Haberler

Mısır'da Ordunun Yönetime El Koyması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

SAÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü İnat: "Batılı ülkeler, Türkiye'deki 28 Şubat darbesini destekleyici bir tavır içerisinde olmuşlardı, şimdi de aynı tavrı Mısır'da yapılan darbede gösteriyorlar" "Tunus ve Libya'daki başarıdan sonra Mısır'da da uzun zamandır iktidarda olan diktatörün devrilmesi konusunda insanların sokağa dökülmesi meşru bir şeydi ama şimdi halkın sokağa dökülmesi ve bunun sonucunda darbenin gelmesi çok net bir şekilde gayrimeşru bir şeydir" "İki yıl önce yaşanan devrim sonrasında Mısır'da demokratik bir yönetim oluşturulmuştu, seçimler yoluyla iktidarın değişmesinin önünde bir engel yoktu"

UĞUR SUBAŞI - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal inat, "Batılı ülkeler, Türkiye'deki 28 Şubat darbesini destekleyici bir tavır içerisinde olmuşlardı şimdide aynı şeyi Mısır'da yapılan darbede gösteriyorlar" dedi.

İnat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yapılan darbelerin ülkeye büyük zarar verdiğini belirterek, Mısır'da da darbenin ülkenin gelişimine ciddi zararlar vereceğini savundu.

Seçimler yoluyla iktidarın değişme şansının olmaması halinde, halkın sokağa çıkabileceğini öne süren İnat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu durumda halk sokağa dökülebilir. Hüsnü Mübarek'in devrilmesi sırasındaki halk hareketleri böyleydi. 30 yıllık bir diktatörlük söz konusuydu. Sembolik ve hiçbir zaman adil olmayan seçimler söz konusuydu. Bu dönemde halkın sokağa dökülmesi Arap baharı diye adlandırılan gelişmeler çerçevesinde Tunus ve Libya'daki başarıdan sonra Mısır'da da uzun zamandır iktidarda olan diktatörün devrilmesi konusunda insanların sokağa dökülmesi meşru birşeydi ama şimdi halkın sokağa dökülmesi ve bunun sonucunda darbenin gelmesi çok net bir şekilde gayrimeşru birşeydir. Çünkü iki yıl önce yaşanan devrim sonrasında Mısır'da demokratik bir yönetim oluşturulmuştu, seçimler yoluyla iktidarın değişmesinin önünde bir engel yoktu."

İnat, demokratik yönetimin en önemli ayağının seçimler olduğunu ve bununla iktidarın değişebilme ihtimalinin ve şansının bulunduğunu belirterek, "Mısırda seçimlerin yapılmayacağına dair en ufak bir işaret söz konusu değildi. Hatta parlamento seçimleri için gün sayılıyordu. Seçimlerle iktidarın değiştiği bir ülkede insanların sokağa dökülerek iktidarı zorla devirmeyi amaçlaması ve bunun sonrasında siyasete karışmaması gereken ordunun yönetime el koyması kesinlikle gayrimeşru bir gelişmedir" ifadesini kullandı.

-AB'nin tavrı

İnat, Mısır'da yapılan darbeye, Avrupa Birliği'nin (AB) karşı çıkması gerektiği yerde destek verici bir tavır içerisinde olduğunu öne sürdü.

Türkiye'deki 28 Şubat süresinde yurt dışında olduğunu ifade eden İnat, şöyle konuştu:

"O dönemde batılı ülkeler, Türkiye'deki 28 Şubat darbesini destekleyici bir tavır içerisinde olmuşlardı, şimdi de aynı tavrı Mısır'da yapılan darbede gösteriyorlar. ABD'de de darbeye karşı en ufak bir tutum içerisinde değil. Mısır'ın Ortadoğu'daki anlamına, pozisyonuna bakarsak, Mısır jeopolitik açıdan önemli bir konuma sahip. İsrail'in yanı başında 85 milyonluk bir İslam ülkesi. ABD, AB ülkeleri açısından da baktığımızda, İsrail bu ülkelerin Ortadoğu politikalarının şekillenmesinde önemli bir yere sahip. İsrail'in bu ülkelerde sahip olduğu lobiler çok belirgin bir yere sahip. Bu çerçeveden baktığımızda Mısır'da ne olup bittiğiyle yakından ilgilendiklerini söyleyebiliriz."

