Mecliste bir Süper Star
Sanatçı Ajda Pekkan, 'Fazla Yemekler İhtiyacı Olanlara, Artık Yemekler Hayvan Barınaklarına' kampanyasına destek için TBMM'yi ziyaret etti.
Sanatçı Ajda Pekkan, Meclis'in restoranlarında artan yemeklerin kimsesizler yurduna, tabaklarda kalan yemeklerin de hayvan barınaklarına gönderilmesi kampanyasına destek vermek amacıyla geldiği TBMM'de yoğun ilgiyle karşılaştı.
HAYVANLAR İÇİN MECLİSTE
Meclis personeli ve gazetecilerin yoğun ilgisi gösterdiği sanatçı, kamu kuruluşlarının yaptığı bu yardımı olağanüstü bulduğunu, Meclis'teki bu pozitif değişimin kendilerine çok hoş geldiğini ifade ederek, "Sadece kulağa değil, yapıldığı, gerçekleştirildiği için. Bunlar hoş değişimler" dedi. Pekkan, kamu kuruluşlarının bu desteğinin özel sektörü de etkilediğini kaydederek, "Bundan sonra yine bizim sinerjimizle özel sektöre de bunu biraz daha yaygınlaştıracağımıza, daha da etkinleşeceğine inanıyoruz. İnanıyorum, çünkü ben özellikle işin başında olacağım" diye konuştu. Sanatçı Pekkan, ayrıca Meclis'teki restoranlarda masaların üzerinde "Tabaklarda kalan yemekleri hayvan barınaklarına gönderiyoruz. Tabaklara peçete, kürdan gibi maddeleri bırakmadığınız için teşekkür ederiz" yazılı notu okudu.
ÜLKEMİ ÇIK SEVİYORUM
Konuşmaların ardından Ajda Pekkan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Siyasetin merkezindesiniz. Meclis'te yaşananları zaman zaman izliyor musunuz-" sorusuna, "Bir Türk olarak ve Türkiye'de oturduğum için normal olarak izliyorum" yanıtını verdi. Akil insanlarla ilgili yaşanan tartışmaları nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya ise Pekkan, şu yanıtı verdi: "Herkesin kendi özelinde bu tip bir siyasi atılımını da veya akil insan olmak istemini de çok normal karşılıyorum. Çünkü belki de Türkiye'nin böyle bir gruba, böyle kişilere gereksinimi var diye düşünüyorum. Daha objektif veya daha sübjektif, daha çok da objektif olmaları açısından. Ben kendim daha uzak kalmayı tercih ediyorum. Çünkü bu kadar medyatik olmak. Medyatik bir sanatçı olarak ben sadece kendi şahsım adına söylemiyorum. Bunun zaman zaman yanlış tanımlanacağını düşünerek, şimdiden hayata küsmek istemiyorum. Çünkü ben ülkemi çok seviyorum ve ülkemin içindeki olan biten her şeyle yaşıyorum. Bütün pozitif veya negatif oluşan her şeyden de etkileniyorum. Tabi hep pozitif şeyler olsun istiyoruz hepimiz milletçe. Benim başta sanatçı olarak duygusallığımla, duygusal kişiliğimle...Umarım her şey çok güzel olacak."
ÇÖZÜM SÜRECİNDE NETİCEYE BAKARIM
"Çözüm sürecinden umutlu musunuz-" sorusu üzerine Pekkan, neticeye baktığını ve sonucu beklediğini ifade ederek, "Şu anda mutlu olmak çok rölatif bir kavram. Faraziyelerle de yaşamak istemiyorum. Gerçeği yaşayarak, sabah uyandığımız zaman akşama kadar ne oluyorsa hayatımızda, neler oluşuyorsa onların bir sentezini yapıp yaşıyoruz zaten. Yani o sentez içindeyiz hepimiz" şeklinde konuştu.
İKİ UCU KESKİN KILIÇ
"Sürecin olumlu bir şekilde sonlanması noktasında neler söylemek istersiniz" sözleri üzerine Pekkan, şunları söyledi: "Faraziyelerle hiçbir şey yapamıyoruz. Ancak çok umut varız, ümitliyiz, umutluyuz. Ben bu anlamda yanlış sözler söylemek istemiyorum. Bu cesaretsizlikten, öz güvensizlikten değil. Bu çok politik, stratejik bir olay. Siz Ankara olarak bu işin ortasındasınız. O yüzden bunu çok iyi biliyorsunuz. İki ucu keskin kılıç aslında yani. O yüzden sorumlu bir birey olarak çok fazla tahmin yapamıyorum ama sanki iyi olacakmış gibi."
GÜZEL, ŞIK GÖRMÜYORUM
Bir kadın olarak Meclis'teki kavgaları nasıl değerlendirdiği sorusuna Pekkan, "Güzel, şık görmüyorum. Ama olabilir. Belki orada, içinde olsam nedenini bileceğim. Birdenbire parlıyor herkes. Halbuki biraz kendilerine hakim olsalar daha güzel olur" cevabını verdi.
SİYASET OLABİLİR
"Siyaset düşünüyor musunuz-" sorusu üzerine Pekkan, "Olabilir, bilmiyorum. Ben adrenalin çok seviyorum. Heyecan verici her şeyi çok seviyorum. Tercihleri insanlar kendileri yaparak yola çıkıyorlar. Sonra o tercihler zaman zaman kulvar değiştiriyor. O yüzden de başıma neler gelecek hiçbir tanesini bilmiyorum. O yüzden de başıma ne gelecekse kabul" diye konuştu.
TBMM'DE 8 AYDIR İSRAF YOK
TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu da, 8 ay önce başlattıkları kampanyayla Meclis'in restoranlarında kazanlarda artan yemeklerin kimsesizlerin kaldığı yurtlara, tabaklardaki artık yemekleri de hayvan barınaklarına gönderdiklerini söyledi. Meclis'te günde 6-8 bin kişilik yemek çıktığını, gelen ziyaretçi sayısının da 6 bine ulaştığı zamanların olduğunu kaydeden Neziroğlu, ziyaretçi sayısına bağlı olarak yemeklerin artabildiğini belirtti. Neziroğlu, "Bir kampanya başlattık. Bütün masalara küçük bir hatırlatma yazısı yerleştirdik. Personel arkadaşlarımız da ilgi gösterdiler. 8 aydır TBMM'de tabaklarda artan yemekler israf edilmiyor" dedi.