Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: (2)
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bundan sonraki bütün öğretmen atamalarının, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bundan sonraki bütün öğretmen atamalarının, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacağını bildirdi.
Yılmaz, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlendiği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan okulların Milli Eğitim Bakanlığına devrinin ardından bu okullara kayıt durumuna ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, bakanlığın bu okulların ihtiyaçlar esas alınarak ilkokul, ortaokul ya da lise olarak fonksiyonunun devam ettirilmesi konusunda görüşünün bulunduğunu, en kısa zamanda bu çalışmayı tamamlayacaklarını ifade etti.
Bakan Yılmaz, KHK kapsamında kapatılan 15 üniversitenin öğrencilerinin diplomalarında hem yeni hem de eski üniversitelerinin yer alacağının belirtilerek, "Bu bir fişleme değil mi?" sorusuna, "YÖK hiç devralmasıydı hangi diplomayı alacaktı? Okulunun diplomasını alacaktı. Dolayısıyla okulunun diplomasını almasını bir fişleme olarak görmüyorsa, o halde devletin vereceği bir diplomanın yanında 'Bu okuldan nakledilmiştir, bu okuldan devralınmıştır.' demesinin de bir fişleme olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir şey olmasaydı, kendi okuluna devam edecekti, mezun olsa o okulun diplomasını alacaktı. Bu fişleme sayılır mı? Sayılmaz." yanıtını verdi.
"Eğitim sisteminde en önemli unsur öğretmen"
Öğretmenlere ek göstergelerinin yükseltilmesi ve yıpranma payı gibi bir düzenlemenin gündemlerinde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Yılmaz, eğitim sisteminde en önemli unsurun öğretmen olduğunu vurguladı.
Yılmaz, altyapı, müfredat gibi imkanlarda eksiklik olabileceğine ancak bu eksikliklerin öğretmen tarafından kapatılabileceğine işaret ederek, öğretmende bir eksiklik bulunduğunda bu açığı kapatabilmenin mümkün olmadığını söyledi.
Öğretmen ücretlerinde, 2002 yılından bu yana enflasyonun üzerinde bir refah artış payını ilave ederek düzenlemeler yapıldığını anımsatan Yılmaz, bunun yeterli olmadığını, daha fazla yapılması gerekenler olduğunu bildiklerini dile getirdi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın eşinin de öğretmen emeklisi olduğundan öğretmenler konusunu çok iyi bildiğini belirten Yılmaz, mevcut durumda daha iyisinin yapılması için gayretli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Yılmaz, bu konuda ülke bütçesinin göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret ederek, "920 binin üzerinde öğretmen var. Buna da Maliye Bakanlığının, tamam problem değil diyebilmesi lazım. Maliye Bakanlığını, bu bizim için problem değildir noktasına getirmek için çalışmalarımız devam ediyor." dedi.
"Sınavın iptali bütün kamuyu ilgilendiriyor"
2010 KPSS'de genel kültür-genel yetenek oturumlarının da iptal edildiğinin hatırlatılması ve bu sınavla atanan öğretmenlere ilişkin bir soruya karşılık İsmet Yılmaz, 45 binin üzerinde öğretmenin o puanlara dayanarak atandığının altını çizdi. Yılmaz, şöyle konuştu:
"O süreç içerisinde, savcılıktan gelen yazılarla 'Şu kimselerin kopya çektiği belirlenmiştir.' diye bir yazı var. O yazı üzerine zaten 3 bine yakın öğretmenin MEB ile ilişiği kesilmiş durumdadır. Kopya çektiği belirlenen öğretmenlerin şu anda bakanlığımızla ilişiği kesilmiş durumdadır. Sınav iptal edildi, bundan sonra ne yapılacaktır? Bu sadece bizim bakanlığı ilgilendiren bir husus değil, bütün kamuyu ilgilendiriyor. Üzerinde bir çalışma yapılmaktadır, hiç kimse mağdur edilmeden ancak kopya çekmiş olanların da hak ettiği neticeyi alacağı bir sonuca ulaşabilmesi için bir çalışma, Bakanlar Kurulu sekretaryası tarafından bir çalışma yapılmaktadır. En kısa zamanda bu husus açığa kavuşturulur."
"Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlerin ücret ve sosyal hakları aynı"
Bakan Yılmaz, bir gazetecinin, sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenlerin haklarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, sözleşmeli öğretmenlikte sözlü sınavın ehliyet ve liyakattan uzaklaşmak için değil, bilhassa bunları sağlamak için yapıldığını belirtti.
Hiçbir yazılı kriteri dikkate almadan, sadece mülakatla öğretmen alımı yapılması halinde 'Burada liyakat yok.' denilebileceğini ancak öğretmenlerin KPSS puanına ve sözlü değerlendirmeyle alınacağının altını çizen Yılmaz, bu nedenle mülakatın kesinlikle ehliyet ve liyakatı sağlamak için yapıldığını söyledi.
Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere son 3 yılda 157 bin 167 öğretmenin atandığını, ancak aynı dönemde 106 bin 340 öğretmenin, yani yaklaşık yüzde 70'inin geri dönmek istediğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, sözleşmeli öğretmenliğe ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Evlatları olduktan sonra anne babalar kendilerini de unuturlar. Bu kadar değerli evlatlarınızı, daha önce görmediğiniz bir kişiye evladınızı götürüp teslim eder misiniz? Diyelim ki öğretmen denilen bir kimliği var. Peki bu seri katil midir, farklı nitelikleri mi vardır? Dolayısıyla daha farklı nitelikler aranması gerekmez mi yazılı sınavın yanında? Dolayısıyla, ehliyet ve liyakat esas şimdi sağlanacaktır. Bundan milletin gönlü rahat olsun. Çünkü biz Türkiye'nin geriye gitmesini istemeyiz, ileriye gitmesini isteriz. 2023 hedeflerimiz var, insanımız daha özgür, daha demokratik bir ortamda ve daha refah içinde yaşasın diyoruz. Bunu da liyakatta ve ehliyette geriye giderek değil, daha ileri giderek yakalayacağımıza inanıyoruz. Dolayısıyla bize güvenin."
Bakan Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu öğretmenlerin ücret, ek ders ücreti ve sosyal haklar bakımından birebir aynı olacağına dikkati çekti.
Sözleşmeli öğretmenliğin sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine değil, Türkiye'nin dört bir tarafına uygulanacağını belirten Yılmaz, ancak problemin bu bölgelerdeki öğretmenlerin oralarda kalış süresini makul seviyeye getirmek olduğunu, bunun da sözleşmeli öğretmenlikle yapılabileceğini düşündüklerini aktardı.
Yılmaz, Akdeniz Bölgesi'nde öğretmen doluluk oranının yüzde 92, Doğu Anadolu'da yüzde 93, Ege'de yüzde 96, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 91, İç Anadolu'da yüzde 98, Karadeniz'de yüzde 93, Marmara'da yüzde 87 olduğunu açıkladı.
Yakın dönemde 15 bin öğretmen alımının yapılacağını hatırlatan Yılmaz, "Ama bu süreç içerisinde ilave ihtiyaç somut olarak ortaya çıktığında şubatı beklemeden de yeniden öğretmen alımı için duyuruya çıkacağız." dedi.
Soru üzerine, Türkiye genelindeki öğretmen açığının 64 bin dolayında olduğunu bildiren Yılmaz, zorla emekli etmek gibi bir çalışmalarının da bulunmadığını söyledi.
Yılmaz, bundan sonraki bütün öğretmen atamalarının sözleşmeli olacağını aktararak, "Şimdi alacağınız sözleşmeli, şubatta alacağınız kadroluysa ben buna başvurmayayım, şubattakine başvurayım.' diyen oluyor. Bundan sonraki bütün öğretmen atamaları, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacak. Sözleşmeden kadroya da dört yılın sonunda olacak. Artık Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını sözleşmeli öğretmenlerden karşılayacaktır." diye konuştu.