İnat, Mısır'da 2011'den beri olan şeyleri devrim olarak adlandırdığını ve yaşanan sürecin 1-2 yıllık bir devrim süreci olmayacağını belirterek, devrim sürecinin daha uzun zamana yayılacağını savundu. Müslüman Kardeşler örgütünün Mısır'da siyasette tabanı en geniş olan aktörlerden biri olduğuna dikkati çeken İnat, "Mursi'nin devrilmesi gösterdi ki aslında halen Mübarek taraftarlarının, Mübarek etrafında oluşan elit kesimlerin hem finans hem ekonomi hem de medya dünyasında oldukça etkili oldukları görüldü. Bu potansiyeli harekete geçirerek sokağı karıştırdılar ve ordu içerisinde de güçlü olduklarını gördük ve darbe gerçekleşti. Bundan sonraki dönemlerde  Müslüman Kardeşler'in meşru sınırlar içerisinde politik hayata katılımının önüne set çekilirse ki bu darbe sonrasında bir tutuklama kampanyasının başladığı görülüyor, Mısır'ın istikrara kavuşması çok zor olur" şeklinde konuştu.

-Mısır, Mübarek zamanındaki despotik yapıya dönmeyecek

Kemal İnat, Mısır'ın Mübarek dönemindeki despotik yapıya dönebileceğini düşünmediğini söyledi. Mısır'ı kontrol etmenin eskisi gibi mümkün olamayacağını ileri süren İnat, "Eğer Müslüman Kardeşler'in meşru bir şekilde siyaset içerisinde kendi ağırlıklarını hissettirecek şekilde yer almalarının önüne geçilmeye çalışılırsa, o zaman Mısır'da İran benzeri bir patlamanın olabileceği düşüncesindeyim. İran benzeri bir yapının olması demek, ABD'nin ve onunla müttefik olan bölge ülkelerinin ve onun çok önemsediği İsrail'in çıkarları açısından çok olumsuz sonuçların ortaya çıkması demek olacaktır" ifadesini kullandı.

Mısır'da Müslüman Kardeşler'den farklı radikal İslamcı örgütlerin bulunduğuna işaret eden İnat, Müslüman Kardeşler'in bu gruplar arasında görülmemesi gerektiğine dikkati çekti. Müslüman Kardeşlerin, Türkiye'deki AK Parti gibi Batı ile de iyi ilişkiler içerisinde olan, uluslararası sistemde kendisini yalnızlaştıracak değil, herkesle ilişkilerini iyi tutmayı amaçlayan bir hareket olduğunu savunan İnat, sözlerini şöyle tamamladı:

"AK Parti'nin dış politikalarına baktığımızda gördüğümüz ilk şey çok boyutlu dış politika. Hem ABD ile hem AB, Rusya ve İslam ülkeleriyle iyi ilişkiler içerisinde olmayı arzu ettiğini görüyoruz. AK Parti bir İslamcı parti olarak tanımlanıyor biliyorsunuz. Müslüman Kardeşler'i ben buna yakın olarak görüyorum. Mısır'da bazı kesimlerin sokaklarda olduklarını ve darbeyi tetiklediklerini görüyoruz. Halkı sokağa kim döktü diye baktığımızda Mübarek karşıtı gösterilerden çok farkı var bunun. Artık seçim diye birşey var. Bundan 1 kaç ay sonra parlamento seçimleri yapılacaktı.  Seçim yoluyla iktidarı değiştirme şansı varken önceki gibi iyi niyetli bir sokağa dökülme şekli değil bu. Bizdeki gezi parkı olaylarındaki gibi, Mısır'da da sokağa dökülen insanlar arasında Mursi yönetimini desteklemeyen ve gitmesini isteyen kesimler olduğu gibi eski rejimin yanlısı olan ve demokratik yapıya karşı çıkan insanlar da var. Sonuç üzerinden bakılırsa elde edilen sonuç darbe. Bu darbeye giden yol da çok aşikar bir yoldu." - Sakarya

Kaynak: AA / Güncel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

Kılıçdaroğlu'ndan Akşener için olay sözler: Ailemi emanet ederim diyen 'işbirlikçi' çıktı, güvenmem hataydı

Akşener için öyle bir ifade kullandı ki, salon resmen buz kesti

İsrail savaş uçakları Beyrut'ta bir binayı yerle bir etti! Dehşet anları kamerada

Gözü dönmüş bunların! Başkentin göbeğinde yaptıklarına bakın

title