Metro Kazısı "At Fosili" Koleksiyonu Kazandırdı
İstanbul'da Marmaray ve metro kazıları sırasında gün yüzüne çıkarılan at fosilleri, Osteoarkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne büyük bir koleksiyon kazandırdı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ- Koleksiyondan detaylar- Prof. Dr. Vedat Onar ile röportaj YUNUS EMRE GÜNAYDIN - İstanbul'da Marmaray ve metro kazıları sırasında gün yüzüne çıkarılan Bizans İmparatorluğu at fosilleri, Osteoarkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne büyük bir koleksiyon kazandırdı. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Osteoarkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Vedat Onar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Roma İmparatorluğu'nun Marmara Denizi'ndeki limanı Theodosius Limanı'nda yapılan çalışmalar sayesinde Bizans İmparatorluğu'na ait en büyük at kemiği koleksiyonuna sahip olunduğunu söyledi.Onar, Marmaray kazıları sırasında kalıntılarına ulaşılan atların genellikle imparatorluğun günlük yaşamında kullanılan hayvanlar olduğunu belirterek, "Bunların üzerinde şu ana kadar birçok veri elde ettik. Görsel, morfolojik karakterleri nasıl atlarmış, onların belirlemesini yaptık. Bakım koşulları hakkında yorumlarda bulunduk. Çünkü atların bakım koşulları, o günkü insan-at ilişkisini ortaya koyması açısından da önem taşıyor" diye konuştu.DNA çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Onar, şunları söyledi: "Bu çalışmalar sonuçlanınca önemli bilgilere ulaşacağız. Binlerce at söz konusu. Bunların incelemesi ve daha iyi sonuç alınabilmesi için her gün farklı yöntemlerle çalışıyoruz. Bizans açısından baktığımız zaman, dünyanın en büyük at koleksiyonu burada. Kazı alanından iki türlü at ortaya çıkıyor. Dönemin İstanbul'u içerisinde yaşayan bazı toplum kesimi tarafından at eti yeniliyordu. Bu amaçla kesilenlerin dışında binicilik yapılan, yük taşınan ve askeri amaçla kullanılan hayvanlar var. Theodosius Limanı, Marmara Denizi'ndeki önemli limanlardan biri. Buradaki ticari malzemenin de içeriye sevk edilmesi de atlardan yararlanılması kalıntıların oranına yansımış."- "At hekimliği saygınlığa sahip"Onar, atlara ait en az bin kafatasından bahsedilebileceğini, bütün kemikler dahil edildiğinde çok büyük kalıntıların söz konusu olduğunu dile getirdi.Kemiklerde yapılan incelemelerde atlar üzerinde tedavi yöntemlerinin de uygulandığını da tespit ettiklerine değinen Onar, " At hekimliği, imparatorluk içerisinde saygınlığa sahip, önemli bir mertebede olan makam. Kemikler üzerinde bazı uygulama ve tedavilere rastlıyoruz. Belki bugünkü anlayışımızla çok ampirik uygulamalar gibi gelebilir ama özünde doğru tedavi yönetmeleri olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.