Mimar Sinan, 426. Ölüm Yıl Dönümünde Anıldı
MSGSÜ Rektörü Prof. Karayağız: "Batı dünyası, Osmanlı topraklarında Mimar Sinan diye bir dehayla rönesansın gerçekleşmiş olduğunu çok net bir şekilde her yerde yazmış, söylemiş ve konuşmuştur"
Osmanlı klasik mimarisinin en önemli ismi Mimar Sinan, ölümünün 426. yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) öğrenci ve öğretim üyelerince mezarı başında anıldı.
Törende konuşan MSGSÜ Rektörü Prof. Yalçın Karayağız, 426 yıl önce yaşama gözlerini yuman Mimar Sinan'ın Türkiye'de geç fark edilmiş olmasına vurgu yaparak, "Ne yazık ki bizler Mimar Sinan'ı hep içinde yaşadığımız, hayatımızın bir parçası olduğu için, çok da farkında olmadan, günlük yaşamımızın bir parçası kabul ettiğimiz için, son yüz yıldır ancak fark ettik. Yüz yıl öncesine kadar Sinan belki bizim için, içinde yaşadığımız, çok da farkında olmadığımız mekanların, yaşama alanlarının, ibadet mekanlarının, camilerin büyük kurgulayıcısı, planlayıcısı, vücuda getiricisiydi. Ama 'Kim?' ve 'Ne?' sorusunu hiç sormadığımız biri" dedi.
Türk sanat tarihinde ve mimarlık camiasında, Osmanlı İmparatorluğu'nda ya da Osmanlı-Türk dünyasında bir rönesansın gerçekleşmemiş olmasından dolayı üzüntü duyulduğunu dile getiren Karayağız, ancak Batı dünyasının, Osmanlı topraklarında Mimar Sinan'la rönesansın gerçekleştiğini her yerde yazmış ve söylemiş olduğuna dikkati çekti.
MSGSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Deniz İncedayı da eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve ilgili tüm kurumların, Osmanlı klasik mimarisinin büyük ustası Sinan'ın eserlerini ve meslek alanına bıraktıklarını değerlendirmeyi, fikirlerini ve ilkelerini yaygınlaştırmayı ve yaşatmayı amaçlamaları gerektiğini söyledi.
Sinan'ın eserleriyle, kentin silüetini belirlerken, topoğrafyaya, doğal değerlere, insana, topluma ve toplumun yaşam biçimine katkı ve saygıyı ilke edindiğinin altını çizen İncedayı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sinan, farklı kültürleri bir arada yaşatabilmeyi de hedeflemiş, kent ve mimari eser ile insan ve mekan arasındaki ilişkiyi sürekli araştırmış, bağlamı değerlendirmiş ve insan ölçeğini vurgulamıştır. Ulaşımı, erişimi ve sosyal yaşamı; mimarisiyle ve kentle bütün olarak ele almıştır. Bu nedenle de eserleri bugün dünya mimarlığının başyapıtları, anıtları, kültür varlıkları olarak, uluslararası düzeyde korunan en önemli yapıtlardandır. Sinan'ın İslam sanatından aldığını Bizans'ın katkısıyla birleştirerek yeniden yorumlaması, kendine özgü sanatsal duyarlılıkla birleştirmesi, ondaki özgünlüğün kanıtı ve dışa vurumudur."
Mimar Sinan Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Demet Binan ise Mimar Sinan'ın daha fazla tanıtılması gerektiğini vurgulayarak, bu kapsamda bu yıl itibarıyla üniversite olarak çeşitli çalışmalar yapıldığını söyledi.
Törene katılanlara, Suphi Saatçi imzalı "Mimar Sinan" kitabı ve lokum dağıtıldı. - İstanbul