MEB'de Kodlama Dersi Çalışması
Bilişim Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Selim Yüksel, "Çocuklar teknolojinin içerisine doğuyorlar ama bu enerjiyi doğru analiz eder, onlara teknolojiyi kullanmanın değil üretmenin gerekliliğini gösterirseniz 1 milyon çocuktan 500 bini bunu üretmeye başlayacak" dedi.
Bilişim Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Selim Yüksel, "Çocuklar teknolojinin içerisine doğuyorlar ama bu enerjiyi doğru analiz eder, onlara teknolojiyi kullanmanın değil üretmenin gerekliliğini gösterirseniz 1 milyon çocuktan 500 bini bunu üretmeye başlayacak" dedi.
Yüksel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) kodlama dersi ile ilgili çalışmasını olumlu ancak geç kalınmış olarak değerlendirdi.
Bakanlığın, uygulamayı algoritmik ve bilişimsel düşünme becerilerini öğrencilerde geliştirmek amacıyla hazırlamaya çalıştığını belirten Yüksel, kodlama eğitimi çalışmalarının en kısa sürede müfredata konulması gerektiğini anlattı.
Gelişmiş ülkelerde ilkokullarda yazılım setlerinin olduğuna dikkat çeken Yüksel, "Özellikle ABD'de çocuklar birçok yazılım konusu öğreniyor. En azından başlangıcı yapılıyor. Çocuklar orta okula ya da liseye geldiğinde zaten bu donanımla beraber gelmiş oluyor. O yüzden böyle ilkokul düzeyine iniyor olmasını, sadece yazılım değil, teknoloji derslerinin, bilişim derslerinin verilmesinden yanayız. Ülkemizde ise bu uygulamanın geç kaldığını görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de teknolojik eğitimlere daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini dile getiren Yüksel, dünyanın her yerinde teknolojinin hızla geliştiğini anlattı.
MEB yeni uygulamasından çocuklarında keyif alacağına inandığını vurgulayan Yüksel, şöyle devam etti:
"Şu anda çocuklar teknolojinin içerisine doğuyorlar. Ama bu teknolojinin içerisine doğduklarında ilgi ve alakalarını zamanlarını boşa geçirecek oyunlara, çeşitli tüketim araçlarına çevirebiliyorlar. Eğer bu enerjiyi doğru analiz ederseniz onları küçük yaşta bu teknolojiyi kullanmanın değil, üretmenin de gerekliliğini gösterirseniz 1 milyon çocuktan 500 bini de bunu üretmeye başlayacak.Teknolojiyle haşır neşir olmuş nesil doğru yorumlanırsa onlar da keyif alacaktır. Yeni meslekler türüyor ve çıkıyorki bir akıllı telefonla yayıncı haline gelebiliyorsunuz. Telefona taktığınız bir selfie çubuğu ile canlı yayın yapabilirsiniz. Teknolojik olarak aynı kalitede yayın yapılmış olabilir. Bu da beraberinde çocukların yeni meslekler oluşturmasını, keşfetmesini getirecek. O yüzden teknoloji çocukların hayatında olacak. Kısıtlamak gibi bir durum söz konusu değil."
Yaklaşık 10 yıl önce ilkokullarda çocuklara alfabe öğretilirken, bugün alfabetik oyunlar oynatılmaya başlanıldığını bildiren Yüksel, çocukların küçük yaşta teknolojiyi kullanabildiklerine, çocukların algılarının çok yüksek olduğuna dikkati çekti.
Yavuz Selim Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı:
"2020'li yıllarda 50 milyar cihaz bu dünyaya bağlı olacak. Bu demek oluyorki çok daha büyük teknolojik yapının içerisine gidiyoruz. Çocuklar artık analitik düşünmeye sahipler. Hayatları boyunca ihtiyaçları olacak ilkokulda bu bilgilerle donatıldık. Askerde bile peşimizi bırakmadı bu bilgiler. Hayatımızın hiçbir yerinde işe yaramayan bilgilerle yüklendik. Bunun hamallığını yaptık. Şimdi çocuklara nasıl düşünmeleri gerektiği, nasıl üreteceklerini anlatacaklar.
Türkiye çok hızla 4,5 G diye bir altyapıya geçiyor. Çok daha hızlanacak. O yüzden çocukların bunun dışında kalması ya da onları düşünmemek söz konusu değil. Türkiye 2050'ye kadar çok genç bir nüfusa sahip olacak. Burada bir şeylerin tohumları sağlam atılmalı."