Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu... Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik: "Barışın İyi Tasarımı 'Kazanma' Düşüncesinden Çıkarak Olur.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında akademisyenler dinleniyor. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, "Barış genelde askeri zafer olarak adlandırılıyor ancak barışın iyi tasarımı 'kazanma' düşüncesinden çıkarak olur. Tek tarafın kazandığı bir barış çok zor" dedi. Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar ise, "Tek bir adımla barışa ulaşılan bir örnek bulunmuyor. Bu tür süreçler sabırlı olunması gereken süreçlerdir. Bu noktada en kritik unsur istikrarlı bir iradenin tüm aktörler tarafından ortaya konulmasıdır" ifadelerine yer verdi.
(TBMM) - Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında akademisyenler dinleniyor. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, "Barış genelde askeri zafer olarak adlandırılıyor ancak barışın iyi tasarımı 'kazanma' düşüncesinden çıkarak olur. Tek tarafın kazandığı bir barış çok zor" dedi. Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar ise, "Tek bir adımla barışa ulaşılan bir örnek bulunmuyor. Bu tür süreçler sabırlı olunması gereken süreçlerdir. Bu noktada en kritik unsur istikrarlı bir iradenin tüm aktörler tarafından ortaya konulmasıdır" ifadelerine yer verdi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında toplandı. Toplantıda, "çatışma-çözümü alanında" çalışmaları bulunan akademisyenler dinleniyor.
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, bütüncül barış süreçlerine ve silahsızlanma süreçlerinin uzun vadeli süreçler olduğuna vurgu yaptı. Çelik çeşitli ülkelerden verdiği örneklerle barış süreci inşasının doğasının bu olduğu ve umudu yitirmemek gerektiğini belirterek, "Barış genelde askeri zafer olarak adlandırılıyor ancak barışın iyi tasarımı 'kazanma' düşüncesinden çıkarak olur. Tek tarafın kazandığı bir barış çok zor. Barış süreçlerinde mükemmel örnek ya da örnek bir model yok ama her barış sürecinde yenilikler ve o çatışmaya uygun tasarımalar var. Tarafların askeri çözümün imkansızlığını kabul etmesi bir başarı faktörü bir diğeri de olabildiğince çok modellerle sürece dahil edebilmesidir" dedi.
"Barışı sadece güvenlik eksenli olarak okumak yanlış olur"
Siyaset dışındaki aktörlerin de (vatandaşlar, kanaat önderleri, sivil toplum) barış sürecinin uzun vadede kalıcı olmasını sağladığını belirten Çelik, "Birbirini destekleyen farklı modeller üretmemiz gerekiyor. Yerelde çalışmalar yürütülmesi gerekiyor. Barışı sadece güvenlik eksenli olarak okumak yanlış olur. Uzun süren çatışmalarda konular birbiriyle iç içe geçiyor. Hem olabildiğince kapsayıcı olmak hem de bu konuların bağını iyi anlamak gerekiyor. Silahlı grupların varlığının temel sosyo ekonomik ve kültürel hatlarda gelişme sağlanmakdıkça çözülemeyeceğini görmek gerekiyor. Çatışmanın bozduğu sosyal dokunun iyileştirilmesi gerekiyor" ifadesini kullandı.
Çelik, silahsızlandırma sürecinin barış sürecinin önemli adımlarından biri olduğunu belirterek, "Bu kişilerin topluma geri kazandırılması sürdürülebilir bir demokrasinin tesisini sağlar. Burada önemli olan şey sadece eline silah almış örgüt üyelerinin değil bu süreçte silahlandırılmış, köy korucuları gibi, güçlerin de silahsızlandırılmasıdır. Eline silah almış kişilerin hayatlarını nasıl sürdürecekleri düşünülmeli. Bu aşamanın belki en zor olan kısmı topluma eklenme süreci. Süreç çok hassas. Eline silah almış ve onların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin emniyetini gerektiriyor bu süreç. Bu aşamada bu kişilere nakit destek, uzun vadeli işler ve eğitim imkanı sağlanıyor. Yeniden entegrasyon aşamasında kritik unsurlardan biri bu kişilerin toplumda yer bulması olacak" dedi.
