA ÇALIŞAN İŞÇİNİN ÜCRET, TABAN ÜCRETİ 19-20 BİN"
Gemi üretiyoruz, Türkiye'nin en önemli sektörlerden bir tanesi. Milli savaş gemilerini üretiyoruz. Pakistan'a milyarlarca dolar girdi sağlayabilen bir kurumda çalışan işçinin ücret, taban ücreti 19-20 bin. Çalışmayı teşvik primini çıkarttığınızda asgari ücrete denk geliyor. En yüksek 30 bin bandında. Biz insanca yaşamak istiyoruz. Onları tatmin edecek bir zam istiyoruz. Devlet büyüklerimiz, kamu sektörü olarak bilinen kesime zam verdiğinde biz işçi kesimine bir üvey evlat muamelesi görüyoruz. Verilen kararların çok doğru olmadığını herkes görebiliyor. 2023 yılı içerisinde memura verilen zam oranı yüzde 347, kamu sektöründe çalışan işçilere verilen zam oranı ise yüzde 93. Adaletsizliği net bir şekilde görebiliyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret istiyoruz.
"NİTELİKLİ, KALİFİYELİ, İŞÇİLERİ BİLEN, İŞÇİLERİN USTASI GİDİYOR. BİR YERDE KURUMSAL HAFIZAMIZ GİDİYOR. BEKA SORUNUNDAN BAHSEDİLİYOR AMA ASIL BEKA SORUNU BU"
25 yıllık tersane işçisiyim. Şu anda tersane boşalıyor. 2023'ün başında ortalama bizim sendikaya bağlı işletmelerde emekli olanların sayısı 2 bin. Şu anda benim şubemde 300'ün üzerinde bir emekli sayısı var. Kimler gidiyor? Bu işe 30 yılını veren, nitelikli, kalifiyeli, işçileri bilen, işçilerin ustası gidiyor. Bir yerde kurumsal hafızamız gidiyor. Beka sorunundan bahsediliyor ama asıl beka sorunu bu. Bir ücret kısmı var, bir de ülkenin geleceği ile ilgili üretim yapan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne her türlü ihtiyacını karşılayan fabrikalarda çalışan tecrübeli arkadaşların gitmesi bizim için çok önemli."
"BUGÜN TANKLAR YÜRÜYORSA, GEMİLER YÜZÜYORSA, UÇAKLAR UÇUYORSA TÜRK HARB-İŞ İŞÇİLERİNİN SAYESİNDEDİR"
Türk Harb-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Selim Ulusoy ise Milli Savunma Bakanlığı ve tersanelerde çalışan işçilerin yaşadığı geçim sıkıntısına ilişkin şunları söyledi:
"Buraya yürüme amacımız, geçim sıkıntısı. Üyelerimiz artık ev kirasını ödeyemez hale geldi. Nitelikli iş yapan işçileri 23 bin lira maaş aldığı bir yerde, hizmet sektöründe aldığı maaşta gözümüz yok. 17 bin lira maaş alıyorlar. Yapmış olduğumuz işler, milli savunma ve bu ülkenin beka sorunudur. Bugün tanklar yürüyorsa, gemiler yüzüyorsa, uçaklar uçuyorsa Türk Harb-İş işçilerinin sayesindedir. Devletimizin hizmetindeyiz, devlete hizmet etmekten onur duyuyoruz. Şu an üyelerimiz Hakkari üs bölgesinde görevdeler. Askerimiz ile birlikte çatışma bölgesinde yaşıyorlar. Fakat, 23 bin lira alıyorlar. Bugün geçinemiyoruz. Başka hiçbir derdimiz yok. Bizi duysunlar artık. Başka bir isteğimiz de yok. Alamadığımız refah paylarından dolayı şu anda kaybımız yaklaşık yüzde 300'e dayanmış durumda. Bu kayıplar telafi edilsin. Vergide adalet olsun. İnsanca yaşamak istiyoruz."
"2000 YILLARDA TAM 26 ÇEYREK ALTIN YAPIYORDU, ŞİMDİ 7 TANE ÇEYREK ALTIN BİLE YAPMIYOR"
Askeri üniformaların dikildiği Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne bağlı dikimevinde çalışan Türk Harb-İş Sendikası İstanbul Şubesi'nden Mehmet Yüzügüzel, yaşadığı ekonomik zorluğa dikkat çekti ve şunları dedi:
"Dikimevlerinde 22-23 yıl çalıştım. Sınır ötesi operasyonlarda yapılan elbiselerin askerlerimize giydirmemiz bizim için gurur verici. Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi, dikimevleri ile gurur duydu ama dikimevlerindeki çalışma koşullarında, insanlar 22-23 bin liraya evini geçindirmeye çalışıyor. İstanbul'daki bir kira 15 bin lira, o da kırsal yerlerde 15 bin liradan aşağı yok. 22 bin lira ile insanlar nasıl geçinecek? Bu bir mücize. 3 gündür kar kış, soğuk demeden yürüyoruz. Artık geçinemiyoruz. Bıçak kemikte. Bir iyileştirme yapmalarını bekliyoruz. Özellikle ülkeyi yönetenler, kamudaki işçilere artık kulak versinler. Gerçekten geçinemiyorlar, çocuklarını okula gönderemiyorlar. Üniversiteye giden çocuklarına harçlık veremiyorlar. Zor durumda. Hem kamu hem özel sektör işçisi zor durumda. 2000 yıllarda maaşımız 26 çeyrek altın yapıyordu, şimdi 7 tane çeyrek altın bile yapmıyor. Kayıplarımız ortada. Taleplerimiz ortak. İnşallah büyüklerimizden, bizi yönetenlerden, özellikle TÜRK-İŞ'ten insanca bir ücret, adalet istiyoruz. Vergide adalet, ülkede adalet olsun. Adalet, adalet, adalet..."