Montrö Sözleşmesi, Karadeniz'in enerji güvenliği için bir teminattır

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Montrö Sözleşmesi'nin bölgenin enerji güvenliği için de bir teminat olduğunu belirterek, "Kıyıdaş devletler olarak uğraştığımız ana sorunlardan biri sürüklenen deniz mayınlarıdır. Bu sorunun üstesinden gelmek için üç kıyıdaş müttefik, Türkiye, Romanya ve Bulgaristan Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu'nu kurmaya karar verdi." dedi.

Bozay, "Karadeniz Enerji Arzı Güvenliği" başlıklı Türk Atlantik Güvenlik Konferansı'nın açılışında konuştu.

Büyükelçi Bozay, bu toplantıların, trendleri takip etme, ortak ilgi alanlarına giren konularda örtüşen ve farklı yaklaşım ve bakış açılarını derinlemesine anlamaya olanak sağladığını anlattı.

Programdaki tartışmaların güvenlik konularıyla örtüştüğünü belirten Bozay, dünyanın Ukrayna-Rusya Savaşı, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, yaşlanan dünya nüfusu, enflasyon baskısı, yeşil ekonomiye geçiş ve dijitalleşme, enerji ve gıda güvenliği, iklim değişikliği, yasa dışı göç ve buna bağlı Avrupa'da aşırıcılığın yükselişi gibi birçok sorunla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Bozay, "Başta güvenlik, ekonomi, enerji ve bağlantı olmak üzere Karadeniz, birçok açıdan bölge devletleri için önemlidir. Bu anlamda bölge, geniş ve çok katmanlı bir stratejik bakış açısına dayanan bir vizyona ihtiyaç duymaktadır. Bu stratejik bakış açısı çok iyi şekillendirilmelidir. Devletler arasında ve aynı zamanda devletlerin içinde iklim, enerji, enerji güvenliği, gıda güvenliği ile ilgili bir tür tamamlayıcı politikalara sahip olmak için bazı taktiksel bölümlere sahip olmalıyız." ifadelerini kullandı.

Bölgedeki sorunlara rağmen Karadeniz'de son yüzyılda hiçbir zaman askeri deniz çatışması yaşanmadığına dikkati çeken Bozay, 1936 yılında imzalanan Montrö Sözleşmesi ve Türkiye'nin sözleşmeyi titizlikle uygulamasıyla kurulan hassas denge sayesinde bölgede bir deniz çatışmasının önüne geçildiğini kaydetti.

"Sözleşme, bölgenin enerji güvenliği için de bir teminattır"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, şu değerlendirmede bulundu:

"Sözleşme, bölgenin enerji güvenliği için de bir teminattır. Ayrıca biliyorsunuz, bazı sorunlar da var. Kıyıdaş devletler olarak uğraştığımız ana sorunlardan biri sürüklenen deniz mayınlarıdır. Bu sorunun üstesinden gelmek için üç kıyıdaş müttefik, Türkiye, Romanya ve Bulgaristan, Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu'nu kurmaya karar verdi. Bu çok önemli bir grup ve biz bunu Karadeniz ülkeleri kapsamında yapmaya çalışıyoruz, çünkü başka katılımlar olduğunda bu bazı tehditleri, bazı endişeleri ve bazı farklı siyasi dengeleri de beraberinde getirebilir. Türkiye bu konuda çok dikkatli."

Türkiye'nin Karadeniz'de yaptığı doğal gaz keşiflerine de değinen Bozay, bu keşiflerin bölgenin enerji arzı açısından da önemli olduğunu sözlerine ekledi.

"Türk Atlantik Güvenlik Konferansı" başladı

Türk Atlantik Konseyinin Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının katkıları ile düzenlediği ve ana konusu "Karadeniz Enerji Arzı Güvenliği" olan Türk Atlantik Güvenlik Konferansı başladı.

İstanbul'da bir otelde düzenlenen ve Türk enerji firmaları ile çeşitli ülkelerin yetkililerinin katıldığı konferansta enerji alanında uzman isimler 5 oturumda fikirlerini paylaşacak.

Konferans yarın sona erecek.