"Mesleğim: Dava Mankeni"

Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında gazeteciler Nedim Şener ile Ahmet Şık'ın da bulunduğu 12'si tutuklu 14 sanık hakkında açılan Odatv davasının ikinci duruşması görülmeye başlandı.

Duruşmaya tutuklu 11 tutuklu sanık katılırken tutuksuz sanıklardan İklim Ayfer Kaleli duruşmada hazır bulundu. Diğer tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil ise duruşmaya katılmadı. Sanıkların salona girişi sırasında yakınlarıyla el sallayarak selamlaştıkları görüldü. Nedim Şener'in ise eşi Vecide Şener'in elini kısa süre tuttuğu görüldü. Salondaki görevli tarafından uyarılan Vecide Şener yerine geçti. Bazı sanık yakınlarının ise gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

MİLLETVEKİLLERİ DE DURUŞMAYI İZLİYOR

Bu arada CHP İstanbul Milletvekilleri Umut Oran, Oktay Ekşi, Binnaz Toprak ve CHP Denizli milletvekili İlhan Cihaner ile BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de duruşmayı izleyenler arasında yer alıyor.

"GÖREVİMİZ OLGULARLA YAKIŞTIRMALARI AYIRIP BİR KARAR VERMEKTİR"

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geçtiğimiz günlerde atanan Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci sanıklara ve izleyicilere hitaben konuştu. Ekinci, "Görevimiz olgularla yakıştırmaları ayırıp bir karar vermektir. Mahkemelerin görevi budur. Bize ne kadar yardım ederseniz o kadar süratli ve adil bir yargılama olur. Duruşma salonunda alkış ve benzeri tepkiler istemiyorum. Burası mahkeme salonu hepimiz buna uymak zorundayız" diye konuştu.

KÜÇÜK: "EN SON KİMLİĞİM DAVA MANKENİYDİ"

Ardından duruşmada kimlik tespitine geçildi. Kimlik tespitinde ilk olarak bir numaralı sanık Yalçın Küçük sanık kürsüsüne alındı. En son kimliğim dava mankeniydi" diyen Küçük sözlerine şöyle devam etti: "Önemli davalara beni vitrin mankeni olarak alırlar" dedi. Mahkeme Başkanı Ekinci'nin mesleğini sorması üzerine Küçük, gazilik belgesini mahkemeye göstererek, "Çok işim var benim. İlk olarak dava mankeniyim. İkinci olarak ise çok savaşırım. Gaziyim. Kıbrıs harekatında Ercan Havalimanı ve Gazimagosa'yı ben aldım. Gazi maaşım varö dedi. Üniversitelerde hocalık yaptığını da ifade eden Küçük, Her askeri idarede beni üniversiteden kovarlar" Küçük'ün bu sözleri üzerine salonda izleyici bölümüde gülüşmeler oldu. Mahkeme Başkanı salondaki izleyicileri, "Gürültü olursa salonu boşaltmak zorunda kalırım" diyerek uyardı. Küçük, "Türkiye'de sıkı sık hapishaneye girerim, girmediğim hapshane kalmadı" diye konuştu. Tutuklu sanıklar Ahmet Şık ve Nedim Şener de kimlik tespitlerinde gazeteci olduklarını belirtti. Tutuklu sanık Müesser Uğur Yıldız ise, "30 yıllık gazeteciyim ama bu iddianameye göre teröristim" diye konuştu.

YAYIN YASAĞI TALEBİ

Sanıkların kimlik tespitlerinin tamamlanmasının ardından tutuklu sanık Müyesser Uğur'un avukatı, iddianame ve delil klasörlerinin yayınlanmasının yasaklanmasına ilişkin talepte bulundu. Diğer sanık avukatları ise bu talep üzerine söz almak istediklerini belirttiler. Bunun üzerine sanık Müyesser Uğur söz alarak, "Davaya geçelim yeteri kadar vakit kaybettik" diyerek bu talebinden vazgeçtiğini ifade etti.

İDDİANAMEYİ TRT SPİKERLERİ OKUYOR

Mahkeme Başkanı Ekinci, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'ın hazırladığı 134 sayfalık iddianameyi okumasına geçileceğini ve iddianameyi okuması için iki TRT spikerinin görevlendirildiğini belirtti. Duruşma iddianamenin iki spiker tarafından dönüşümlü olarak okunmasıyla devam ediyor. Daha önce de Balyoz davasında iddianameyi iki TRT spikeri okumuştu.

41 YILA KADAR DEĞİŞEN CEZALAR

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'ın hazırladığı 134 sayfalık iddianamede, Nazlı Ilıcak şikayetçi olarak yer alırken, tutuklu şüpheliler Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Ahmet Şık, Hanefi Avcı, Nedim Şener, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Müesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır ve cezaevinde geçirdiği rahatsızlığın ardından hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu ile tutuksuz şüpheliler Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli sanık olarak bulunuyor. Sanıklar hakkında 7,5 yıldan 41 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor. Davanın sanıkları arasında yer alan Kaşif Kozinoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde 12 Kasım'da rahatsızlanmış ve daha sonra hayatını kaybetmişti.