Mermer ve Taş Ocakları Rehabilitasyon Çalıştayı Başladı
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü ve SDÜ işbirliği ile hazırlanan Mermer ve Taş Ocakları Rehabilitasyonu Çalıştayı Açılış Töreni, Isparta Barida Otelde başladı.
Çalıştay Açılış Törenine Burdur Valisi Nurettin Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müşaviri Dr. Suat Bakkaloğlu, AK Parti Burdur Milletvekili Dr, Hasan Hami Yıldırım ve Bayram Özçelik, Burdur İl Genel Meclisi Başkanı İbrahim Ekici, Burdur İl Genel Sekreteri İbrahim Şimşek, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, BUTSO Başkanı Yusuf Keyik, Daire Müdürleri, SDÜ Akademisyenleri ve dernek temsilcileri katıldı.
Mermer ve Taş Ocakları Rehabilitasyonu Çalıştayı Açılış Töreni, Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk: "Burdur'daki sulak alanlar tehlike altına girdi. Rehabilitasyon çalışmaları yeterli olmadığı için çalıştay fikri geliştirdik, SDÜ çalıştaya sıcak batı ve etraflı, ayakları yere basan, uzmanların desteği ile 4 ana başlıkta oluşturduk, inşallah çalıştayımız ülkemize yöremize hayırlar getirmesini dilerim" diye konuştu.
Türkiye'deki mermer ve taş ocaklarının çevreye verdiği tahribatı rapor halinde anlatan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müşaviri Dr. Suat Bakkaloğlu: "Maden sahalarının rehabilitasyonu konusunda yaptığım rapor kapsamında Bakanlığımız ve ilgili kurum ve kuruluşlar bundan sonraki yol haritalarını belirlemek bağlamında bir çalıştay düzenliyoruz, belirleyeceğimiz sonuçlardan Bakanlığımız yol haritasını belirleyecektir" şeklinde konuştu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müşaviri Dr. Suat Bakkaloğlu konuşmasının ardından sunum yaparak, taş ocaklarının çevrede yarattığı tahribatı anlatan raporunu paylaştı. Müşavir Bakkaloğlu, Türkiyede 65 bin 179 hektar bir alanda madencilik yapıldığını, yüzde 12lik kısmının rehabilite edildiğini, yüzde 79luk kısmının rehabilite edileceğini kaydetti.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik ise mermer ocaklarının yerel işletmeler tarafından işletilmesini vurguladı, Burdur"da yaklaşık 300 adet ruhsatlı berber sahasına sahibiz. Burdur beji diye adlandırdığımız mermer taşının yüzde 95 i artık olarak çıkıyor. Bu hasa sahalarını oluyturmakta ciddi görüntü kirliliği yapıyor, buradaki herkes mermer işletmeciliğini biliyorlar. Merlmer ocakları doğayı kirletiyor, toz çıkartıyor, tarımsal çalışmalara engel oyur diye çok değiyik kaygılar var ama yanlış anlatılmamalıdır. Mermer ocaklarının çevreye sadece görüntü kirliliği konusunda zararı var, mermercilik bölgemize verilmiş bir lütuftur, bu lütfu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Mermer Ocağı satın alan Çinlilerin, bizim milli servetimizi en iyi şekilde değerlendirmemizle ve çevreye vereceği zararla hiçbir alakaları ve üzüntüleri olamaz, Çinlinin derdi, en iyi taşı en ucuza almaktır. Bizim derdimiz ise; üç kuruşluk menfaat için milli servetimizi ve milli çevremizi gözden çıkarmamalıyız. Çinlinin menfaati bitince terk edeceği Burdurda biz ve evlatlarımız ebedi yaşayacağız. Çalıştayımızın bölgemize hayırlar getirmesini diliyorum.
Tüm Mermerciler Derneği Başkan Yardımcısı Naci İlci: "mermer ocaklarının çalıştığı yerlerde taş ocakları çalışmasın, ülkemizde yüzlerce açılmış kapanmış mermer ocakları var, bu da bürokrasinin yanlış çalışmasından dolayıdır. Çok basit bir prosedürle karot izni verilirse, doğayı tahrip etmeden karot yaparak orada cevher varsa kalıyoruz. Ülkemizde birçok terk edilmiş ocak vardır, bunun ivedi bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Devlet büyüklerimiz bize çok kara kalı sayfalar getiriyorlar ancak yabancılar karlı çıkıyor, bir Çinli mermer ocağı açtığı zaman, bizim ihracat rakamlarımızı düşürüyor ve n cevher bittiği zaman uçak biletini alıyor gidiyor en önemli tehlike budur " diye konuştu.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Sabri Kiriş ise çalıştayın başarılı geçmesini diledi.
Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Aslan Erdinç: " Çevre ve doğa çok önemli, insanlığın geleceği buna bağlıdır. Mermerciliğin ve madenciliğin ülkemize çok büyük katkı var. madende dışarıya bağımlı olmayalım. Ülkemize katkısı 4 milyar doları aştı. Madenciliğin Türkiye ekonomisine 35 milyar dolardır. Ülkemiz mermer açısından dünyada çok şanslıdır. Çinliler kendilerinde granit olmasına değmen kanser riski olduğu için bej kullanıyorlar. Mermerde en zengin ülke Türkiyedir. Mermerin doğaya zararı yoktur, sulu sistemle çıkarılıyor, mermer ocaklarında taşlar blok halinde gidiyor ama ileride Çin mermer artıklarını da alacaklar. Mermer molozlarını küçültüp, malzeme yapacaklar, bu parçaların gömülmemesinin gerektiğini düşünüyorum. Mermercilik en ekolojik inşaat malzemesidir" dedi. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı ise yaptığı konuşmasında çalıştayın başarılı geçmesini diledi. Ülkemizin en başta gelen istihdam sektörlerinden birinin de mermer olduğunu dile getiren AK Parti Burdur Milletvekili Dr. Hasan Hami Yıldırım, uzun dönemde gelecek kuşakların yaşama hakkına zarar getirecek koşullardan kaçınarak dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik ise şöyle konuştu: "Çalıştay sonucunda çıkacak konularda taraflar atması gereken adımları atacak. Çevrecilerin görüntü kirliliği konusunda büyük sıkıntıları var. Bölgeyle ilgili olarak ağaçlandırma çalışmalarının süratle yapılması lazımdır. Sektörün adın atmasını istiyorum, Burdur Gölünün etrafında ağaçlandırmada son sürat destek versinler. Bu süreç içinde ben çok daha güzel ve verimli olacağını düşünüyorum. Biz sırada birbirimizi üzmeyeceğiz."
Isparta Vali Yardımcısı Tahir Demir ise yaptığı konuşmasında çalıştayın başarılı geçmesini dileyerek, mermer cevherinin blok halinde değil işlenerek ihraç edilmesi gerektiğini dile getiriyor.
Mermercilik sektöründe mesleki denetimlere ağırlık verilmesi gerektiğini ifade eden Burdur Valisi Nurettin Yılmaz: "Mermer ocağı posalarının baraj inşaatlarında kullanılması için ihalelere madde konulması ve mermer ocaklarının da ücretsiz vermesi gerekiyor. Sistem kendini denetleyecek, herkes kendi denetim kurulunu kurması gerekiyor, İzni Ankara veriyor, sıkıntısını biz çekiyoruz, Akdeniz eklerinde her hafta bir mermer ocağı tahribatı haberi görüyoruz. Sektörü girişte sıkıntı var. Madenciliğe giriş için bir kural mı var, Çin uçağında, Amerikan uçağında yer bulamıyorsun. Madenciliğe girişe bir kural konulması gerekiyor, mali gücü olmayanlar giriyor, batıyor çıkıyor. Batan arkadaşların açtığı ocağın tahribatı nasıl rehabilite edeceksin. Yüzyıl sürecek ocağı alan arkadaş, yüzyıl boylunca hiçbir yere bakmayacak mı? O zaman rehabilite edilecek sahaları rehabilite etsin, devamlılık açısından illi ki kendi ocağını rehabilite etmesi gerekmiyor, getirelim kurallarını mermer ocağı devam ederken, rehabilite edilecek bir alanı düzeltsin. Bu önerilerimizin dikkate alınmasını istiyoruz. Biz ihracatı her yerde savunuyoruz, bölgemizin bir de turizm potansiyeli var. biri birinden daha değerli yada değersiz değildir. Bu iyin temel konusu maliyetlerin iyi hesaplanmasıdır. Bunu bilip ona göre o işe girmesi ve her iyi ehlinin yapması gerekiyor. Mesleki denetime ağırlık verilmesi gerekiyor. Denetimlerimize ağırlık veriyoruz ve denetim raporları ilgili kurumlarca değerlendirilmelidir. Türk mermeri çok kıymetli bunu savurgan kullanırsak düşecek, en iyi şekilde kullanmalıyız, Çalıştayımızın hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.