Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu... Gülistan Kılıç Koçyiğit: Birilerini İterek, Birilerini Süreç Dışı Bırakacak Pratikler Sergileyerek Bunu...

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, CHP'ye yönelik operasyonlara ilişkin söz alarak "Komisyonun rahat çalışması, sürecin de başarıya ulaşması için yeniden geri vitese takmamak, ağır maliyetler yaşamamak için hepimizin durduğumuz her yerde belki de bazen sesini yükseltmesi ve hukuksuzluğa 'hukuksuzluk', antidemokratik olana da 'antidemokratik' demesi gerekiyor. Bu barış hepimizin barışı ama hepimizin barışını inşa etmek için de hepimizin sürece emek vereceği bir siyasal iklime, bir siyasal yaklaşıma, bir siyasal dile ihtiyacımız var. Daha fazla kutuplaştırarak bunu ne yazık ki kuramayız. Birilerine iterek, birilerini süreç dışı bırakacak pratikler sergileyerek bunu yapamayız" dedi.

(TBMM) - Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, CHP'ye yönelik operasyonlara ilişkin söz alarak "Komisyonun rahat çalışması, sürecin de başarıya ulaşması için yeniden geri vitese takmamak, ağır maliyetler yaşamamak için hepimizin durduğumuz her yerde belki de bazen sesini yükseltmesi ve hukuksuzluğa 'hukuksuzluk', antidemokratik olana da 'antidemokratik' demesi gerekiyor. Bu barış hepimizin barışı ama hepimizin barışını inşa etmek için de hepimizin sürece emek vereceği bir siyasal iklime, bir siyasal yaklaşıma, bir siyasal dile ihtiyacımız var. Daha fazla kutuplaştırarak bunu ne yazık ki kuramayız. Birilerini iterek, birilerini süreç dışı bırakacak pratikler sergileyerek bunu yapamayız" dedi.

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda işçi ve memur konfederasyonlarının başkanlarının dinlenmesinden sonra Kurtulmuş toplantıya ara verdi. Aranın ardından Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş komisyon üyelerine söz verdi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, yeni dönemde Kürt ve Türk ittifakını yürütmeye çalıştıklarını belirterek "Bu zor süreçte sanırım hepimizin gerçekten belki bin defa düşünüp bir kere konuşması gereken bir dönemdeyiz, bir eşikteyiz. Üzerine titrememiz gereken deyim yerinde ise pamuklara sarmamız gereken tarihsel bir süreç yaşıyoruz ve heba olmaması, yeniden akamete uğramaması için de hepimizin hem kişi olarak hem parti olarak üzerine düşen sorumluluğu yapması gerekiyor" dedi.

"Bu yapılanlarla söylenenler arasında bir makas farkı olduğunu sanırım hepimiz elimizi vicdanımıza koysak kabul ederiz"

Komisyonda çok çeşitli kesimlerin dinlendiğini söyleyen Kılıç Koçyiğit, "İnsanlar geliyor, burada davet ediyoruz. Onların sözünü dinliyoruz. 'Kürt sorunu var. Siz bu sorunun çözümüne dair ne diyorsunuz, ne düşünüyorsunuz' diye soruyoruz. Ama sanırım buraya gelenlerin de kafası karışıyordur muhtemelen. Şöyle düşünüyorum ve şöyle sorduklarını biliyorum ki arada görüştüklerimizde bize de soruyorlar. 'Ya siz çözüm diyorsunuz. Komisyon da kurmuşsunuz. Biz de geldik ama gerçekten bu Komisyondan bir şey çıkar mı? Gerçekten bu süreç başarıya ulaşır mı?' diye soruyorlar. 'E tabii ki bunun için buradayız' diyoruz. 'Ama öyle olur mu? Şu pratiğe bakın' diyorlar bize. Bu yapılanlarla söylenenler arasında bir makas farkı olduğunu sanırım hepimiz elimizi vicdanımıza koysak kabul ederiz. Bu makas farkını kapatmaya gerçekten bu sürece zarar verecek, toplumsal güveni azaltacak, toplumsal desteği azaltacak" diye konuştu.

