MHP'nin Avukatı Bulut: "Gerekçeli Kararın Daha Önceden Hazırlanmış Olduğuna İlişkin Kaygılarımız...

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

MHP'deki olağanüstü kurultay süreci

Avukat Yücel Bulut'un açıklamaları MHP'deki olağanüstü kurultay süreci

MHP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve parti avukatı Bulut:

"(Olağanüstü kurultay kararı veren Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararını açıklaması) Bugün yaşanan gelişme sayın mahkemenin gerekçeli kararının daha önceden hazırlanmış olduğuna ilişkin kaygılarımızı arttırmıştır"

"MHP, kurumsal kimliğine yönelmiş küresel saldırının geldiği boyut karşısında Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdindeki davaya ilişkin olarak elde bulunan verileri aziz milletimizin vicdanıyla paylaşacaktır. MHP'ye yönelmiş küresel saldırı, Türk milletinin ikbal ve istikbaline yönelmiş sinsi bir suikast girişimidir"

MHP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve parti avukatı Yücel Bulut, MHP için olağanüstü kurultay kararı veren Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararının açıklanmasına ilişkin, "Bugün yaşanan gelişme sayın mahkemenin gerekçeli kararının daha önceden hazırlanmış olduğuna ilişkin kaygılarımızı arttırmıştır." dedi.

Bulut, MHP Genel Merkezi'nde, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararının açıklamasının ardından yaptığı açıklamada, kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 367. maddesine göre Yargıtay denetiminden geçmeksizin infaz edilmesinin mümkün olmayacağını söyledi.

Söz konusu kararın Türk Medeni Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca kişiler hukuku kapsamında verildiğini ve kesinleşmeden uygulanmasının mümkün olmadığını dile getiren Bulut, "Kararın 8 Nisan'da tahsis edilmesinden hemen sonra basın yayın organlarına demeç veren davacılar kararın kesinleşmesine gerek bulunmadığını ve gerekçeli kararın derhal ya da en geç 11 Nisan'da yani bugün alınacağını ifade etmişler. Davacılar, kararın da derhal uygulanabilecek bir mahkeme kararı olduğunu iddia etmişlerdir." diye konuştu.

Bulut, söz konusu iddialar üzerine Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hakimiyle görüştüğünü ifade ederek, hakime, iddiaların, gerekçeli kararın önceden hazırlandığı izlenimi yarattığını söylediğini aktardı.

Mahkeme hakimi tarafından kendisine böyle bir şeyin olamayacağının ve gerekçeli kararın hazırlanmasının 14 Nisan'ı bulabileceğinin söylendiğini kaydeden Bulut, şöyle konuştu:

"Görüşme sonrasında gerekçeli kararın asla hazır olmadığı konusunda defalarca beyanda bulunuldu. Ancak bu 9 sayfalık oldukça kapsamlı mahkeme gerekçeli kararı, tıpkı davacıların duruşma sonrasında ve basın huzurunda ifade ve iddia ettikleri gibi öğleden sonra UYAP sistemine yüklenmiştir. Şahsım mahkeme hakiminin uygulamaları karşısında şaşkınlık yaşamamıştır. Mahkeme hakiminin yargılama süreci boyunca bizi şaşırtmayan tavırlarına bir yenisi daha eklenmiştir."

"Türk siyasi hayatı için tehlikeli eşik"

Bulut, bu süreçte mahkemeye karşı oluşan haklı şüphelerinin sadece bugün yaşananlardan kaynaklanmadığını dile getirerek, bu şüphelere neden olan pek çok bilginin bağımsız yargıya olan saygıdan dolayı partinin uhdesinde tutulduğunu söyledi.

Tüm bu yaşananlar ve davacıların söylemleri karşısında ortaya çıkan sonucun oldukça anlamlı olduğunu kaydeden Bulut, "MHP, kurumsal kimliğine yönelmiş küresel saldırının geldiği boyut karşısında Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdindeki davaya ilişkin olarak elde bulunan verileri aziz milletimizin vicdanıyla paylaşacaktır. MHP'ye yönelmiş küresel saldırı Türk milletinin ikbal ve istikbaline yönelmiş sinsi bir suikast girişimidir." şeklinde konuştu.

Bulut, bu kararın bir içtihat haline geleceğini düşünmediklerini, Yargıtay aşamasında bozulacağına inandıklarını ifade etti.

Kararın Türk siyasi hayatı için çok tehlikeli bir eşik olduğunu işaret eden Bulut, şunları söyledi:

"Bu durum, adliye mahkemelerinin, sulh hukuk mahkemelerinin siyasi partilerin iç işleyişine doğrudan müdahalesine zemin hazırlayacak yeni bir yolun, yargı organları eliyle ihdas edilmesi demektir. Eğer bu kapı aralanırsa, adliye mahkemeleri bu işte görevli ve yetkili kabul edilirse, Türkiye'nin 1961 Anayasası öncesindeki döneme fiilen dönmesi anlamına gelir. Bu aynı zamanda siyasi otoritelerin her zaman için muhalefet partileri üzerinde adliye organları aracılıyla bir baskı oluşturmasına da zemin hazırlayacaktır."