Mehmet Ali Birand İçin Doğan Tv Center'de Tören Düzenlendi

Önceki gün vefat eden Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın cenazesi Amerikan Hastanesi'nden alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki gasilhaneye götürüldü. Birand'ın cenazesi daha sonra Doğan TV Center'e getirildi. Doğan TV Center'de düzenlenen törene Birand'ın eşi Cemre, oğlu Umur Birand'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Doğan Online ve Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, eski Başbakan Yardımcılardan Hüsamettin Özkan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Beyazıt Öztürk, Can Dündar, Cüneyt Özdemir gibi çok sayıda isim katıldı.

BİZLERDEN ÇOK SİZLERİ SEVİYORDU

Törende konuşan Doğan TV Holding CEO'su İrfan Şahin, "Mehmet Ali Birand bizim öğretmenimizdi. Onu bugün uğurluyoruz ama onun bize öğrettikleri, yüzlerce, binlerce öğrencisiyle yaşamaya devam edecek. Birand ile ilgili olarak 'En çok neye hayran oldunuz?' derseniz, şunu söylemek istiyorum, onun hayata, mesleğe olan tutkusunu ve aşkını hep hayranlıkla hatırlayacağım. Tutkulu ama her şeye tutkulu bir insandı. Bu binaya geldiği her gün bizim moral kaynağımızdı, öğretmenimizdi" dedi.

Birand'ın oğlu Umur Birand, babasını gözyaşlarıyla anlattı. "Babam çalışmayı çok severdi. Her sabah erkenden koşa koşa buraya gelirdi. Onun hayatıydı burası. Keşke aranızda olsaydı da bunları görebilseydi. Ne kadar güzel iş yaptığınızı, ne kadar doğru yerde durduğunuzu söyleyebilseydi. Hayat çok ilginç yerlere götürüyor bizi, babamı kaybettik" diyen Umur Birand, konuşmasının sonunda annesine sarıldı.

Birand'ın eşi Cemre Birand da, "Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Sizleri çok sevdi, son ana kadar sizleri düşündü. Bizlerden çok sizleri seviyordu. Biz yeterli kalmadık onun evde kalması için. Akşam eve geldiğinde 'Ben sizi dinliyorum, siz anlatın' diyerek yazısını yazardı. 24 saati işle, tutkuyla geçen bir insandı. Bütün gün ömrü Doğan ailesinin çıkardığı televizyon ve gazetelerle geçti" dedi.

SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNDE YAZILANLARI GÖRDÜĞÜMDE İÇİM BURKULDU

Gazeteci Ertuğrul Özkök, "Diyor ki, biz yalan bir dünyada yaşıyoruz. Yani bize anlatılan insanlar aslında toplumun gönlündeki insanlar değil. Bize yanlış imajlar anlatılıyor. Mehmet Ali, hep herkese bu dersi verdi. Burada bir şey söylemek istiyorum. Sosyal paylaşım sitelerinde yazılan bazı şeyleri gördüğümde çok içim burkuldu. Buradan onlara seslenmek istiyorum. Kendi içlerinde bunu düzeltmeleri lazım. Bu iyi bir şey değil, iyi bir toplum psikolojisi değil" dedi.

Cüneyt Özdemir ise, "Yıllarca bize emeği geçmiş ağabeyimizi, meslektaşımızı, bir büyüğümüzü kaybettik. Bizim kaybımız önemli değil, ama Türkiye gerçek bir gazeteciyi kaybetti. Sadece gazetecilik yaptığı için başına gelmedik kalmayan çalışkan bir gazeteciyi kaybetti. Üzüntümüz çok büyük" diye konuştu.

