MHP'li Tanrıkulu'dan Kredi Kartı Borcu Yapılandırmasına Eleştiri
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Hükümetin yürürlüğe koyduğu kredi kartı ve tüketici kredisi borcuna yapılandırmayı eleştirdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Hükümetin yürürlüğe koyduğu kredi kartı ve tüketici kredisi borcuna yapılandırmayı eleştirdi. Türkiye'de Ağustos 2016 itibariyle 57.8 milyon adet kredi kartı ve 114 milyon adet banka kartı olmak üzere toplam 171.8 milyon adet kart olduğunu belirten Tanrıkulu, asgari ücretlinin, kredi kartının asgari tutarını ödeyerek borcunu kapatamadığına dikkat çekti ve her üç yılda 1 milyon kişinin, kredi kartı borcunu ödeyemediği için icra takibine düştüğünü vurguladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, kredi ve kredi kartı borcu olan vatandaşları uyardı. Tanrıkulu iktidarın son açıkladığı kredi ve kredi kartı borcu yapılandırma uygulamasını eleştirerek, şunları söyledi:
"Ülkemizde kredi kartları ile ilgili kısmi ilk düzenleme 14 Şubat 2002 tarihinde 57. Hükümet döneminde gerçekleştirildi. Daha sonra 2003- 2016 yılları arasında kredi kartları borçluları hakkında 4 defa (2003, 2006, 2009, 2016) yeniden yapılandırma (af) düzenlemesi uygulamaya kondu. Unutulmamalıdır ki; yapılandırmalar insanımızı daha fazla borç ve faiz sarmalı içine sokuyor. Daha 2014 yılında 91 bin esnafımızın 860 milyon liralık borcunun faizine tekabül eden 400 milyon TL'lik kısmı silinmiş ve geri kalan kısmı yapılandırılmıştı. Aradan iki sene geçmeden Haziran 2016'da yeni bir yapılandırma uygulamasında aynı kapsamda 660 milyon TL olan esnafımızın borcu tekrar yapılandırıldı. Yapılandırmalarda borç azalmamakta, tam tersine artıyor. Başbakan Binali Yıldırım'ın 21 Eylül 2016 tarihinde basına yaptığı açıklamada, kredi kartı borçlarının bir defaya mahsus olmak üzere ve sadece bugünkü borç bakiyelerini kapsayacak şekilde 72 aya kadar yapılandırılacağı duyuruldu. Ancak 27 Eylül 2016 Tarihli ve 29840 Sayılı Resmi Gazete yayınlanan konuyla ilgili yönetmelikler eksik kalmıştır. Yönetmeliklerde ne zamana kadar müracaat edilebileceği yer almamış ve bu konuda açık bir bilgi verilmemiştir. Diğer yandan borcun yapılandırılmasında faizin alınıp alınmayacağı, alınacak ise de oranı belli değildir. Bu bakımdan eğer borç tüketici kredisi baz alınarak yapılandırılacak ise her banka ayrı faiz ve buna bağlı BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi) ve KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu) alabilecektir. Kısacası vatandaşımız yine iktidar eliyle faiz kıskacı altında bankaların insafına bırakılmıştır. Tüm bu belirsizlikler çerçevesinde, uygulamanın bankalar ile tüketiciler arasında ihtilafa neden olması kaçınılmazdır."
"YAPILANDIRMAYA SEBEP OLAN RAKAMLAR ÇOK KÖTÜ"
MHP'li Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kredi kartı ve tüketici kredisi bakiyelerini ödemekte zorlanan vatandaşların borçlarının 72 ay vadeyle yapılandırılmasına ilişkin karar kapsamında şu an için 17.5 milyar TL'lik borç yapılandırılacak. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu'nun (BDDK) son verilerine göre takipteki ihtiyaç kredileri 10.3 milyar TL ve takipteki bireysel kredi kartları 7.2 milyar TL'dir. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin Temmuz 2016 verilerine göre ise bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan ihtiyaç ve diğer krediler 19.3 milyon kişiyi, bireysel kredi kartları ise 22.1 milyon kişiyi kapsamaktadır. Yine Başbakan'ın 21 Eylül'de yaptığı açıklamalara göre kredi kartı limiti 1'inci yıl için tüketicinin aylık ortalama gelirinin 2 katı, 2'nci yıl için ise 4 katı olarak belirlenmiş. Hemen hemen her kart için bu limit uygulaması halen devam etmektedir. Kişinin birden fazla kredi kartı bulunması durumunda ki genel olarak en az 2 adet kredi kartı bulunuyor temel problem bu limit uygulamasından çıkmaktadır. Türkiye'de Ağustos 2016 itibariyle 57.8 milyon adet kredi kartı ve 114 milyon adet banka kartı olmak üzere toplam 171.8 milyon adet kart bulunmaktadır."
