Mersin Türk Ressamın Eseri Ustaların Müzesinde Sergilenecek

(ÖZEL) Türk ressamın eseri ustaların müzesinde sergilenecek

Mersin'de, 18 yaşında geçirdiği bir rahatsızlık sonucu yürüme yeteneğini kaybeden ve ip figürleri ile yaptığı resimlerle dünyaca ünlenen 53 yaşındaki Ahmet Yeşil'in 'Don Kişot' temalı eseri Almanya'nın ünlü müzesi Mönchehaus Museum Goslar'ın sanat kurullarından geçerek, koleksiyona kabul edildi.

Ünlü ressamlar Nuri Abaç, İlhan Çevik ve Ernür Tüzü'nden eğitim alarak kısa sürede sanatsal çizgisini saptayan Ressam Ahmet Yeşil'in 35 yıldır sürdürdüğü sanatsal çalışmalarındaki başarı grafiği her geçen gün yükseliyor. Türkiye'nin dışında, Tunus, Hollanda, Fransa, Almanya, Kanada, İsviçre, Romanya, Tayvan ve ABD'de sergiler açan Yeşil, birçok sanatçı ile birlikte geçtiğimiz yıllarda katıldığı 'Don Kişot' temalı proje kapsamında bir çalışması başta Ankara, İstanbul, İzmir ve Almanya'da sergilendi. Sergi kapsamında Yeşil'in eserini değerlendiren Türk ve Alman küratörler tarafından Mönchehaus Museum Goslar'a önerildi. Müzenin sanat kurulundan geçen Yeşil'in resmi, Picasso, Gustav Dore, Salvador Dali, Le Corbusier, A.Paul Weber, Kiefer Keller gibi ustaların eserlerinin bulunduğu daimi sergideki koleksiyonda sergilenecek.

Eserinin usta sanatçılarının çalışmaları ile bir arada yer almasının kendisini son derece mutlu ettiğini belirten Yeşil, "Müzede, sanat tarihine mal olmuş sanatçıların, ustaların çalışmaları bulunuyor. Bunların yanında yer almak hem heyecanlandırıyor, coşturuyor hem de konsantrasyonumu en üst seviyeye çekiyor" dedi.

Avrupa'nın önde gelen müzesinde eserinin yer almasının yıllardır sürdürdüğü disiplinli çalışmaya borçlu olduğunu ifade eden Yeşil, "Benim eserim müzenin daimi koleksiyonunda yer alacak. Müzeyi gezenler daimi sergi kapsamında sergilenen koleksiyonda eserimi görebilecek. Mersin'den dünyaya mal olmuş bir sanatçı olarak bu benim için büyük gurur kaynağı oldu. Sanatçının hangi coğrafyada hangi iklimde yaşadığı önemli değil. Önemli olan onun yaratıcı gücüdür, yapıtlarıdır. O yapıtların evrensel dili güçlüyse sanatçının bulunduğu coğrafyanın bir önemi olmaz. Sanatta evrensellik çok önemli ancak burada önemli olan sanatçının kendi yaşadığı toplumun tadında bir evrensel dil yakalamasıdır. Benim için önemli olan plastik değerlerin ve evrensel dilin güçlü olması. Gerisi taşıyıcı bir unsur."