Mersin Cennete İniş Zor
Cennete iniş zor MERSİN'in Silifke İlçesi'nde bulunan ve doğal çöküntülerden oluşan Cennet-Cehennem Mağaraları, tarihi ve doğal güzelliği ile büyülüyor.
Cennete iniş zor
MERSİN'in Silifke İlçesi'nde bulunan ve doğal çöküntülerden oluşan Cennet-Cehennem Mağaraları, tarihi ve doğal güzelliği ile büyülüyor. Cennet çöküğünü görmek isteyen yerli ve yabancı turistler, Roma döneminden kalan 452 basamaklı yorucu yolu aşmak zorunda kalıyor.
İlçeye bağlı Narlıkuyu Mahallesi'nde bulunan Cennet ve Cehennem Mağaraları, doğal çöküntü çukurları olarak her yıl yüzlerce turisti ağırlamaya devam ediyor. Antik çağda kutsal yerler olarak kabul edilen Cennet Mağarası içinde yer alan Meryem Ana Kilisesi inanç turizmi açısından büyük önem taşırken, antik çağda tanrı Zeus'un Titanların kralı olan Kronos'u Cehennem Mağarası'na hapsettiği rivayeti ise bu iki yeri mitolojik anlamda da önemli kılıyor. Antik dönemde kutsal olarak kabul edilen alanda bulunan tarihi kalıntılar özellikle yabancı turistlerin ilgisini çekerken, iki tarafı ağaçlarla çevrili tarihi yol, ziyaretçilere zorlu anlar yaşatıyor.
CENNETE BİLET KESİYORLAR
Antik çağlarda Korykos Mağarası olarak bilinen, 110 metre genişliğinde ve 70 metre derinliğindeki Cennet Çöküğü'ne, Roma döneminde yapılmış bir merdivenin 452 adet taş basamaklarından aşağıya yürüyerek iniliyor. İçinin yeşil ağaçlarla dolu oluşu ve dibinde akarsuyun bulunuşu nedeniyle Cennet adı verilen çökükte uzun zaman geçiren turistler, bol bol hatıra fotoğrafı çektiriyor. Bir yeraltı deresinin yol açtığı kimyasal erozyondan dolayı tavanın çökmesi sonucu oluşan Cennet Çöküğü'nün en alt kısmında bulunan 260 metre genişliğindeki mağara ise, izleyenlere görsel şölen sunuyor.
Mağaranın hemen girişinde bulunan Meryem Ana Kilisesi'nin giriş kapısı üzerindeki 4 satırlık kitabede, kilisenin 5'nci yüzyılda Paulus adında dindar bir kişi tarafından Meryem Ana'ya ithafen yaptırılmış olduğu yazarken, turistler gezinin büyük bir bölümünü bu kilise içinde geçiriyorlar. Meryem Ana Kilisesi inanç turizmi açısından büyük bir öneme sahip olurken, tarihi yapısı ile de çok sayıda ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Kilisenin doğusundaki apsis ile buna bitişik iki yan oda, birer kubbe ile örtülürken, kilisenin apsis kubbesi ve iç duvarları, İ.S. 12'nci yüzyılda freskler ile süslenmiş. Yapının kuzey ve güney duvarlarında ise birer sıra kemerli küçük pencereler bulunuyor.
CEHENNEM MAĞARASI
Cennet Mağarası'nın 75 metre kuzeyinde yer alan 200 metre uzunluğundaki Cehennem Çöküğü, yapısı nedeni ile sadece seyir terasından izlenebiliyor. Mitolojide, Zeus'un, kavgada yendiği alev kusan yüz başlı ejderha Typhon'u, Etna Yanardağı'na kapatmadan önce hapsettiği yer olarak bilinirken, 130 metre derinliğindeki bu çukura iniş yapılamıyor. Kurulan seyir terasından Cehennem Mağarası'nı görebilen turistler, terasta hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca koruma altına alınan bölge hakkında bilgi veren İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu, Cennet-Cehennem obruklarının doğa ve tarihsel açıdan görsel bir şölen yarattığını söyledi. Yapısı gereği Cennet-Cehennem çöküklerinin nadir bir yer olduğunu kaydeden Kabahasanoğlu, "Yaşarken cennete gidebileceğiniz kaç yer var yeryüzünde? Zorlu bir yol sonrası ulaşılan cennette sizi tarihi yapılar ve mağara karşılıyor. Yol ne kadar zor olsa da, ağaçlarla ve kuş sesleri ile dolu bir yol olduğu için yeryüzündeki cennet olmayı hak ediyor. Yerli ve yabancı turistlerin görmesi ve yaşaması gereken nadir bir yer. Bir bilet alarak cennet ve cehenneme girebilir, saatlerce tarihin ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Buraya gelin ve cennet ile cehennemi dünya gözü ile görün" dedi.