Mısır'da Ordunun Yönetime El Koyması

Fatih Erel/Hasan Tosun - New York Şehir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Faradj, ABD ve Ortadoğu'daki müttefiklerinin, Mısır'daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) kendi iktidarlarına karşı tehdit oluşturduğunu, bu yüzden darbenin gerçekleştiğini söyledi.

Prof. Faradj, ABD ve onun Ortadoğu'daki müttefiklerinin Mısır'daki darbeye yönelik politikasını AA'ya değerlendirdi. Mısır darbenin arkasında Arap Baharı sürecinin engellenmesi bulunduğunu belirten Faradj, "ABD'nin Ortadoğu'daki müttefikleri, komşularında siyasal İslam'ın yükselişinden korktular" dedi. Ortadoğu'daki Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ABD müttefiklerinin "Amerikan desteği" olmadan bölgedeki güç dengelerini değiştirmelerinin mümkün olmadığını savunan Faradj, ABD'nin, Mısır'da seçimle işbaşına gelen hükümetin devrilmesi için yeşil ışık yaktığını ve bundan sonra Mısır'daki olayların başladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askerler tarafından görevinden alınmasının ardından Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'in Mısır'ın ekonomisinin düzeltilmesi için yaklaşık 12 milyar dolar yardım sözü verdiğini hatırlatan Faradj, Suudi Kralı Abdullah'ın, Kahire'deki son protesto dalgalarında diğer Arap devletlerine geçici hükümetin istikrarsızlaştırılmasına engel olmak için bir araya gelme çağrısı yaptığını hatırlattı.

-"Diktatörlük, Amerikan dış politikasına hizmet etti"-

ABD ile Mısır arasındaki yakın ilişkilerin 1979'da yapılan Mısır- İsrail Barış Anlaşması'na (Camp David Anlaşması) dayandığını ifade eden Faradj, anlaşma ile Mısır ordusunun Amerikan silah ve teçhizat yardımlarına bağımlılığını artırdığını ve Mısır'ın, ABD ve İsrail'in bölgedeki önemli stratejik ortağı haline geldiğini söyledi. Faradj, "1979'dan bu yana Mısır'daki askeri diktatörlük, bölgedeki Amerikan dış politikasına hizmet etti" dedi.

-"Mursi, İsrail yönetimini rahatsız etti"-

Bütün verilerin, Mursi'nin iktidarda kaldığı müddetçe Gazze'ye destek verdiğini ve böylece İsrail tarafından bir tehdit olarak algılandığını gösterdiğini ifade eden Faradj, İsrail'in Mart 2012'de Gazze'ye yönelik operasyon başlatması üzerine Mursi'nin Gazze halkına yardım ettiğini hatırlattı. Faradj, Mursi'nin Refah Sınır Kapısı'nın açılması ve Başbakan Hişam Kandil'i Gazze'ye gönderilmesinin İsrail yönetimini rahatsız etmeye yettiğini vurguladı.

Faradj, Müslüman Kardeşler'in gelecek hükümette görev alıp almayacağıyla ilgili olarak, seçimlerin yapılması halinde Müslüman Kardeşler'in tekrar çoğunluğu kazanacağını belirtti. Faradj, Amerikan yönetiminin, Mısır'daki laik, liberal ve sosyalist partilerin zayıflığından dolayı Müslüman Kardeşler'in, en azından sembolik olarak gelecek hükümette bulunmasını istediğini söyledi.

-Türkiye'deki bazı muhalif gruplar-

Faradj, ayrıca Mısır'daki darbenin ardından Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi ülkelerin başını çektiği grupların, bölgedeki demokrasilerde istikrarsızlık oluşturma yönünde çaba içerisinde olduklarını söyledi.

Gezi olaylarına atıfta bulunan Faradj, "Türkiye'de AK Parti Hükümeti'nin İslami referanslar taşıdığını, bölgedeki halklar nezdinde etkisini artırdığını bu yüzden ABD'nin Ortadoğu'daki müttefiklerinin, komşularında siyasal İslam'ın yükselişinden korktukları için Türkiye'deki bazı muhalif grupların bir araya getirilmesi için çalışmalar bile yaptıklarını" ifade etti. - Ankara