"Bu komisyonun çıkaracağı yasanın adı bile çok önemli"
"Başarısızlıkta en fazla karşılaşılan nedenin istikrarsızlık, barış anlaşmalarının kırılgan olması, tarafların birbirine güvenmemesi, tekrar silahlanma ihtimali olduğunu" belirten Çelik, şunları söyledi:
"Bu ilişki karşıklı güven ortamıyla mümkün. Taraflardan birisi güven arttırıcı bir adım attığında karşı tarafında da buna yanıt vermesi zaman içinde yavaş yavaş güven oluşturur. Güven artırıcı mekanizmalar yıllarca düşmanlaştırdığınız tarafların tekrar ete kemiğe bürünerek karşınızda konuşabileceğiniz bir insan olarak çıkmasının sağlanmasıdır. Güven arttırıcı mekanizmalardan birisi sembolik silahsızlanma. Örgüt üyelerine kendilerinin geçimlerini sağlayana kadar bir geçiş dönemi desteğinde bulunulması önemli. Silah bırakmış örgüt üyelerinin yerel topluluklarca dışlanması ve hain olarak görülmesi travma, güvensizlik, uyumsuzluk sorunları yaratabilir. Kadın ve çocukların bu süreçte daha fazla ayrımcılığa uğraması belli faktörler içerisinde yer alır. Sürecin topluma iyi anlatılması sağlıklı toplumun hayata geçişi için çok önemli. Bu komisyonun çıkaracağı yasanın adı bile çok önemli. Ekonomik ve toplumsal katılım başarısız olursa istikrar getirmiyor."
"Toplumsal katılım barış süreçlerine daha fazla meşruiyet kazandırıyor"
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar, "Tek bir adımla barışa ulaşılan bir örnek bulunmuyor. Bu tür süreçler sabırlı olunması gereken süreçlerdir. Bu noktada en kritik unsur istikrarlı bir iradenin tüm aktörler tarafından ortaya konulmasıdır. Çatışmanın kök nedenlerinin respit edilmesi ve bunlara yönelik çalışma yapılması gerekiyor" dedi.
Kolombiya örneği üzerinden örgüt üyelerinin nasıl topluma kazandırılabileceğini tartışan Çuhadar, bunun ülkeye uygun bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Toplumsal rıza üretiminin de barış sürecinin önemli adımlarından biri olduğunu vurgulayan Çuhadar, şunları kaydetti:
"Toplumsal katılım barış süreçlerine daha fazla meşruiyet kazandırıyor. Barış süreçlerinde müzakere masasına aşırı bir ilgi söz konusudur halbuki kapsayıcı bir barış süreci bir müzakereden çok daha fazlasıdır. İncelediğimiz 40 barış sürecinde farklı toplumsal kesimlerin barış süreçlerine doğrudan, gözlemci, istişareler, komisyonlar, çalıştaylar gibi yöntemlerle yapılabiliyor. Komisyonlar bağımsız temsilcilieri de kapsadığında ve uzlaşma ile yürütüldüğünde kutuplaşmış ortamın aşılmasına katkıda bulunuyorlar. Bununla da çatışmanın tekrarlanmaması arasında pozitif bir korelasyon var. Güvenlik ve hukuk düzenlemeleri gibi teknik bilgi ve hassasiyet gerektiren konularda da yine komisyonlar politka yapıcılarla teknik uzmanları bir araya getirebilmesini sağlıyor."
"Başka güven arttırıcı kararlar için de adım atılabilir"
Komisyonların başarısını etkileyen unsurları değerlendiren Çuhadar, şunları söyledi:
"İlki komisyonun kararları uygulaması. İkinci olarak komisyonların karar alıcı düzey ile toplumsal kesimleri başarılı bir şekilde bağlayabilecek mekanizmaların geliştirilmesi. Üçüncüsü komisyon üyelerinin nasıl seçildiğiyle ilgili. Dördüncüsü komisyona girecek olan kişilerin seçim sürecinin adil olması ve her tarafın onayını taşıması. Komisyonun görev tanımı ve sonuç beklentisi net olmalı. Çok katmanlı bir barış sürecinin farklı dönemlerde atılması gereken adımların tamamının bir tek komisyon tarafından gerçekleştirilmesi beklenmemelidir. Komisyon süreci tasarlayıp bir sonraki adımların ne olacağına kadar verip bunlar için bir yol haritası belirlemek konusunda uzlaşamaya varmalıdır. Çatışmanın kök nedenlerine odaklanmak ve bunları çözmek kurulacak diğer yapılar açısından bir hedef olmaldır. Başka güven arttırıcı kararlar için de adım atılabilir."