Medet Önlü Cinayeti Davası
Medet Önlü'yü 22 Mayıs 2013'te öldürdüğü gerekçesiyle hakkında dava açılan Murat Aluç, savcıya verdiği ifadede, cinayeti işlemesini teklif eden sanık Rızvan Ezbulatov'un kendisine silah ve para verdiğini, ayrıca cinayetten sonra yurt dışına çıkması için her türlü imkanı sağlama vaadinde bulunduğunu anlattı.
Medet Önlü'yü 22 Mayıs 2013'te öldürdüğü gerekçesiyle hakkında dava açılan Murat Aluç, savcıya verdiği ifadede, cinayeti işlemesini teklif eden sanık Rızvan Ezbulatov'un kendisine silah ve para verdiğini, ayrıca cinayetten sonra yurt dışına çıkması için her türlü imkanı sağlama vaadinde bulunduğunu anlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Murat Aluç ile Rızvan Ezbulatov adlı Rus vatandaşının aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, müşteki ve sanık beyanlarına yer verildi.
İddianameye göre, Aluç, 14 Ekim 2014'te savcıya verdiği ifadede, 1994'te silahlı soygun nedeniyle cezaevine girdiğini, 2001'de afla çıktığını, yaklaşık 20-25 yıllık cezasının afla durduğunu beyan etti. "Son Nokta" adlı operasyon kapsamında, suç örgütü üyeliğinden 2007'de tekrar cezaevine girdiğini, 2011'de tahliye edildiğini anlatan Aluç, işlediği suçlar nedeniyle tahminen 30-35 yıl cezaevinde kalması gerektiğini söyledi.
Bu yüzden, "Türkiye'de kalamayacağı, yurt dışına çıkması gerektiği düşüncesiyle çareler üretmeye başladığını" kaydeden Aluç, "Bu amaçla arkadaşlarıma haberler gönderdim, yurt dışına çıkış için yardımcı olmalarını istedim. Mehmet Akif Cömert isimli 20 yıldır tanıdığım arkadaşım, yurt dışına çıkmam için bir yol bulunduğu söyledi ve beni yurt dışına götürecek Rızvan isimli şahısla tanışmamı istedi" dedi.
Cinayetten yaklaşık 1,5 ay önce, Cömert aracılığıyla Ezbulatov ile Bakırköy'de birkaç kez buluştuğunu söyleyen Aluç, Cömert'in, Ezbulatov'u "Çeçen mücahit" olarak tanıttığını ve "Kefilim" dediğini anlattı.
Aluç, Ezbulatov'un da kendisini "Çeçenistanlı mücahit asker" olarak tanıttığını, Ezbulatov'un, "Önlü'nün 5 milyon dolar parayı zimmetine geçirdiğini" iddia ettiğini ve "Çeçen parası yiyen Önlü'yü cezalandırmak için yardım talep ettiğini" belirtti.
Ezbulatov'un, bunun karşılığında kendisini Zonguldak Limanı üzerinden Ukrayna veya Bulgaristan'a götürme vaadinde bulunduğunu aktaran Aluç, Önlü'yü daha önce tanımadığını belirtti.
Aluç, Ezbulatov'u tanıştıran Cömert'in, Önlü'nün öldürüleceğini söylemediğini, Ezbulatov'un da cinayetten değil, "Önlü'yü cezalandırmaktan" bahsettiğini ifade etti.
Cinayet teklifi
Ezbulatov ile anlaşmaları uyarınca Ankara'ya giderek, Önlü'ye para verip, belge isteyeceğini, bu sırada bilgi toplayacağını ve toplanan bilgilere göre, Ezbulatov ve komutanların "cezalandırmanın şekli" ile ilgili karar vereceklerini anlatan Aluç, bunun üzerine Gültepe'den tanıdığı sanık Ömer Peltek'in, arabayla kendisini Ankara'ya götürdüğünü kaydetti.
