HDP'li Kürkcü ve CHP'li Tanal'a Yedişer Yıla Kadar Hapis İstemi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkcü ve CHP Milletvekili Mahmut Tanal hakkında, Şişli'de 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör kazasının meydana geldiği şantiyenin önündeki protesto gösterisinde "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etme" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarını işledikleri iddiasıyla yedişer yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

TANAL VE KÜRKCÜ ŞÜPHELİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Ertuğrul Kürkcü ve Mahmut Tanal "şüpheli", Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü de "ihbarcı" sıfatıyla yer aldı.

İddianamede, 6 Eylül 2014'te Şişli'de inşaatı devam eden ve Torunlar Firması'na ait alandaki asansörün düşmesi sonucu 10 kişinin hayatını kaybetmesi olayını ilişkin yapılan protestolara yer verildi.

"YOLU ARAÇ TRAFİĞİNE KAPATTILAR"

Çeşitli siyasi parti, sendika, dernek ve sivil toplum kuruluşlarına mensup kişi ve grupların sosyal medya aracılığıyla çağrı yaparak, 7 Eylül 2014'te olayın meydana geldiği yerde toplandığı, kolluk kuvvetinin de gerekli güvenlik tedbirlerini aldığı anlatılan iddianamede, milletvekilleri Tanal ve Kürkcü'nün yaklaşık 2 bin kişiden oluşan grupla Büyükdere Caddesi'ni Mecidiyeköy'e doğru araç trafiğine kapattıkları aktarıldı.

"MARJİNAL EĞİLİMLİ GRUP ÇEVREYE ZARAR VERDİ"

Katılımcıların "Kaza değil bu cinayet", "İşçilerin kaderi patronlara yazılsın", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "İş emek özgürlük" şeklinde çeşitli sloganlar attğı ve dövizler taşıdığı belirtilen iddianamede, basın açıklaması yapıldıktan sonra yaklaşık 100 kişiden oluşan marjinal eğilimli bir grubun, çevreye zarar vermeye başlaması, taş ve şişe atması üzerine TOMA ile müdahale edildiği kaydedildi.

"TANAL TOMA ÜZERİNE ÇIKTI"

Bu sırada milletvekillerinden Mahmut Tanal'ın, söz konusu şiddet gösteren gruba yönelik hareket eden TOMA'nın üzerine çıkarak, araç kullananların görev yapmasına müsaade etmediği, milletvekili Ertuğrul Kürkcü ile orada bulunan sendika temsilcileri tarafından güç kullanılarak kolluk kuvvetinin engellediği belirtilen iddianamede, olayın tutanağının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi.

İddianamede, bazı şüpheliler hakkında TOMA'nın zarar görmesi, kolluk görevlisinin yaralanması, bir özel bankanın ATM cihazının zarar görmesi ile Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten dava açıldığı anımsatıldı.

FEZLEKELER MECLİSE GÖNDERİLDİ

Milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekenin de Adalet Bakanlığına gönderildiği kaydedilen iddianamede, 8 Haziran 2016'da milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa'da değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi üzerine fezlekenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği anlatıldı.

ŞÜPHELİLER HAKKINDA YETERİ KADAR DELİL BULUNUYOR"

İddianamede, şüpheli Mahmut Tanal'ın savcıya verdiği ifadede, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği belirtildi.

Diğer şüpheli Ertuğrul Kürkcü'nün de ifadesinin alınması amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talimat yazıldığı aktarılan iddianamede, Kürkcü'nün savcılığa sunduğu dilekçede, milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyesi olduğu için yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı bulunduğunu, AKPM üyeliği sona erene kadar ifadeye çağrılma dahil hiç bir işlem yapılamayacağını, soruşturmanın üyeliğinin sona erene kadar ertelenmesini gerektiğini görüşünü ilettiği kaydedildi.

Şüpheliler hakkında yeterli maddi delillerin ve haklı hukuki sebeplerin bulunduğuna dair kanaate ulaşıldığı anlatılan iddianamede, şüpheli Kürkcü'nün ileri sürdüğü "Parlamento ve AKPM üyeliğinden doğan bağışıklık" kapsamında olmayan eylemlerden dolayı kamu davası açılmasına dair hukuki engelin bulunmadığı vurgulandı.

İddianamede, 26. dönem milletvekilleri şüpheliler Mahmut Tanal ve Ertuğrul Kürkcü'nün "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 2 aydan yedişer yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmeleri istendi.