Mısır, Mescid-i Aksa'ya Yönelik Provokatif Çağrıları Kınadı
Mısır Dışişleri Bakanlığı, aşırı sağcı İsrailli grupların Mescid-i Aksa'nın bombalanması yönündeki çağrılarını sert bir dille kınadı. Açıklamada, tüm Müslümanların bu provokasyonlara tepki göstermesi gerektiği vurgulandı ve uluslararası topluma İsrail'in ihlallerine müdahale etmesi çağrısında bulunuldu.
Mısır, aşırı sağcı İsrailli grupların, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın bombalanması yönündeki "provokatif çağrılarını" kınadı.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İsrailli radikal yerleşimci örgütlerin, Mescid-i Aksa ve içinde yer alan Kubbetu's Sahra'nın bombalanması yönündeki provokatif çağrılarını en sert şekilde kınıyoruz." ifadesine yer verildi.
Dünyadaki tüm Müslümanların tahrik edici bu gibi çağrılara tepki göstermesi gerektiği belirtilen açıklamada, Mescid-i Aksa'yı hedef alan tehlikeli ihlallere son verilmesi ve Kudüs'te Müslümanlara ve Hristiyanlara ait kutsallara el sürülmemesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada uluslararası topluma, İsrail ihlallerine ve provokasyonlarına son verilmesi ve uluslararası hukuka aykırı eylemlerinin önüne geçilmesi için acilen müdahale çağrısında bulunuldu.
Bazı radikal Yahudi grupların sosyal medya hesaplarından, Mescid-i Aksa ve içinde yer alan Kubbetu's Sahra'nın bombalandığını anlatan yapay zekayla hazırlanmış bir görüntü dolaşıma sokulmuştu.
"Gelecek Yıl Kudüs'te" başlığı altında yayımlanan video kaydında, Mescid-i Aksa'nın bombalandığı ve yerine sözde Heykel Dağı'nın (Tapınak Dağı) inşa edildiğine dair görseller yer alıyor.
İsrail'de 12 Nisan akşamı başlayan ve 20 Nisan'a kadar süren Hamursuz (Pesah) Bayramı dolayısıyla fanatik Yahudiler, İsrail polisi korumasında Mescid-i Aksa'ya yoğun şekilde baskınlar gerçekleştirdi.
Yahudilerin dini bayramlarında Mescid-i Aksa'ya baskınlar yoğunlaşıyor
Yahudilerin diğer dini bayramlarında olduğu gibi Hamursuz (Pesah) Bayramı'nda da fanatik grupların Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınlar artıyor.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.
İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa yalnızca ziyaret edebileceği" yönündeki tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.
Ancak fanatik Yahudilerin İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.
İsrail içinde Ultra Ortodoks Yahudi din adamlarının çoğunluğu ise Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girmesinin dinen yasak olduğunu vurguluyor.