Beyazıt Öztürk de, "Öyle garip bir şekilde uyandım ki, sabah. Sabah evden çıkarken düşündüm, bugünü de mi görecektim? Çünkü 32. Gün'le büyüyen bir kuşağın çocukları olarak, benim yaş grubum çok iyi bilir. Öyle bir dönemden sonra hiç ulaşamayacağınız bir insanı, size gençliğinizde Türk siyasi hayatını, Türkiye'nin gündemini ve dönemini anlatan bir adamla mesleğe ilk başladığınız yıllarda Number One TV döneminde Mehmet Ali Birand ile televizyonculuğa başladım. Arkasından bir gün televizyon programıma konuk aldım. Bunlar benim için hiç inanılmayacak şeylerdi. Bugün de aynı şekilde inanamıyoruz" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, "Türk medyasında gerçekten farklı bir kişiliği ile kendisine yer bulmuş, duayen diyebileceğimiz güzel bir insan. Özellikle Türkiye'yi sadece iç dinamikleriyle değil, yurtdışı ilişkileri ve dünya konjönktürü içerisinde değerleme yapabilen, ufku çok geniş olan bir insan. Gerçekten başarılı gazeteciliği ve Türk medyasına verdiği çok büyük desteği burada tekrarlamak istiyorum. Ayrıca Türkiye'nin bugünkü geldiği noktaya gelmesinde ben inanıyorum ki, demokrat belgeseli olarak da çok etkili olmuştur" diye konuştu.

GAZETECİNİN ÖTESİNDE BİZİM İÇİN BABA YARISI

Gazeteci Seda Öğretir de, Birand'ı, "Bizi bu yola sokan, mikrofonu verip beni sokağa gönderen, stüdyodaki koltuğunu emanet eden. Buradaki bir çok arkadaşımız gibi hem işe başlama nedenimiz, hem de bu işe bundan sonra daha sıkı sarılma nedenimiz olacak. Allah rahmet eylesin. Her haberde o var" sözleriyle anlattırken, Gazeteci Fatih Portakal da, "Keyifli adamdı. Onunla çalışmak bir ayrıcalıktı ve ben onunla canlı yayınlara çıkarken çok büyük bir rahatlık içerisinde çıkardım. Çünkü o ekranda haber verirken basit bir anlatımı da isterdi. Tebessüm edilmesini isterdi. Ben Birand'dan çok şey öğrendim. İyi ki de 5 sene onun haber merkezinde muhabir olarak çalışmışım. Allah rahmet eylesin. Kolay değil. Mehmet Ali Birand, koskoca bir markadan söz ediyoruz. Ölüm hak, iki nefes arası bir yaşam" dedi.

Can Dündar da, "Hala 'di'li geçmiş kullanamıyorum onunla ilgili. Ustamız, örneğimiz, derdimizi paylaşan, her başımız sıkıştığında yardıma koşan, özel bir insan. Türkiye'ye mal olmuş bir gazetecinin ötesinde bizim için hakikaten baba yarısı. O yüzden acımız sonsuz. Bazı insanların varlığının ne kadar kıymetli olduğu yokluğunda anlaşılır. Zannediyorum Birand için de öyle. Gün be gün daha çok özleyeceğiz. Ama kendisi açısından çok iyi ve örnek bir hayat, bir okul. Bizleri yetiştirdi, bizde çok emeği var. Ona layık olmaya çalışacağız. Varken garanti zannediyorsunuz, gidince kıymetini anlıyorsunuz. Birand için de öyle biraz. Türkiye'nin artık hayattayken de insanlara kıymet vermeyi öğrenmesi lazım. Ardından gözyaşı dökmek yetmiyor. Varken de onu benimsemek, sahiplenmek gerekiyor. Bir 10 yıl sonra, bugün yaptıklarının kıymetli olduğunu anlayacağız" sözleriyle ustasını anlattı.

Törende daha sonra Mehmet Ali Birand için helallik alınarak, Birand'ın cenazesi, dua ve gözyaşları içerisinde cenaze töreni için Teşvikiye Camii'ne götürüldü. - İstanbul / Bağcılar