Mesleklerine Döndüler Ama 28 Şubat'ın Travmasını Atlatamadılar
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Edebiyat öğretmeni Yılmaz'ın konuşması Öğretmen Rahime Kayhan'ın açıklaması Öğretmenlerden detay Mesleklerine döndüler ama 28 Şubat'ın travmasını atlatamadılar Edebiyat öğretmeni Yılmaz: "Takvimde her 28 Şubat yaklaştıkça bu gerginliği yaşıyorum.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Edebiyat öğretmeni Yılmaz'ın konuşması
Öğretmen Rahime Kayhan'ın açıklaması
Öğretmenlerden detay Mesleklerine döndüler ama 28 Şubat'ın travmasını atlatamadılar
Edebiyat öğretmeni Yılmaz:
"Takvimde her 28 Şubat yaklaştıkça bu gerginliği yaşıyorum. 28 Şubat'ı düşününce gözlerimiz doluyor"
Palandöken Kız İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı Kayhan :
"Biz de öğretmenliğimizden çok şey kaybettik. 6 yıl insan ömründen çok şey alıyor. Öğretmenliğe yeniden başladık. Bilgisayar kursuna gittim. Çağın ihtiyaçlarını karşılamak gerekiyordu"
ZEHRA MELEK ÇAT - Başörtülü oldukları için 28 Şubat sürecinde mesleklerinden ihraç edilen öğretmenler Melek Sima Yılmaz ve Rahime Kayhan, aradan yıllar geçmesine rağmen o dönem yaşadıkları travmayı atlatamamanın sıkıntısını yaşıyor.
Edebiyat öğretmeni Melek Sima Yılmaz ve Rahime Kayhan, 28 Şubat sürecinde uzaklaştırıldıkları mesleklerine 6 yıl sonra dönebildi. Yakutiye İmam Hatip Lisesi edebiyat öğretmeni Melek Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olduktan sonra 1994 yılında göreve başladığını belirtti.
Başörtülü okuduğunu ve mesleğine başörtüyle başladığını belirten Yılmaz, Erzurum İmam Hatip Lisesi kız bölümünde görev yaptığını, o dönem bu bir avantaj olarak görülse de çok sıkıntılı bir dönem geçirdiğini söyledi.
Yılmaz, "1998-1999 döneminde şifahi olarak uyarılar başladı. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri tarafından teftişler yapıldı. Memuriyetle ilgili olan uyarı, kınama, maaş kesme, kıdem durdurma gibi cezalar uygulandı. 1999 yılında görevden ihraç edildim" dedi.
Bir öğretmen olarak öğrencilerden ayrılmanın zorluğunu dile getiren Yılmaz, "Yıllarca insanlara bir şey anlatamadık. Türkiye'de iç hukukun tüketilmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidildi. Bir sonuç alacağımızı düşünmüyorduk ama gerekli olan şeyi yapmak için gittik. Avukat Süleyman Arslan'ın takibiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden 15 yıl sonra davamız geri döndü. Türkiye'de iç hukuk tekrar takip edildi. Maddi ve manevi tazminatlarımı alarak geçmişe yönelik haklarımı kazandım" diye konuştu.
Sicil affı ile 2006 yılında göreve döndüğünü belirten Yılmaz, 7 yıl boyunca boşlukta yaşadığını söyledi.
"Hala gerginlik yaşıyorum"
Yılmaz, maddi ve manevi olarak yıpratıcı bir dönem geçirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Takvimde her 28 Şubat yaklaştıkça bu gerginliği yaşıyorum. 28 Şubat'ı düşününce gözlerimiz doluyor. Erzurum Yakutiye İmam Hatip Lisesi'nde öğretmenliğe devam ediyorum. Ben edebiyatçıyım ama o dönemi anlatmak için kelimeler yetmiyor. Okuldan ihraç edildiğim gün büyük bir acı yaşamıştım. Veda panosu hazırlanmıştı ama onun önünde durmaya bile cesaret edemedim. Öğrencilerimle karşılaştıkça aynı acıyı defalarca yaşadık. Yordu, üzdü. 6-7 yıl boyunca meslekten uzak kaldım. Maddi ve manevi kayıplarım oldu. Gençlik yıllarım gitti. Öğrencilere faydalı olabileceğim dönemler geçti. Ben 7 yıl sonra öğretmenliği tekrar öğrenip uygulamak zorunda kaldım. Hayat bıraktığınız gibi kalmıyor. Her şey çok hızlı akıyor."
"Asıl sıkıntıyı öğrenciler yaşadı"
Palandöken Kız İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı Rahime Kayhan ise Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun olduktan sonra 1991 yılında Bursa'da göreve başladığını söyledi.
Kayhan, başörtülü görev yaparken 1999'da olağanüstü bir durum yaşadığını, uyarı kınama almadan 2000 yılında görevden atıldığını ifade ederek, "Birleşmiş Milletlerin Kadınlara Karşı Ayrımcılık Komitesine konuyu taşıdık. İç hukuk yollarını tekrar izlemem gerektiği söylendi" dedi.
Sicil affı ile göreve döndüğünü belirten Kayhan, "Okuldan ayrılmak çok zordu. Eşim ve ailem destek olmasaydı kaldıramazdım" şeklinde konuştu.
Kayhan, öğretmenliğe döndüğünde farklı bir ortamla karşılaştığını vurgulayarak "O dönemde İmam Hatip okulları çok başarılıydı. Asıl sıkıntıyı öğrencilerimiz yaşadı. Döndüğümüzde bulduğumuz öğrenciler başarı anlamında çok farklı bir noktadaydı. Biz de öğretmenliğimizden çok şey kaybettik. 6 yıl insan ömründen çok şey alıyor. Öğretmenliğe yeniden başladık. Bilgisayar kursuna gittim. Çağın ihtiyaçlarını karşılamak gerekiyordu. Benim örtüm çalışmama bugün engel değilse o gün de olmamalıydı. Telefonlarım dinlendi, eşim takibe uğradı. Her alanda kıskaca alındık" diye konuştu.