"Bu Komisyon 100 yıllık Kürt sorununu çözmeyecek ama demokratikleşmenin kapısını aralayacak"

Kılıç Koçyiğit, barışın toplumsallaşmasını engelleyecek yaklaşımlardan, pratiklerden, sözlerden, davranışlardan özenle kaçınılması gerektiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Evet bu komisyon 100 yıllık Kürt sorununu çözmeyecek ama demokratikleşmenin kapısını aralayacak' diyoruz. Burası bir başlangıç, bir sürecin ilk adımını atıyoruz. Bu süreç yavaş yavaş örülecek ve o kocaman demokrasi kapısını bu Komisyondan başlayarak hep beraber iteceğiz. Türkiye'yi demokratik bir ülke yapacağız. Demokratik cumhuriyetle taçlandıracağız. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmaktan bahsediyoruz. Doğal olarak 'Bu pratiklerle mi? Bu antidemokratik uygulamalarla mı? Vekilinden orada giden genci kadar herkese gaz sıkarak mı? Bir il örgütüne zorla girerek mi? Kayyum atayarak mı?' soruları peş peşe geliyor. Onun için bunları hepimiz açısından antidemokratik olan her şeyin karşısında birlikte durmamız gerekiyor. Gerçekten derdimiz çok büyük. Dönüp baktığımızda bugün sadece ekonomik ortaya koyarsak dünyanın maliyeti var ama 50 bin candan bahsediyoruz. 50 bin insandan, 50 bin yürekten çarpın aileleriyle neye tekabül ediyor? Bu kadar büyük bir yaraya merhem arıyoruz. Bu kadar büyük bir yarayı sarmaya çalışıyoruz. Yine yeni bir kardeşleşme sürecini, yeni bir tarihsel ittifakı kurmaya çalışıyoruz. Bölgesel risklerden, artan savaştan, altüst oluştan, kaostan bahsediyoruz. Ama ne yazık ki bütün bu sözlerimizle davranışlarımız örtüşmüyor, uyuşmuyor. Buradan hızla ama hızla geri adım atmak lazım. Demokrasi hepimize lazım."

"Birilerini süreç dışı bırakacak pratikler sergileyerek barışı inşa edemeyiz"

Kürt sorununun çözümünün sadece Kürtlere değil, herkese gerektiğini belirten Kılıç Koçyiğit, "Bu ülkede yaşayan 86 milyon yurttaşın bu Komisyonunda bulunan ve bulunmayan bütün partilerin sorunu, sokaktaki her bir yurttaşın sorunu. O nedenle biraz daha sorumluluk duygumuzu arttırmaya çalışın. Biz Sayın Meclis Başkanımızın nasıl zorlandığını da görebiliyoruz. Nasıl imtinayla süreci sürdürmeye çalıştığını, herkesi kapsamaya çalıştığını gerçekten görüyoruz" dedi.

"Komisyonun rahat çalışması, sürecin de başarıya ulaşması için yeniden geri vitese takmamak, ağır maliyetler yaşamamak için hepimizin durduğumuz her yerde belki de bazen sesini yükseltmesi ve hukuksuzluğa 'hukuksuzluk', antidemokratik olana da 'antidemokratik' demesi gerekiyor" diyen Kılıç Koçyiğit, herkesin yeniden düşünmesi gerektiğini belirterek CHP'li milletvekillerine geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Kılıç Koçyiğit, barışı inşa etmek için herkesin sürece emek vereceği bir siyasal iklime ve yaklaşıma ve dile ihtiyaç olduğunu belirterek "Daha fazla kutuplaştırarak bunu ne yazık ki kuramayız. Birilerini iterek, birilerini süreç dışı bırakacak pratikler sergileyerek bunu yapamayız" dedi.

Kaynak: ANKA / Güncel
title