Ataması yapılacak 15 bin öğretmenin 6 aylık aday öğretmenlik sürecinden geçip geçmeyeceği yönündeki soruya Yılmaz, "Hayır görmeyecekler. Bunlar istisnadır. Geçen dönem şubat ayında aldığımız öğretmenler, 6 aylık staj döneminden geçmişti. Onları eylülde sisteme katacağız. Ama alacağımız bu öğretmenleri, olağanüstü şartlar nedeniyle doğrudan eğitim sistemimize katacağız. 15 bin yeter mi? İhtiyaç olduğunda tekrar öğretmen alımı duyurusuna çıkabiliriz. Ancak ihtiyacın netleşmesiyle birlikte." karşılığını verdi.
Türkiye genelinde norm fazlası 40 bin öğretmenin bulunduğunu da hatırlatan Yılmaz, "Dolayısıyla 40 bin norm fazlası ve 15 bin öğretmeni dikkate alacağız. 40 bin öğretmen sistem içinde ancak etkin şekilde kullanılmıyor. Şimdi etkin şekilde kullanılacak. 15 bin artı 40 bin, 55 bin. İhtiyaç ne kadardı? 64 bin. Demek ki iyi bir planlamayla üç aşağı beş yukarı bir şeyler yapabiliriz." ifadelerini kullandı.
Sözleşmeli öğretmenlikte eş durumu için öğretmenin bulunduğu yerin esas olacağını anlatan Yılmaz, "Öğretmen kilit personel. Herkes personel eş ayarlamasını öğretmene göre yapacak. İster bayan öğretmenimiz, ister erkek öğretmenimiz olsun. Kanunda bunun maddesi var." dedi.
"Hiçbir ücret almadan eğitim vereceğiz"
Bakan İsmet Yılmaz, KHK ile kapatılan özel okullara ücretlerini yatıran velilerin durumuna ilişkin bir soru üzerine, "Devlet biliyorsunuz ücret almadan eğitim veriyor. Dolayısıyla bize gelsinler, hiçbir ücret almadan eğitim vereceğiz. Onların vermiş olduğu eğitimden çok daha iyi bir eğitim vereceğimizi taahhüt ediyoruz. Onların verdiği eğitimden daha iyi bir eğitim verildiğini son TEOG sınavı da gösterdi." şeklinde konuştu.
Son sınavdaki 120 sorudan 120'sine doğru yanıt veren öğrencilerin Van, Ağrı, Muş, Şırnak, Tunceli gibi illerin ilçelerinden çıktığına dikkati çeken Yılmaz, "Bu çocukların hiçbirisi bu yapıya ait okullarda değil. Çoğu devlet okullarından mezun oldu." dedi.
Maarif Vakfı'nın Mütevelli Heyeti oluşturulacak
Bakan Yılmaz, bir başka soruyu yanıtlarken ise Maarif Vakfı'nın senedinin tescilinin yapıldığını, tüzel kişilik kazandığını ve en kısa zamanda mütevelli heyetinin oluşturulacağını kaydetti.
Bir çok ülkede bu yapıyla ilgili okulların kapatıldığını, kimi yerde yöneticilerinin alındığını anlatan Yılmaz, Somali'de olduğu gibi kimi ülkelerde ise devredildiğini anlattı.
Yılmaz, "Dolayısıyla Türkiye'ye devredilmek üzere Dışişleri Bakanlığımız üzerinden çağrılar yapılıyor. En kısa zamanda orada Türk eğitim sisteminden yararlamak isteyen her ülkeye Maarif Vakfı olarak ulaşacağız. Herhalde bu dönemde yapılan hayırlı işlerden birisinin de bu olduğunu yaşayarak aziz milletimiz görecektir." değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)