Meme Kanseri Farkındalık Etkinliği: Umut Veren Hikayeler Paylaşıldı

Medipol Sağlık Grubu tarafından "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" kapsamında düzenlenen "Bana Bir Şey Olmaz Deme, Kanser Farkındalığı İçin El Ele" etkinliğinde hastalar umut veren hikayelerini anlatırken, uzman doktorlar da tedavi süreçlerine ilişkin bilgi verdi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen etkinliğin açılışında konuşan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Özgür Açıkgöz, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen türlerden olduğunu söyledi.

Kanser tarama yöntemlerinde hastaları erken evrede yakalayabildiklerini ve erken teşhisin hayat kurtardığını vurgulayan Açıkgöz, istatistiklere göre, erkeklerde kanser sıklığının kadınlardan yüksek olduğunu, Türkiye'de 75 yaş öncesi her 4 kişiden birinin kanser teşhisi aldığını belirtti.

Açıkgöz, 35 yaşından önce doğum yapan kadınlarda ve çocuğunu uzun süre emziren annelerde meme kanseri görülme riskinin azaldığına dikkati çekerek, "Bebeğinizi mümkün olduğunda uzun süre emzirin. 6 ay ve daha uzun süre emziren kadınlarda meme kanserine yakalanma riskinde azalma görülmektedir." diye konuştu.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ebru Karcı ise meme kanserinin her kadının başına gelebileceğini vurgulayarak, "Düzenli muayeneleri asla ihmal etmemeliyiz. Önemli olan bu hastalığın farkında olmak." dedi.

Etkinlik kapsamında yapılan söyleşide, gazeteci Fulya Soybaş, influencer Demet Işıl ve eski milli atlet Nagihan Karadere kanserle ilgili umuda dönüşen hikayelerini anlattı. Söyleşide hastalığın belirtileri ve tedavi süreçleri hakkında katılımcılara detaylı bilgi verildi.

"Hiçbir sağlık sorunu atlatmadan 39 yaşına kadar geldim"

Nagihan Karadere, hayatının sporla geçtiğini, 39 yaşında meme ve rahim kanseri tanısı aldığını söyledi.

Kanserle savaşı kazanan bir kadın olarak etkinlikte yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Karadere, "Hayatım boyunca hastane nedir bilmedim. Hiçbir sağlık sorunu atlatmadan 39 yaşına kadar geldim. 2022'de Survivor'a gitmiştim. Döndükten sonra psikolojik olarak kendimi çok kötü hissettim. Vücudumda değişik tepkiler olmaya başladı. Check-up yaptırdığımda hem göğüs hem de rahim, ikisi bir arada kanser ve ilk evrede olduğum görüldü. İnsan kendine yakıştıramıyor. Dış görüntü on numara ama içeride kimse neler olduğunu bilmiyor ta ki testleri yaptırana kadar. Meme ve rahim kanseri olduğumu ilk öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Zorlu bir süreç yaşadım. Tek korkum kızımdı ve kızım küçük yaştaydı." diye konuştu.

Hastalığıyla ilgili dünyanın her yerinden doktorların aradığını ve herkesin destek olmaya çalışmasının kendisine güç verdiğini dile getiren Karadere, şöyle konuştu:

"Herkes elini taşın altına koydu ve bu süreci atlattım. Moral ve motivasyon çok önemli. Bunun psikolojik olarak travmasını hala hissedebiliyorum. Sadece şunu söyledim, 'Nagihan her şeyi bir kenara bırakıyorsun, bunu içselleştirmiyorsun, normal hayatına devam ediyorsun' Bir çalışıyorsam 3 çalışmaya başladım. 'İyi olacağım, ben bunu atlatacağım, yeneceğim. O kadar engelleri geçtim, rekorlar kırdım, bunu mu yapamayacağım' dedim. Çok mutluyum, gururluyum, şu an sizlerleyim. Lütfen pes etmeyin, sağlığınız için elinizden gelenin fazlasını yapın."

Söyleşinin ardından tüm katılımcılar umudu simgeleyen pembe balonları gökyüzüne bıraktı. Etkinlikte ailesinde kanser öyküsü bulunan ve genetik yatkınlığı belirlenebilecek katılımcılara ücretsiz BRCA testi de dağıtıldı.