Mısır ve Fransa Dışişleri Bakanları Gazze ve Kızıldeniz'deki Gelişmeleri Ele Aldı
Mısır ve Fransa dışişleri bakanları, Gazze Şeridi'ndeki gelişmeleri ve Kızıldeniz'deki tehditleri ele alarak bölge istikrarını ve uluslararası barışı tehdit edebileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması için yapılan uluslararası çabalar da ele alındı.
Mısır ve Fransa dışişleri bakanları, Gazze Şeridi ve Kızıldeniz'deki gelişmeleri ele aldı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd'in yayımladığı yazılı açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile Fransız mevkidaşı Catherine Colonna telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Gazze Şeridi'ndeki gelişmelerin yanı sıra Kızıldeniz'de artan tehditleri ele alan iki bakan, çatışma dairesinin genişlemesinin bölge istikrarını, uluslararası barış ve güvenliği tehdit edebileceği uyarısında bulundu.
Bakanlar, Gazze'ye yeterli ve devamlı bir şekilde insani yardımların ulaştırılması için sarf edilen uluslararası çabaları ele aldı.
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, Filistinlilerin topraklarından ayrılmasını destekleyen ve teşvik eden her türlü açıklama ve uygulamayı reddettiklerini vurgulayarak, bazı İsrailli yetkililerin bu konuda devamlı olarak dile getirdikleri sorumsuzca açıklamalara son vermesi gerektiğini belirtti.
Kızıldeniz'de yaşananlar
Son dönemlerde Husilerin Kızıldeniz'deki eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık 2023'te Yemen'deki Husi güçlerinin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık 2023'te de "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu bir misyonun oluşturulduğunu duyurmuştu.
Husilerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin peş peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizinin" başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.