Miss Turkuaz Tacını Giyen Özkan Merkel'den Çifte Vatandaşlık İsterdim

Gelsenkırchen'de Ekip Group tarafından düzenlenen Miss Turkuaz'da birinciliği kazanan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Elif Özkan'ın Hamburg'da ailesinin yanında ziyaret ettik.

Son sömestrde işletme okuduğu Duisburg'dan ailesini ziyaret için Hamburg'a gelen Elif Özkan ile röportaj için geldiğimiz evin zile bastığımızda, hiç de yabancı olmayan yüz kapıyı açıyor. Baba Yunus Özkan, uzun yıllar THY Hamburg Temsilciliği'nde çalıştığı ve şimdide Sunexpress'in Kuzey Almanya Temsilcisi olduğu için Hamburg'da yurttaşlarımız arasında çok tanınan bir sima. En azından şimdiye kadar. Öyle görünüyor ki, Elif'in tanınmışlığı yakında babasınınkini geçecek. Baba-kız arasındaki tek tatlı rekabet bu değil. Yunus bey Fanatik Galatasaraylıyım diyen kızına, büyük bir soğukkanlılıkla Merak etme, herkes gibi bir gün sen de Fenerbahçeli olacaksın diyecek kadar sarı-lacivert renklere gönül bağlamış. Anne Aynur ve Elif'in kendisinden bir yaş büyük ağabeyi, üniversitede ekonomi okuyan Emre de sohbetimize ortak oluyor.

BİR İMAJ PROJESİ Kendisine wildkart ile Miss Deutschland finallerine katılma hakkı getiren Miss Turkuaz tacına rağmen en ufak kapris belirtisi olmayan ve doğal tavrıyla dikkat çeken Elif Özkan, yarışmaya katılma fikrinin televizyonda, Beyaz Show'da son yılın Miss Turkuaz'ı Damla Bingöl'ü gördükten sonra oluştuğunu söyleyerek, Internetten yarışma hakkında bilgi aldım. Yarışmanın felsefesi çok hoşuma gitti. Yani sadece fizik güzelliğinin ön planda olduğu sıradan bir güzellik yarışması değil, burada yaşayan Türk toplumunu yansıtıcı anlayışı taşıyan yarışma olması hoşuma gitti. Örneğin önemli yarışma kriterlerinden birinin iyi eğitim olması gibi. Bir haftalık kamp aşamasında toplumu ilgilendiren konularda uzmanlarla atölye çalışması yapıldı. Uyum, Türk-Almanya ilişkileri, iletişim, beslenme gibi konularda. İstanbul Ticaret Odası'nda staj yaparken benim finalde yarışacak adaylar arasına seçildiğim haberi geldi. Tam da bayram günüydü aradıklarında. Tabii önce şaşırdım ama çok ta sevindim. Ne yazık ki Alman toplumunda ve özellikle medyasında burada yaşayan Türk kökenliler hep olumsuzluklarla bağlantılı olarak gündeme geliyor. İşte suç işleyen gençler, uyum sağlamamış kişiler vs. Hep olumsuz örnekler ön plana çıkarılıyor ve genelleştirme yapılıyor. Ama çok başarılı örnekler de var. Miss Turkuaz'ı bir yarışmadan çok, yarışma vesilesiyle Almanya'da yaşayan Türk kökenlilerin başarılı ön plana çıkartan bir imaj proje olarak görüyorum. Atmosfer süperdi. Hiç kıskançlık falan olmadı. Yarışma bitti ama hala hepimiz birbirimizi arıyoruz. Güzel bir dostluk kurduk diyor.

'MERKEL'DEN ÇİFTE VATANDAŞLIK İSTERDİM

İki anadiline ek olarak İngilizce, İtalyanca ve Latince bilen Özkan'a süren koalisyon görüşmeleri nedeniyle gündemden düşmeyen çifte vatandaşlık konusunu soruyorum. Alman vatandaşı olan Özkan, Çifte vatandaşlık imkanı olsaydı, tabii ki çifte vatandaşlığı alırdım. Çünkü bizim gerçek kimliğimiz bu. Bir yanımız Türk, bir yanımız Alman. Almanya'da zaten çok yüksek sayıda çifte vatandaş var. Ama Türk kökenlilerde buna istemiyorlar. Bir gün Başbakan Angela Merkel ile görüşme şansım olursa, kendisine 'Diğer çifte vatandaşlık verilen göçmenlerden bizim neyimiz eksik Çifte vatandaşlığın kime ne zararı olabilir diye sorardım? şeklinde yanıtlıyor sorumu. Büyük bir heyecanlı ve detaylı örnekler vererek yaptığı açıklamalardan bu konu hakkında hiç de az kafa yormadığını hemen belli eden Özkan, şöyle devam ediyor; 'Almanya'da Türkiye'yi, Türkiye'de de Almanya'yı özlüyorum. Karakterimde de iki ülkenin kültürü var. Mesela dakiklik, bir işi özenle ve titizlikle yapma yani disiplin konusunda bir Alman'dan da Alman'ım. Bunu Alman arkadaşlarım söylüyor. Sıcakkanlılık, yardımseverlik, hayatı keyifle yaşama konusunda da tam bir Türk'üm. Başta benim yaşıtlarım olmak üzere Türklerin büyük çoğunluğu böyle düşünüyor. Hepimiz iki kültürü ve yaşam tarzını içimizde barındırdığımızdan bizler için en uygunu çifte vatandaşlıktır.

GERİLİM ROMANLARI OKUYOR

Üniversite eğitiminin bir sömestrini Los Angeles'de bir bölümünü de İtalya'da okuduğunu belirten Miss Turkuaz 2013, çok kısıtlı boş vaktinde spor yapıp, kitap okuduğunu belirterek, Tenis oynuyorum ve pilates yapıyorum. Kitap okumayı çok seviyorum Şu an Avustralyalı Michael Robotham'ın 'Üzüldüğünü Söyle' isimli son kitabını okuyorum. Bir de resim merakım var. Yağlı boya ve kolaj teknikleriyle tablolar yapıyorum. Ayrıca Üniversitede öğrenci temsilciliğindeyim. Öğrencilerin istek ve taleplerini dile getiriyoruz diyor.