Mevlana'yı anma törenleri 'vefa vakti' yürüyüşüyle başladı
Mevlana'yı anma törenleri 'Vefa Vakti' yürüyüşüyle başladı (2)SEMA AYİNİ İLGİYLE İZLENDİMevlana'nın ölüm yıl dönümü nedeniyle her yıl 7-17 Aralık tarihlerinde düzenlenen 'Hz.
Mevlana'yı anma törenleri 'Vefa Vakti' yürüyüşüyle başladı (2)
SEMA AYİNİ İLGİYLE İZLENDİ
Mevlana'nın ölüm yıl dönümü nedeniyle her yıl 7-17 Aralık tarihlerinde düzenlenen 'Hz. Mevlana'nın 746'ncı Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri', Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen Sema ayiniyle devam etti. Törenlere Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Vali Cüneyit Orhan Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Mevlana'nın 22'nci kuşak torunu Esin Çelebi Bayru ve birçok davetli katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bu yıl düzenlenen Mevlana'yı anla törenlerinin 'Vefa Vakti' temasıyla gerçekleşeceğini belirterek şunları söyledi
Onun ve onun gibi Allah dostlarının sayesinde sadece bu salondaki bizler değil, bu güzel Konya akşamında toplananlar değil, 780 bin kilometrekarelik vatan toprağımızın her yerinde bir muhabbet ve bir kardeşlik iklimini muhafaza edebiliyoruz. Mutluluğumuz, umudumuz varsa muhabbet ve kardeşliğimiz sayesindedir. Bir vatanımız, bir bayrağımız varsa bu yüzdendir. Bugün yeryüzünün en köklü milletiysek, istiklalimiz ve istikbalimiz sağlamsa bu, Sultan Alparslan kadar Taptuk Emre'nin, Sultan Fatih kadar Ahmed Yesevi'nin, Yavuz Sultan Selim Han kadar Hacı Bayramı Veli'nin, Sultan Alaeddin kadar Şems'in, Sadreddin Konevi'nin, Mevlana'nın sayesindedir. Onların bıraktığı ilim ve aşk mirası sayesindedir.
BAKAN ERSOY MEVLANA ASLİ DEĞERLERİNDEN KOPARTILMAYA ÇALIŞILIYOR
Mevlana'ya özüyle, gerçekleriyle sahip çıkmanın önemine değinen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise şöyle dedi
Özünden koparılarak farklılaştırılmak istenen değerler, bozulmaya, dönüşmeye, nihayetinde kaybolmaya yüz tutar. Bugün Türk-İslam kültürünün en büyük düşünürlerinden, tasavvufun en istisna şahsiyetlerinden Mevlana üzerinde de, böylesi bir yola gidilmek istendiğini görmek bizleri üzmektedir. Hz. Mevlana'ya yönelik olarak, sanki bir şair, güzel sözler söyleyen ve yazan bir edipmiş gibi; Muhammed Celaleddin-i Rumi'yi Mevlana yapan asli değerlerden kopuk bir tanım, bir kişilik betimlemesi söz konusudur.
Dünya'da kasıtlı olarak, sistemli ve planlı bir şekilde İslam düşmanlığı ve İslamafobi körükleniyor. Ancak biliyoruz ki, Mesnevi birçok dilde ve ülkede en çok okunan ve değer gören eserler arasında. Çünkü hepimizin fıtratında olan insani ve vicdani değerlere hitap ediyor. Bununla da kalmayıp, değerleri uyandırma, harekete geçirme etkisine ulaşıyor. Peki, nedir Mesnevi'yi bunca etkili yapan Buna Hz. Mevlana çok net bir cevap veriyor. 'Mesnevi, hakikate ulaşmak ve Allah'ın sırlarına agah olmak, akıl erdirmek isteyenler için bir yoldur' diyor. Hangi hükmün altında, hangi yolda yürüdüğü çok açık ve net. Bunun unutturulması, görmezden gelinmesi doğru değildir. Nehir ne kadar gür ve coşkun olsa da, kaynağını keserseniz kurur. Zaten Mevlana'yı İslam'dan ayrı düşünürseniz, onu hiç anlamamışsınız demektir.
Tören konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu solisti Ahmet Özhan'ın, Türk tasavvuf müziği konseri ve tasavvuf tarihi araştırmacı-yazar Tuğrul İnançer'in 'Mesnevi Sohbeti' ile devam etti. Tören, Konya Türk Tassavvuf Müziği Topluluğu'nun sema ayiniyle sona ererken, davetliler tarafından ilgiyle izlendi.