MERSİN DOKTOR HATASI, GENÇ KIZIN HAYATINI KARARTTI İDDİASI
MERSİN'de, baş ağrısı şikayeti ile kaldırıldığı hastaneden taburcu edildikten kısa bir süre sonra okulunda beyin kanaması geçiren lise öğrencisi Aslı Öksüz'ün (16) beyin ölümü gerçekleşti.
MERSİN'de, baş ağrısı şikayeti ile kaldırıldığı hastaneden taburcu edildikten kısa bir süre sonra okulunda beyin kanaması geçiren lise öğrencisi Aslı Öksüz'ün (16) beyin ölümü gerçekleşti. Genç kızın site görevlisi babası Mustafa Öksüz, doktorların yanlış tedavi uyguladığını öne sürerek sorumluların cezalandırılmasını istedi.
İddiaya göre; Mustafa-Şehnaz çiftinin 2 çocuğundan birisi olan Fatma Aliye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Aslı, 18 Kasım 2018'de şiddetli baş ağrısı şikayeti ile anne-babası tarafından Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. İddiaya göre acil serviste herhangi bir tıbbi görüntüleme yapılmadan serum tedavisi uygulanıp taburcu edilen Aslı, 20 Kasım'da okulda bayıldı. Çağırılan ambulansla kaldırıldığı hastanede beyin kanaması geçirdiği anlaşılan Aslı'yı ameliyata alan doktorlar, genç kızın kafatasının bir bölümünü keserek biriken kanı boşalttı ancak karın bölümüne dikilmesi beklenen kafatası parçası kayboldu. Kafa derisi dikildikten sonra alındığı yoğun bakım ünitesinde 3.5 ay gözlem altında tutulan Aslı, beyin ölümü gerçekleştikten sonra yaklaşık 1 ay önce evine getirildi.
BENİ AZARLADILAR'
Zor günler geçirdiklerini dile getiren anne Şehnaz Öksüz, Hastanede rutin muayene edip serum taktılar. Gece 01.30'da bizi eve gönderdiler. 1.5 gün sonra kızım lisede bayılmış, olduğu yerde beyin kanaması geçirmiş. Tekrar aynı hastaneye götürdük. Çekilen tomografi sonrasında beyin kanaması geçirdiği ortaya çıktı. Kızımın bilinci kapalı, vücut felç, kafatasını atmışlar, trakeostomi açıldı, mideden beslenmesi için hortum takıldı. Çocuğum evde bakım hastası oldu. Sabah 06.00'da maması var. Sonrasında egzersizlerini yaptırmaya çalışıyorum. Günlük temizliklerini yapıyorum. Epilepsi ve kasılma ilaçlarımız var. Gün içinde ağzını açıp kapattığı zaman tıkandığını anlıyorum. Çünkü öksürmeye başlıyor, nefes alamıyor, aspire ediyorum. Günümüz böyle geçiyor. 'Ameliyat esnasında kafatasını çıkaracağız' diye söylediler. Sonra takılır diye karnına koymamışlar. Çocuğun hayati durumu olduğu için atmışlar. 'Çocuğu zor kurtardık, o yüzden kafatası ile ilgilenemedik. Karnına koymadık' diyorlar. Gittim, 'Kafatasını ne yaptınız' diye sordum, 'Biz senin çocuğunu kurtarmaya uğraştık, sen bize kafatası mı soruyorsun' deyip beni azarladılar. Şuan kafatası yok, yumuşacık hamur gibi diye konuştu.
'BİR HİÇ OLDU ASLI'
Doktorların yanlış tedavi uyguladığını öne süren baba Mustafa Öksüz ise Doktorlar bizi çağırdığında, 'Beyin ölümü gerçekleşti, yapacak bir şeyimiz yok' dediler. 'Kafatası yok, ne yapacağız' dedim, 'Düzelirse ona bir kafatası yapılır' dediler. Her şey ucuzdur ama insan hayatı ucuz değildir. 16 yaşındaki çocuğumun hayatı hiç ucuz değil. Onu acı soğan ve kuru ekmekle beslediğim günleri kim bilir Onu öyle dürüst yetiştirdim ki, yeryüzünde belki onun gibi ya sayılıdır ya da hiçtir. Çocuğumu bu hale getirdiler, şimdi bir hiç oldu Aslı. Kızımın bu hale getirilmesine sebep olanların ağır bir şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Benim yüreğim nasıl yandıysa onların da yansın. Yüce adalete sığınıyorum diye konuştu.