Mebs Okulundaki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığından 26 şüphelinin yargılandığı davanın ilk günü tamamlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığından 26 şüphelinin yargılandığı davanın ilk günü tamamlandı.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı.
Savunmasını yapan eski üsteğmen Davut Güllüçayır, darbe girişiminden bir ay önce MEBS Astsubay Temel Kurs Bölük Komutanı olarak atandığını anlattı.
Kendisinin ve personelinin yaşanan darbe girişiminden haberdar olmadığını belirten Güllüçayır, kışladan kursiyer astsubaylarla çıktıklarını ancak aldıkları emrin kanunsuz olduğunu anladıktan sonra kışlaya dönerek darbe girişiminde rol almadıklarını öne sürdü.
Terör saldırısı olduğunu düşünerek hareket ettiklerini kaydeden Güllüçayır, tabur komutanı eski Kurmay Yarbay Metin Bilgici'nin çağırması üzerine birliğe gittiğini belirtti.
Birliğe gittikten sonra yaşadıklarını aktaran Güllüçayır, "Saat 22.05'te tabur komutanının odasına gittim. Tabur komutanı bana elinde 3 sayfalık astsubay kursiyerlerin listesini verdi ve üzeri işaretli olanları çağır dedi. Ben de ulaştığım her kursiyere tabur komutanın emri var diye birliğe çağırdım. Bu sırada savaş uçaklarının sesleri gelmeye başladı. Tabur komutanı 'Bölük astsubayını çağır' dedi. Onu da çağırdım." ifadelerini kullandı.
Güllüçayır, eski tabur komutanı Bilgici'nin kursiyer astsubaylara silah dağıtılması emrini verdiğini, bir süre sonra kursiyer teğmenlerle dışarı çıktığını, kendisine de kursiyer astsubaylarla Kazan'a doğru yola çıkması emrini verdiğini söyledi.
Bilgici'nin emri üzerine 5 sivil araçla kışladan çıktıklarını anlatan Güllüçayır, Bilgici'nin Akıncı Kışlası'na gidileceğini söylemediğini ifade ederek, sivil araçlarla gitme emrinden şüphelenmediğini ve emrin eğitim merkez komutanı tarafından verildiğini düşündüğünü aktardı.
Kışladan çıkmadan önce eski tabur Komutanı Bilgici ile telefonda görüşmesini aktaran Güllüçayır, Bilgici'nin kendisine, "Eğitim merkez komutanı kalmadı artık, Genelkurmay Başkanı da kalmadı artık bir an önce çık oradan." dediğini öne sürdü.
Yola çıktıktan bir süre sonra Binbaşı Emre Salim Kaya ile görüşmesinde darbe girişiminden haberdar olduğunu ve "personelini arayarak" geri döndüklerini aktardı.
Kışlaya döndükten sonra bir eylemde bulunmadıklarını ifade eden Güllüçayır, "Hiçbir illegal yapıyla bağım yoktur. Ben ve personelim darbe girişiminde yer almadık." diyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Darbe girişimini televizyondan öğrenmiş
Sanık Onurhan Bıyık, 15 Temmuz'da kursiyer astsubay olduğunu ve eğitimlerinin bitmesine 2 hafta kaldığını beyan etti.
Terör saldırısı olduğu gerekçesiyle diğer kursiyer astsubaylarla birlikte kışlaya çağırıldığını ifade eden Bıyık, kışladan dışarı çıkarken bir araçtan kendilerine, "Helal olsun." diye vatandaşların destek olması üzerine yaşananların terör saldırısı olduğuna kanaat getirdiğini ve şüphelenmediğini ifade etti.
Bıyık savunmasında, "Bölük komutanım, 'Arkadaşlar terör saldırısı varmış. Birliğimizin güvenliğini sağlayacağız.' dedi. Daha sonra tabur komutanı ile görüştüğünü düşünüyorum, görüşmenin ardından silah almaya gittik. Ardından bize sivil araç olup olmadığını sordu. Ben de askeri bir göreve neden sivil araçla gidiyoruz dedim. Bölük komutanı 'emirleri sorgulamayın arkadaşlar, verilen emir böyle' dedi. Bölük komutanı bize 'Samsun yolunu takip edip İstanbul yoluna çıkacağız, sonra bize gelecek emirle hareket edeceğiz' dedi." ifadelerini kullandı.
Yola çıktıktan kısa bir süre sonra bölük komutanı Güllüçayır'ın telefonla Emre Salim Kaya binbaşı ile görüşmesinin ardından birliğe dönme emri verdiğini aktaran Bıyık, "Birliğe geldikten sonra yukarı çıktık. Televizyonlardan neler yaşandığını anlamaya çalıştık. Bu hain darbe girişiminin içine çekilmeye çalışıldığımızı böylece anladım." savunmasını yaptı.
İddianamedeki suçlamaları reddeden Bıyık, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
"Biz size böyle bir emir vermedik"
Sanıklardan Birkan Kılıççeken, 15 Temmuz akşamı saat 22.00 civarında bölük komutanının araması üzerine birliğe gittiğini ifade etti.
Bölük komutanının emriyle silah alarak sivil araçlarla kışladan çıktıklarını söyleyen Kılıççeken, kısa bir süre sonra birliğe döndüklerini beyan etti.
Kışlaya döndükten sonra Okul Komutanı Önder Açıkalın'ın kendilerine tepki gösterdiğini ifade eden sanık Kılıççeken, "Bölük binasına çıktıktan sonra Okul Komutanı Önder Açıkalın geldi. 'Arkadaşlar siz ne yaptınız? Biz size böyle bir emir vermedik.' dedi. Daha sonra da bölük komutanının emriyle silahlarımızı bırakarak istirahate çekildik. Darbe girişiminden oradaki komutanların söylemiyle haberdar olduk." ifadelerini kullandı.
Kılıççeken, suçsuz olduğunu beyan ederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmada savunmasını yapan diğer sanıklar da suçlamaları reddederek beraat taleplerinde bulundu.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.
İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Velihattin Eldemir tarafından hazırlanan iddianamede 26 şüpheli hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede şüpheliler, "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" ile suçlanıyor.