Minik Melek'in Vefatı Ailesini Yıktı
Adana'da yaşamını yiteren 6 yaşındaki Ali Utku Yücel'in kalbinin nakledildiği 2 yaşındaki Melek Özcan'ın ölümü, ailesini yasa boğdu.
Adana'da yaşamını yiteren 6 yaşındaki Ali Utku Yücel'in kalbinin nakledildiği 2 yaşındaki Melek Özcan'ın ölümü, ailesini yasa boğdu. Kızının sağlığına kavuşması için mücadele eden şimdi ise cenaze işlemleriyle uğraşan baba Muhsin Özcan, "Elimizden geleni yaptık, çabaladık ama bir yere kadardı. Allah verdiği canı bize nasip etmedi, geri aldı. Yapacak bir şey yok. Çok zor bir durum" diye konuştu.
Doğuştan kalp kası bozulması ve yetmezliği bulunan 7 kilo ağırlığındaki Melek Özcan, iki yıl önce, ailesinin yaşadığı Diyarbakır'daki tedavisi sırasında durumu kötüye gidince İzmir'e getirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki muayenesinde, minik Melek'in nakle ihtiyacı olduğu, uygun kalp bulunana kadar yapay kalple hayata tutunmasına karar verildi. Minik Melek'e Prof. Dr. Öztekin Oto tarafından gerçekleştirilen ameliyatla 10 cc'lik Türkiye'nin en küçük yapay kalbi takıldı. Bu şekilde hastanedeki hayatına devam eden Melek, Adana'da beyin ölümü gerçekleşen 6 yaşındaki Ali Utku Yücel'in bağışlanan kalbiyle yeniden yaşam buldu. İlk aşamada, minik bedeni yeni kalbine kısa sürede uyum sağlayan Melek, geçen 9 Nisan'da hastanede basın mensuplarının karşısına geçip çimlere ilk defa ayak basmanın ve koşmanın keyfini yaşadı.
DÜN GECE VEFAT ETTİ
Taburcu olduktan sonra bir süre Diyarbakır'daki evlerinde bakılan minik Melek, durumu tekrar kötüleşünce getirildiği aynı hastanede dün saat 21.00 sıralarında yaşama veda etti. Sevimliliğiyle herkesi kendine hayran bırakan minik Melek, ölümüyle de yasa boğdu. Kızını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan baba Muhsin Özcan, İzmir Valiliğinin para yardımıyla uçak biletlerini aldı, kızının cenazesini Diyarbakır'a götürmek için işlemlere başladı.
3 KEZ KALBİ DURMUŞ
Ailece verdikleri mücadelenin bu şekilde sonlanmasıyla acıların en büyüğünü yaşadığını belirten Muhsin Özcan duygularını şöyle dile getirdi:
"Elimizden geleni yaptık, çabaladık ama bir yere kadardı. Allah verdiği canı bize nasip etmedi, geri aldı. Yapacak bir şey yok. Taburcu olduktan sonra bir ay sonra kontrolleri olacaktı. 15 gün geçti Melek, fenalaştı. Tekrar hastaneye getirdik. 15 günü yoğun bakım olmak üzere 45 gün hastanede kaldı. Bundan 10 gün önce Melek, taburcu edildi. Biz de Melek'in sağlığı için evimizi İzmir'e getirmek zorunda kaldık. Evi buraya getirdik. Burada beş gün kaldı. Diğer çocuğumu almak için Diyarbakır'a gittim. Sözde önceki gün kontrolleri olacaktı. Pazartesi geldiğimde huzursuzdu. Acilen hastaneye götürdüm. Önce pek birşeyi yoktu. Ama günden güne hastalığı ilerlerdi. Dün, bayağı bir kötüydü. Biyopsi sırasında uyutulurken kalbi durmuş, tekrar çalıştırılıp solunum cihazına bağlamışlar. Daha sonra yoğun bakımda da kalbi durmuş, tekrar çalıştırmışlar ama saat 21.00'de kalbi tekrar durunca tüm müdahaleye rağmen kurtarılmamış."
ORGAN REDDİ
Baba Özcan, minik Melek'in evdeki bakımıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
"İlaçları doktorun bize tavsiye ettiği dozda veriyorduk. Vefatıyla ilgili doktorlar organ reddi diyorlar. Sebebini biz de bilmiyoruz. İlaçlardan mı neyden bilmiyoruz. Hastaneden çıkardığımızda durumu bayağı iyiydi. Hatta hastaneye tekrar getirdiğimde arabanın içinde oynuyordu, gülüyordu. Ama iki üç günde ne olduysa oldu. Eşim de şokta. Kalbi bağışlayan aile de büyük üzüntü içerisinde. Onlar da başsağlığını dileklerini ilettiler. Allah kimsenin başına vermesin, biz çektik başkaları çekmesin."
Hastane yetkilileri ise, minik Melek'in ölümüyle ilgili organ reddinin yaşandığını dile getirdi. Melek Özcan'ın, akşam saatlerinde uçakla Diyarbakır'a götülüp orada toprağa verileceği kaydedildi. - İzmir