Memur Sen Genel Başkanı Gündoğdu
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "5 milletvekilinin başörtülü görev yapıyor olmasının mükemmelliğinin yanına, esas Merve Kavakçı gibi başörtüden bedel ödeyenler, başını açmadığı için siya...
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "5 milletvekilinin başörtülü görev yapıyor olmasının mükemmelliğinin yanına, esas Merve Kavakçı gibi başörtüden bedel ödeyenler, başını açmadığı için siyasetten, meslekten, öğretmenlikten, doktorluktan atılanlar o Meclis'e girdiğinde gerçek özgürlüğü de yaşamış olacağız" dedi.
Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Bir-Sen'in Bursa'da bir otelde gerçekleştirilen yıllık değerlendirme toplantısından önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gündoğdu, bu toplantıyla, eğitimin kalitesinin arttırılmasının, kalitesi artan eğitimin öncülerinin özlük haklarıyla ilgili sorunların çözülmesinin amaçlandığını söyledi.
Gündoğdu, 28 Şubat davasının devam ettiğini hatırlatarak, "Bu davanın şu andaki seyri hoşuma gitmiyor. İçeride davası devam eden 5-6 kişi kaldı. Sermaye, patron, sendika, medya ayağı henüz dahil edilmiş değil. Bu, hukuk devletinden ümidimizi üzdüğümüz anlamına gelmez. Buradan çağrıda bulunuyorum; artık 28 Şubat davasına yargı organlarımızın 5'li çete başta olmak üzere 28 Şubat'ta kirlilik yapan her kesim ve herkesi dahil etmesi gerekir" diye konuştu.
Türkiye'de özgürlükler konusunda önemli adımlar atıldığına işaret eden Gündoğdu, şunları söyledi:
"Kamuda başörtüsü özgürlüğü sağlandı. Meclis'te bu özgürlük sağlandı. Elbette Meclis'e başörtüsü serbestiyesi geldiği için mutluyuz çünkü bunun mimarı biziz. Bugün başörtülü deyince, başörtü gördüğünde kırmızı görmüş boğa gibi rahatsızlık gösteren CHP bile 'Meclis'te başörtülüler bizim bacımız' demişse, diyene değil, bunu dedirtene bakmak lazım. Ana muhalefetin 11 milyon oyu var. Biz, 12 milyon 300 bin imzayla bu sorunu fiili olarak çözmüştük. Hükümete de teşekkür ediyoruz, hukuken de onlar çözdüğü için. Ancak 5 milletvekilinin başörtülü görev yapıyor olmasının mükemmelliğinin yanına, esas Merve Kavakçı gibi başörtüden bedel ödeyenler, başını açmadığı için siyasetten, meslekten, öğretmenlikten, doktorluktan atılanlar o Meclis'e girdiğinde gerçek özgürlüğü de yaşamış olacağız."
Demokratikleşme paketinin bazı maddelerinin bazı siyasi partiler ve sendikalar tarafından değişik yerlere çekildiğini belirten Gündoğdu, "Örneğin andımız konusu... Andımız yasaklanmadı, zorla öğrencilere okutulma işlemine son verildi ama bu son verme işleminden sonra baktık bir siyasi parti lideri, andımızı okuyamadı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin bir şube başkanı, Türk Eğitim-Sen'in bir il yöneticisi okuyamadı. O zaman andımız yasaklanmamalıdır. İsteyen okumalıdır. Özellikle okumak isteyen yetişkinler, öğrenerek okumalıdır. Çocuklara zorla okutulmamalıdır. Bu arkadaşlarımız, partilerine, sendikalarına andımızı okuyarak girebilirler, çıkarken de 10. Yıl Marşı'nı okuyarak çıkabilirler" ifadelerini kullandı.
Gündoğdu, dershanelerle ilgili soru üzerine, eğitim sisteminin sınav odaklı olmasını istemediklerini belirterek, "Sınavı amaç olmaktan çıkartmak, okulu merkeze almak lazım" dedi.
Öğretmen açığını gidermek gerektiğini belirten Gündoğdu, şunları söyledi:
"Öğretmene daha önce 'çalışmıyor' şeklindeki şaşı bakış sona ermiştir. Doğru bakış, ek ödeme ve saygınlıkla hayata geçmiştir. Dört dörtlük eğitimle de özgür bireyin yetişmesinin temeli atılmıştır. Şimdi bu sistemi topyekun hayata hazırlığı öne alarak geliştirmek lazım. Bunun için biz demiştik ki 'Dershaneler kapatılmamalıdır ama kapanmalıdır'. Siz eğitimde öyle kaliteli adımlar atın ki dershaneye ihtiyaç kalmasın. 'Paydaşlarla oturup konuşmak lazım' demiştim. 10 gündür konuşuldu, 2 yıllık bir sürece yayıldı. Dershaneci dostlarla görüşmemizden anlıyorum ki Meclis'te yasalaşma sürecinde bu en az 3 yıla çıkarılırsa bir taraftan özel okulların yapılması, desteklenmesi, diğer taraftan da dershanelerin sona ermesi ama dershaneleri sona erdirecek kaliteli eğitimin hayata geçmesi... Kızgınlıkların biraz azaldığını görüyoruz. Bazı kızgınlıkların da amacının eğitim olmadığını ama belli kesimleri kavga ettirmeyi rant olarak gördüklerini görüyoruz. Onun için bu uzlaşı kültürünün artarak devam etmesinde fayda var diye düşünüyorum."