Peltek'in hiçbir şeyden haberdar olmadığını ve Ezbulatov'un yönlendirmesiyle Peltek ile 5-6 kez Ankara'ya gittiğini söyleyen Aluç, burada Önlü'ye 500 ila bin 500 lira arasında paralar verdiğini ve Önlü'den makbuz alamadığını ileri sürdü.
Aluç, sonraki günlerde İstanbul'da tek başına buluştuğu Ezbulatov'un, "Komutanlarım, Önlü'yü artık benim öldüremeyeceğime karar verdi" diyerek, kendisine Önlü'yü öldürmesini teklif ettiğini, karşılığında yurt dışına çıkmak için gerekli her türlü imkanı sağlama vaadinde bulunduğunu öne sürdü.
Teklifi kabul ettikten sonra Ezbulatov'dan silah aldığını bildiren Aluç, Peltek ile Ankara'da, Önlü'nün iş yerine gittiklerini söyledi.
Peltek'in dışarıda beklediğini aktaran Aluç, kapıyı açtığı sırada cep telefonuyla konuşan Önlü'nün, "Aha da Kemal geldi" dediğini, bundan Önlü'nün Ezbulatov ile görüştüğünü anladığını, zira Önlü'nün kendisini "Kemal" olarak tanıdığını ifade etti.
Aluç, bir süre sonra Önlü'yü tabancayla öldürdüğünü, ardından Peltek'in aracıyla buradan uzaklaştıklarını, silah sesini duyan Peltek'e yolda cinayeti anlattığını, tabancayı ise Mogan Gölü'ne attığını beyan etti.
Daha sonra, Konya, Afyonkarahisar ve Bursa üzerinden İstanbul'a giderek, Ezbulatov ile görüştüğünü söyleyen Aluç, bu süreçteki bütün masrafları Ezbulatov'un karşıladığını aktardı.
Aluç, Peltek'in aracıyla yaptıkları trafik kazası için Ezbulatov'un 3-4 bin dolar verdiğini, Ankara'ya gelip-giderken yaptıkları 15-20 bin lira masrafı da Ezbulatov'un karşıladığını, daha sonra ihtiyaçları için 40 bin dolar parayı, Ezbulatov'un gösterdiği kuyumcudan aldıklarını belirtti. Bunun yarısını Peltek'in ailesine gönderdiklerini, kalanını ihtiyaçları için yakalanana kadar geçen sürede harcadıklarını kaydeden Aluç, Rızvan ile olay ardından yalnızca bir kez görüştüklerini, olayın vahametini 15-20 gün sonra fark ettiğini, siyasi boyutunu hiç düşünmediğini söyledi.
Önlü'nün eşinin beyanı
Maktul Medet Önlü'nün eşi Leyla Eser Önlü ise cinayetten 5 gün sonra Emniyette verdiği ifadede, "20 yıl önce, Rusya-Çeçenistan İçkerya Savaşı başladığından beri bugünü bekliyordum. Ancak bu şekilde bir şey beklemiyordum. Eşim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu için silahlı saldırı sonucu öldürüleceğini düşünmüyordum. Diğer şehitlerimiz gibi bir zehirlenme sonucu eşimin suikaste uğraşacağını tahmin ediyordum" dedi.
İddianame
Önlü cinayetine ilişkin iddianamede, Aluç'un, Önlü'yü tasarlayarak öldürmek suçundan "ağırlaştırılmış müebbet", 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefetten de 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. Ezbulatov'un da Aluç'u cinayete azmettirmek ile verdiği silah nedeniyle aynı cezalara çarptırılması talep ediliyor.
Diğer sanıkların ise "cinayete yardım" ve "suçluyu kayırmak" suçlarından 7 ay 15 gün ile 20 yıl arasında değişen sürelerle mahkumiyetleri isteniyor.
İddianamede, Ezbulatov'un cinayetten 2 gün sonra İstanbul'dan havayoluyla Moskova'ya hareket ettiği belirtiliyor.