"ASGARİ ÜCRETLİ, KREDİ KARTININ ASGARİ ÜCRETİNİ ÖDEYEREK BORCUNU KAPAYAMIYOR"
MHP'nin ekonomi kurmayı Tanrıkulu, kredi kartı ödemelerinde asgari ödemi yapıldığında faiz ve vergi işletildiğine dikkat çekerek, bu şekilde ödemeyle borcun kapatılmadığını söyledi. Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"Başbakan açıklamasında kredi kartları için asgari limitin, asgari ücretin 1300 TL olması nedeniyle 4 katı olan 5 bin 200 TL olacağını da ifade etti. Türk-İş'in dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) Eylül'de 1386 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4 bin 515 TL olmuştur. Diğer yandan Türk-İş'in araştırmalarına göre Eylül 2016'da bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1711 TL olarak gerçekleşmişti. Bir asgari ücretli çalışanın aylık geliri 1300 TL'dir. Kredi kartı limiti olan 5 bin 200 TL'nin tamamını harcadığı düşünüldüğünde ay sonunda yatırması gereken asgari tutar (yüzde 30) 1560 TL olacaktır. Gelirinin tamamını kredi kartı borcuna yatırsa dahi 260 TL bankaya borcu kalacaktır. Diğer yandan günümüzde kredi kartlarında en büyük sıkıntı, asgari ödemelerde yaşanıyor. Alışverişini kredi kartıyla taksitlendirenler, aylık ödemelerini tam ve düzenli yaptığında hiç faiz uygulanmadan borcunu kapatabiliyor. Ancak asgari ödeme yapıldığında, bankalar tarafından 2.02 faiz ve vergi işletiliyor. Yani; 1000 TL'ye beyaz eşya alıp 10 taksite böldüren tüketici, her ay 100 lirayı yatırdığında bir sorun olmuyor. Ancak ay sonunda 100 TL yerine 30 TL'lik asgari tutarı öderse geri kalan 70 TL için faiz tuzağına düşülmüş oluyor. Çünkü, artık günlük faiz bu 70 TL için değil, toplam borç olan 970 TL için işlemeye başlıyor. Ayrıca vergiler de bu borca ekleniyor. Bu şekilde sadece asgari tutarı ödeyerek, bir de küçük harcamalara devam edilirse borç bir türlü bitmemektedir."
"HER 3 YILDA 1 MİLYON KİŞİ KREDİ KARTI BORCUNU ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN İCRA TAKİBİNE DÜŞÜYOR"
MHP İzmir Milletvekili Tanrıkulu, Temmuz 2016 tarihi itibariyle bireysel kredi kartı borcunu ödememesi nedeniyle hakkında takibat (kovuşturma) başlatılan kişi sayısının 2 milyon 67 bin 397 kişiye ulaştığını belirterek, "Her üç yılda 1 milyon kişi kredi kartı borcunu ödeyememekten dolayı hakkında icrai takibat başlatılıyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre; ödenemeyen bireysel kredi kartı borçları nedeniyle açılan dava sayısı bu yılın ilk 7 ayında 588 bine dayanmıştır. Bu bakımdan kredi kartlarında mal ve hizmetler için taksit sayılarını azaltıp artırmakla bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Temel problem her bir kredi kartı için gelirinin 4 katına kadar limit tanınmasıdır. Her ne kadar mevzuat gereği bankalar tüketicinin sahip olduğu diğer kredi kartlarını da göz önünde bulundurarak limit belirlemesi gerekmekte ise de, uygulamada bu durumun dikkate alındığını söylemek pek mümkün değildir. Çözüm olarak kişinin gerçek anlamda gelirinin artırılması, tüm kredi kartlarının takip edilebildiği ve kişi ile irtibatlandırılacak bir yazılım ile kişiye limit tanınması, tüketicinin ayağını yorganına göre uzatmasını sağlayabilecektir. Yoksa 3-5 yılda bir defaya mahsus olmak üzere denilerek daha çok yıllar bu konuda yeniden yapılandırma (af) ile ilgili düzenlemeler yapılmaya devam edilerek, vatandaşımızın borç sarmalından kurtulması imkansız hale getirilecektir. Hal böyle olunca Türkiye'de yoksulluk oranları düzelmiyor, bölgesel gelir dağılımı da felaket sınırlarında dolaşıyor" dedi.
- İzmir