Mısır'da Ordunun Yönetime El Koyması İngiliz Basınında
İngiliz gazeteleri ve haber kanalları Mısır'daki gelişmeleri "askeri darbe" olarak tanımlıyor Independent gazetesi Ortadoğu muhabiri Fisk: "Müslüman Kardeşler yanlış anlaşıldı" BBC, ordunun müdahalesinin önceden ve iyi planlandığını izleyicilerine aktardı
Mısır'da ordunun yönetime el koyması İngiliz basınında geniş yer alırken, birçok basın kuruluşu gelişmelere ilişkin "Mısır askeri darbesi" değerlerdirmesinde bulunuyor.
Independent, Guardian, Times, Daily Telegraph ve Financial Times gibi gazeteler Mısır'daki gelişmeleri manşetlerine taşırken, BBC, Sky gibi haber kanalları da bültenlerinde Tahrir meydanına bağlanarak gelişmeleri aktarıyor.
Independent gazetesi "Kahire askeri darbesi" ifadesini manşetinde kullanırken, Times "Ordu Cumhurbaşkanını gönderirken, Mısır karışık", Guardian gazetesi "Mısır'ın ikinci devrimi", Daily Telegraph "Ordu, Mısır Cumhurbaşkanını görevinden aldı", Financial Times gazetesi de, "Mısır ordusu, İslamcı Cumhurbaşkanlığına son vermek için Mursi'yi görevinden aldı" başlıklarını kullandı.
Haberlerde, askeri müdahalenin Mursi karşıtları tarafından Tahrir meydanında kutlandığı, ancak diğer yandan Mursi destekçilerinin müdahaleye tepkili olduğu aktarılıyor. İngiliz yayın kurumu BBC ve Sky haber kanalı gelişmeleri bültenlerinde, "Mısır askeri darbesi" başlığıyla duyuruyor.
Tahrir'den gelişmeleri aktaran BBC Ortadoğu editörü Jeremy Bowen, "Ordunun, Müslüman Kardeşler'e yönelik müdahalesinin önceden ve iyi planlandığını" bildiriyor.
-Fisk: "Müslüman Kardeşler İslamcı bir parti değil"
Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk de bugünkü yazısında, Müslüman Kardeşler'in İslamcı olup olmadığına ve Mısır ordusunun halkla ilişkisine değindi.
"Müslüman Kardeşler'in çok yanlış anlaşılmış bir parti olduğunu" belirten Fisk, şunları kaydetti:
"Müslüman Kardeşler modern Mısır tarihinde muhtemelen de kasıtlı olarak, en çok yanlış anlaşılmış kurumdur. İslamcı bir parti olmaktan uzaktır. Kökleri dindar değil her zaman sağ eğilimlidir. 2011 devrimin doruk noktasında ve milyonlarca Mübarek karşıtı göstericinin Tahrir Meydanı'nı doldurduğu zamanda dahi Müslüman Kardeşler, masada kendileri için de bir kırıntı bulabilirler umuduyla Mübarek'le müzakerede bulunmaya çalışmakla meşguldü. Müslüman Kardeşler'in önderliği, Mısır ayaklanması sırasında hiçbir zaman halkın yanında durmadı. Bu rol, Mısır'ın en güçlü laik tabanı tarafından, sendikal hareket tarafından üstlenildi. Nasır'ın Müslüman Kardeşler'le savaşı bile dinden çok güvenlikle ilgiliydi."
On yıllar boyunca liderlerinin öldürülmesi, yasaklar ve baskılarla karşı karşıya kalan Müslüman Kardeşler'in bu dönem içinde politik, toplumsal ve hatta askeri olarak örgütlenmeyi öğrendiğini belirten Fisk, Müslüman Kardeşler'in Mısır'ın en iyi örgütlenmiş siyasi partisi olduğunu kaydetti.
Fisk, "Eğer Müslüman Kardeşler Nasır, Sedat ve Mübarek döneminde yasaklandığı gibi yasaklanırsa askeri güçler içindeki desteğini kaybetmeyecek" yorumunu yaptı.
Mısır'daki askerlerin halkla ilişkisi konusundaysa Robert Fisk şunları bildirdi:
"Ordu halka aittir derler. Nobel ödüllü Muhammed El Baradey, 2011'deki ayaklanma sırasında bana, 'Eninde sonunda ordu halkla birlikte olacaktır. Herkes üniformasını çıkardığında, aynı problemlerle aynı halkın parçasıdır. Bu yüzden kendi insanlarına ateş açacaklarını sanmıyorum' demişti. 2011'de 'halk' Mübarek'e karşıydı. Şimdi 'halk' birbirine karşı. Mısır ordusu iki taraftaki 'halktan' da geliyorken bunların ikisi arasında durabilir mi?" - London, City of